ABD’nin Kuzeydoğu Suriye’den çekileceği iddialarının yanı sıra, bölgenin geleceği ve Şam yönetimi ile yapılan anlaşmalar, Süleymaniye’deki Amerikan Üniversitesi tarafından düzenlenen Süleymaniye Forumu’nda kapsamlı bir şekilde ele alındı. Forumda, Kuzeydoğu Suriye Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed ve diğer önde gelen isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen panelde, ABD güçlerinin bölgede kalış durumu, Suriyeli Kürtlerin talepleri ve yerel anlaşmalar hakkında önemli açıklamalar yapıldı. Panelde, konuşulan konuların yanı sıra, ABD’nin bölgedeki askerî varlığının geleceği ve bunun etkileri de katılımcılar tarafından tartışıldı.
Süleymaniye Amerikan Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 9. Süleymaniye Forumu’na yerel ve uluslararası birçok önemli isim katılım gösterdi. “Suriye’nin Kuzeydoğusu ve Bölge Üzerindeki Etkileri” başlıklı panelin, katılımcılar tarafından yoğun ilgiyle takip edildiği görüldü. Panelde, ABD’nin eski Hırvatistan Büyükelçisi ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Peter Galbraith, eski Irak Dışişleri Bakanı ve KDP Politbüro Üyesi Hoşyar Zebari, Kuzeydoğu Suriye Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed ile Irak Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani konular hakkında görüşlerini paylaştı.
Panelde, Suriye’de yaşanan gelişmelere dair çok sayıda bilgi ve veri paylaşılırken, ayrı ayrı görüşler de dinleyiciye ulaştırıldı. Her bir konuşmacı, bölgedeki gelişmelerin ve dinamiklerin derinliği hakkında önemli görüşler belirtti.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) ABD’nin çekilmesi zor |
| 2) Suriyeli Kürt’ün talebi yok |
| 3) Anlaşma, iddiaları çürüttü |
| 4) ABD çekilirse B planı |
| 5) İsrail ve Kürt koalisyonu |
ABD’nin çekilmesi zor
Peter Galbraith, Suriye’deki gelişmeleri değerlendirirken, Suriyeli Kürtlerin bağımsızlık talep etmediğini belirtti. ABD’nin Kuzeydoğu Suriye’den çekilmesinin pek mümkün görünmediğini savunan Galbraith, “Donald Trump’ın, IŞİD ve El Kaide ile bağlantılı bir örgüte bırakmak isteyeceğine inanmak zor,” şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, ABD’nin bölgedeki askerî varlığı üzerindeki belirsizliğin devam ettiğini göstermektedir.
Galbraith, artan askeri çekilme ihtimaline rağmen, Suriyeli Kürtlerin bağımsızlık istemediğinin altını çizerken, bu durumun bölgedeki siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Suriyeli Kürtlerin, Suriye’nin bir parçası olma arzusunun, Bölge için önemli bir istikrar faktörü olup olmayacağına dair sorular gündeme geliyor.
Suriyeli Kürt’ün talebi yok
Galbraith, Irak Kürtleri ile Kuzeydoğu Suriye’deki Kürtler arasında önemli bir fark olduğunu dile getirerek, “Irak’ta bağımsızlık talep eden Kürtler var. Ancak benzer bir talebin Kuzeydoğu Suriye’de yapılmadığını gözlemledim,” şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, uluslararası toplumu da oldukça düşündüren unsurlar arasında yer alıyor.
Kürtlerin, Suriye’nin bir parçası olmayı istemesi, bölgedeki siyasi dinamikler açısından önemli bir değişim teşkil edebilir. Bu durumda, yerel yönetimler arasındaki diyalogların artırılması gerektiği merak uyandırıyor. Kürtlerin hangi adımları atacağı yakından takip ediliyor.
Anlaşma, iddiaları çürüttü
İlham Ahmed, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam hükümeti arasında ilgi çekici bir anlaşmanın sağlandığını vurguladı. Bu anlaşmanın yalnızca kendi aralarındaki ilişkiyi değil, aynı zamanda bölgedeki tüm tarafları etkileyen bir gelişme olduğunu belirtti. Ahmed, “Bizi ayrılıkçılıkla suçluyorlardı ama bu anlaşma bu iddiaları çürüttü,” dedi. Bu ifade, içerideki politikaların da harici ilişkiler üzerindeki etkisini ortaya koyan bir örnek olacaktır.
Anlaşma, Kürt bölgelerindeki istikrarın sağlanması ve bölgede daha sağlam bir yönetim elde edilmesi için de bir fırsat sunuyor. Bu durum, Kürtlerin farklı gruplarla birlikte nasıl bir yolda ilerleyebileceğine dair önemli bir örnek olacak.
ABD çekilirse B planı
İlham Ahmed, ABD askerlerinin yakın zamanda Kuzeydoğu Suriye’den çekileceği yönündeki yokluğu sorgulayarak, bölge yönetimi için hazırlanan potansiyel bir ‘B Planı’ hakkında bilgi verdi. “ABD’nin çekileceği iddialarının yanı sıra, her zaman kendi gücümüze güvendik,” diyerek belirtti. Bu durumda, bölgedeki kara kuvvetlerinin nasıl şekilleneceği ve yeni güvenlik yapılarının nasıl inşa edileceği soruları önem kazanmaktadır.
