Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde, Diclekent Bulvarı üzerinde bulunan geniş bir arazi, Adalet Bakanlığı tarafından tahsis edilmesine rağmen TOKİ tarafından satışa sunulmuş durumda. Bu satış, kamu hazinesine büyük bir maddi kayba yol açarken, arazinin piyasa değerinin çok altında elden çıkarılması, başlangıcından beri eleştiriliyor. Ayrıca, ihalenin şeffaflığına dair soru işaretleri oluşmuş ve çeşitli itirazlar yapılmıştır. Bu gelişmeler, bölgedeki gayrimenkul piyasasını ve kamu ihalelerinin nasıl yürütüldüğünü sorgulatmaya devam ediyor.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Arazi Tahsisi ve Satış Süreci |
| 2) Piyasa Değeri ve Satış Fiyatı |
| 3) İhale Süreci ve Şeffaflık Sorunları |
| 4) Diğer Arazi Satışları ve Tepkiler |
| 5) Kamuoyu Tepkileri ve İtirazlar |
Arazi Tahsisi ve Satış Süreci
Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde, Diclekent Bulvarı üzerinde yer alan 70 bin 506 dönümlük geniş bir arazi, Adalet Bakanlığına tahsis edilmişti. Ancak yapılması planlanan Bölge Adliye Mahkemesi projesinin iptal edilmesi sonucu bu arazi TOKİ tarafından satışa sunuldu. Tahsis kararının kaldırılmasının nedenleri, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Arazi, hem konum olarak avantajlı bir yerde hem de ticari olarak değerli olmasına rağmen, ciddi bir maddi kayba neden olabilecek bir satış sürecine tabi tutuldu.
Piyasa Değeri ve Satış Fiyatı
Uzman ekspertiz raporlarına göre, söz konusu arazinin gerçek piyasa değeri 3,8 milyar lira olarak belirlenmişti. Ancak TOKİ, bu değerin oldukça altında, 1 milyar 130 milyon liraya, yatırılan peşinatın sadece %25’i, kalanının ise 24 ay vadeli olacak şekilde iki kimliği belirsiz kişiye satışı gerçekleştirildi. Bu durum, kamu hazinesinin yaklaşık 2 milyar 670 milyon lira zarar etmesine yol açtı. Uzmanlar, bu piyasa algısının hem ekonomiye zarar verdiğini hem de kamu yönetimlerinin şeffaflık konusundaki acziyetlerini gözler önüne serdiğini belirtiyorlar.
İhale Süreci ve Şeffaflık Sorunları
İhale sürecine dair duyulan endişeler, süreç boyunca daha da belirginleşti. İhale için 30 iş insanı, katılım sağlayabilmek adına toplamda 50 milyon lira teminat yatırdı. Ancak canlı yayınlanan ihaleye katılan bu 30 kişi arasında teklif vermeyenlerin çoğunlukta olduğu dikkat çekti. Birçok katılımcının birbirini tebrik edip kutlama yapması, sürecin şeffaflık ilkesine aykırı olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Bu, kişisel ilişkilerin bu tür önemli ihalelerde nasıl bir etki yarattığını sorgulattı.
Diğer Arazi Satışları ve Tepkiler
Aynı dönemde, Diyarbakır’ın başka bir değerli arazisi olan 35 bin metrekarelik PTT arazisi de benzer bir şekilde satılmıştı. Bu arazi, TOKİ tarafından 2.5 milyar lira değerinde iken, 700 milyon liraya Cahit Balyan adlı iş insanına satılması, büyük tartışmalara yol açmıştı. Bu tür arazilerin kamuya ait olmaktan çıkarılması, yerel yöneticilere ve ilgili bakanlıklarına duyulan güvensizliği artırdı. Özellikle yüksek değerli arazilerin bu şekilde elden çıkarılması, kamunun buna tepkisini yoğunlaştırdı.
Kamuoyu Tepkileri ve İtirazlar
Diyarbakır’da yapılan bu ihale ile ilgili, Kamu İhale Kurumu’na ve çeşitli bakanlıklara çok sayıda itiraz ve şikayet başvurusu yapıldı. Hükümet yetkilileri ve yerel yöneticiler üzerindeki baskı da giderek artarken, satışların iptal edilmesine dair talep edilen resmi başvuruların sayısı gün geçtikçe çoğalıyor. Bu durum, kamu kaynaklarının nasıl yönetildiği ve bu tür ihalelere dair uygulamaların ne denli güvenilir olduğu konusunda ciddi kaygılar ortaya koymaktadır.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Diclekent Bulvarı üzerindeki arazi, Adalet Bakanlığına tahsis edilmesine rağmen TOKİ tarafından satıldı. |
| 2 | Arazi değerinin 3,8 milyar lira olduğuna dair ekspertiz raporu mevcutken, 1.13 milyar liraya satıldı. |
| 3 | İhaleye katılanların teklif vermemesi ve kutlama yapması şeffaflık sorunlarını gündeme getirdi. |
| 4 | Benzer bir şekilde PTT arazisinin de düşük bir fiyatla satılması kamuoyunda tartışmalara yol açtı. |
| 5 | Çeşitli itirazlar ve şikayetler Kamu İhale Kurumu’na yöneltildi. |
Haberin Özeti
Diyarbakır’da yaşanan arazi satışı süreci, hem ekonomik kayıplar hem de hukuki açıdan ciddi sonuçlar doğurabilecek pek çok soru işaretini beraberinde getirdi. Kamu kaynaklarının yönetiminde yaşanan aksaklıklar, bu tür satışların özellikle toplumun farklı kesimlerinde yarattığı etkiler nedeniyle gündeme gelmeye devam etmektedir. Yerel yöneticilerin ve ilgili kamu kurumlarının bu durumu ne şekilde ele alacağı ise merak edilen bir diğer konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Diclekent Bulvarı üzerindeki arazinin durumu nedir?
Arazi, Adalet Bakanlığına tahsis edilmesine rağmen TOKİ tarafından satışa çıkarılmıştır. Uzman raporları, arazinin değerinin 3,8 milyar lira olduğunu belirtmektedir.
Soru: İhale sürecinde ne gibi sorunlar yaşandı?
İhaleye katılan 30 iş insanı arasında teklif vermeyen çok sayıda kişi bulunmuş ve bu durum şeffaflık konusunu gündeme getirmiştir.
Soru: Kamu hazinesi bu işlemden ne kadar zarar etti?
Kamunun yaklaşık 2 milyar 670 milyon lira zarar ettiği belirtilmektedir.
Soru: PTT arazisinin satışı da benzer şekilde mi gerçekleşti?
Evet, PTT’ye ait arazinin de piyasa değerinin düşük bir fiyata satılması, çokça tartışılmıştır.
Soru: İhaleye itiraz edenler oldu mu?
Evet, Diyarbakır’dan Kamu İhale Kurumuna çok sayıda itiraz yapıldığı ve bunun yanı sıra bakanlıklara da şikayetler yöneltildiği bildirilmiştir.