Sürekli döngüde kalan düşmanlıkların sona ermesi için yeni ittifaklar ve politikaların geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye ile olan ilişkilerin de büyük önem taşıdığı, bu noktada Türkiye’nin bölgedeki en büyük tehditlerden biri olduğu ifade edildi.
İsrail ve Kürt koalisyonu
Ahmed, “Suriye’nin yeni krizlerin merkezi olmamasını umuyoruz. Huzur olmasını amaçlıyoruz, bu bizim ulusal hedefimiz,” diyerek bölgedeki gerilimin azaltılmasına yönelik çalışmalara dikkat çekti. Yeniden yapılanmanın en önemli unsurlarından biri olan komşu ülkelerle kurulan ilişkilerin barış ortamı oluşturma yolunda nasıl şekillendiği merak edilmektedir.
Tüm komşu ülkelerle, özellikle İsrail ile barış sağlanması için çaba gösterildiği belirtiyor. Bu da, mevcut karmaşanın ortadan kaldırılmasına yönelik uluslararası işbirliğinin önemine işaret ediyor. Özellikle, Suriye’nin komşu ülkeleri arasındaki ilişkilerin düzelmesi için atılacak adımlar büyük bir önem taşımakta.
Zebari: Büyük Kürdistan tüm Kürtlerin kalbindedir ama gerçeklik başka bir şeydir
Hoşyar Zebari, Suriye’deki mevcut durum hakkında kendine özgü bir perspektif sundu. Zebari, “Büyük Kürdistan tüm Kürtlerin kalbindedir ama gerçeklik başka bir şeydir,” diyerek, Kürtlerin savaş karşıtlığına dikkat çekti. Savaşın ve çatışmanın, Kürt halkı için çok büyük bir bedel oluşturduğunu ifade ederken, bu durumun bölgedeki çatışmalara dair bakış açılarını da şekillendirdiği görülüyor.
Barzani ise, Suriye Kürtlerinin Irak’taki deneyimlerinden faydalanma potansiyeline vurgu yaptı. Bu, bölgeler arasında bilgi paylaşımının ne kadar kritik olduğunu gösteren bir diğer unsur olarak öne çıkıyor.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | ABD’nin Kuzeydoğu Suriye’den çekilip çekilmeyeceği belirsizliğini koruyor. |
| 2 | Suriyeli Kürtler, bağımsızlık değil, Suriye’nin bir parçası olmayı tercih ediyor. |
| 3 | SDG ve Şam yönetimi arasında yapılan anlaşma önemli gelişmeleri beraberinde getiriyor. |
| 4 | Türkiye’nin bölgedeki en büyük tehdit unsuru olarak ele alınıyor. |
| 5 | İsrail ile Kurulan ilişkiler Suriye’nin geleceğinde önemli bir rol oynayabilir. |
Haberin Özeti
Kuzeydoğu Suriye’deki gelişmeler, Süleymaniye Formu’nda katılımcılar tarafından geniş bir şekilde ele alındı. Panelde, ABD’nin bölgeden çekilmesiyle birlikte ortaya çıkan belirsizlikler, Suriye Kürtleri’nin talepleri ve bölgedeki uluslararası ilişkiler hakkında önemli tartışmalar yapıldı. Etkili konuşmalar ve veriler, Suriye’nin geleceğini daha iyi anlamayı sağlamakta. Özellikle, ABD’nin varlığı ve olası çekilecek olması gibi konular katılımcılar arasında geniş yankı buldu. Suriye’nin kuzeydoğusundaki gelişmelerin sadece yerel değil, uluslararası alandaki aktörler tarafından da takip edildiği bir kez daha anlaşıldı.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: ABD’nin Suriye’de çekilmesi yapılacak mı?
ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının geleceği halen belirsizdir. Çekilme ihtimali olsa da, bu konunun kesin bir sonuca ulaşmadığı ifade edilmektedir.
Soru: Suriyeli Kürtlerin bağımsızlık talebi var mı?
Hayır, Suriyeli Kürtler Suriye’nin bir parçası olmayı tercih ettiklerini ifade etmektedirler, bağımsızlık talebi gündemde değildir.
Soru: SDG ve Şam hükümeti arasında yapılan anlaşmanın önemi nedir?
Bu anlaşma, bölgedeki krizin azalmasını sağlayabilir ve taraflar arasındaki ilişkilerin güçlenmesi açısından önem taşımaktadır.
Soru: Türkiye’nin bölgedeki rolü nedir?
Türkiye, bölgedeki en büyük tehdit unsuru olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, Türkiye ile komşular arasındaki ilişkilerin nasıl şekilleneceğine dair sorular ortaya çıkarmaktadır.
Soru: İsrail ile ilişkilerin Suriye’ye etkisi nedir?
İsrail ile kurulan barış ilişkilerinin, Suriye’nin geleceği üzerinde önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda, ilişkilerin kesinlikle güçlendirilmesi gerekmektedir.
