
Son günlerde Türkiye’deki ekonomik ve sosyal durum, halkın alım gücünün dramatik bir şekilde düştüğünü gözler önüne seriyor. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, bu durumu eleştirdiği basın toplantısında asgari ücrete acil bir ara zam yapılması gerektiğini vurguladı. Baş, ekonomik krizle beraber artan yaşam maliyetlerine ve vatandaşların yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Ayrıca Gezi direnişinin 12. yılına özel selam duran Baş, halkın taleplerinin yok sayıldığı ve yurttaşların yargı eliyle susturulmaya çalışıldığına da işaret etti. Gelin, Baş’ın basın toplantısında dile getirdiği konuları daha detaylı bir şekilde inceleyelim.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Gezi Direnişi’nin Önemi |
2) Siyasetteki İki Merkez |
3) Seçme ve Seçilme Hakkı Üzerine |
4) İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki Siyasi Operasyonlar |
5) Anayasa Tartışmaları |
Gezi Direnişi’nin Önemi
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, basın toplantısına Gezi direnişinin 12. yıldönümüne vurgu yaparak başladı. 12 yıl önce meydana gelen bu olay, halkın özgürlük ve demokrasi taleplerinin en güçlü şekilde ifade edildiği dönemlerden biri olarak tarihe geçti. Baş, o dönemde hayatını kaybedenleri anarak, onların hatırasının yaşatılması gerektiğini belirtti. 10 milyonun üzerinde yurttaşın katıldığı bu direniş, iktidarın halkın sesini ne denli duyduğunu gösteriyor. O tarihten bu yana, Gezi direnişi bir simge haline geldi ve toplumda yarattığı etki hala hissediliyor.
“Emri ben verdim” diyerek yaşanan polis şiddetinin faillerinin cezalandırılması gerektiğine de dikkat çeken Baş, günümüzde bu olayın travmalarının hâlâ tazelendiğini dile getirdi. Cezaevlerinde tutuklu bulunan Gezi direnişine katılan birçok yurttaşın derhal serbest bırakılması gerektiğini bir kez daha vurguladı.
Siyasetteki İki Merkez
Baş, Türkiye’deki siyasi yaşamı iki temel merkez etrafında şekillendiğini ifade etti. Birinci merkez, iktidar sahibi olan Saray; ikinci merkez ise Silivri’deki hapishaneler olarak nitelendirildi. Baş, siyasal erkin işleyişindeki bu dengesizliğin halkı nasıl etkilediğine dikkat çekti. Gerçek anlamda bir demokrasinin varlığı için siyasetin yalnızca iki merkezle kısıtlanmaması gerektiğini savundu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin artık işlevselliğini büyük ölçüde kaybettiğini ve halkın sesi olma görevini yerine getiremediğini belirtti.
Birçok yurttaşın haklarını talep etmek için mahkemelere başvurduğunu ama bu başvuruların içindeki belirsizlik ve kaygı dolu bekleyişlerin demokrasi adına bir utanç kaynağı olduğunu kaydetti. Meclisin bugünkü durumu, demokrasinin erozyona uğradığının bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Seçme ve Seçilme Hakkı Üzerine
Baş, tartışmaların merkezinde olan seçme ve seçilme hakkının gün geçtikçe gaspedildiğine dikkat çekti. Siyasi atmosferin, yurttaşların iradesini sınırladığına ve bu durumun demokratik yapıyı tehdit ettiğine vurgu yaptı. Yıllarca sistematik şekilde siyasetin dışına itilen milyonlarca yurttaşın yaşadığı deneyimlerin göz ardı edilmesinin çok tehlikeli olduğunu ifade etti.
Türkiye’de yürütülen siyasetin halka değil, bir avuç kişiye yönelik gerçekleştirildiğini belirten Baş, siyasi parçaların nasıl birbirleriyle rekabete girdiği ama halkın bu rekabette göz ardı edildiğini öne sürdü. Bu bağlamda, halkın daha fazla siyasetin içinde yer alması gerektiğine ve bunun talep edilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki Siyasi Operasyonlar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan son gelişmelere değinen Baş, bu baskıların büyük bir kaygıyla izlendiğini dile getirdi. Baş, hükümetin belediyeye yönelik uygulamalarını örnek vererek, siyasi amaçlarla gerçekleştirilen operasyonları eleştirdi. Tutuklanan belediye çalışanlarına ve ortaya konan belirsiz suçlamalara değinerek, “İftiracı arıyorlar” ifadesini kullandı. Bu tür uygulamaların demokratik hakların hiçe sayılması anlamına geldiğini vurguladı.
Baş, bu süreçlerin amacının yalnızca bir muhalefeti sindirmek olduğunu ve halkın iradesini gasp etmeye yönelik bir adım olarak değerlendirildiğini açıkladı. Dolayısıyla bu durumu durdurmak için toplumun harekete geçmesi gerektiğine inanıyor.
Anayasa Tartışmaları
Son dönemlerde Türkiye’de tartışılan yeni anayasa konusuna da değinen Baş, mevcut anayasada gerçekleştirilmiş olan değişikliklerin halkın yararına olmadığını belirtti. Bu tartışmalardaki niyetin halka daha fazla demokrasi sunmak değil, iktidarın kontrolünü sürdürmek olduğuna inandı. Geçmişte yapılan değişikliklerin bu anlamda bir itiraf niteliği taşıdığını vurguladı.
Baş, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulanması için anayasa değişikliğine gerek olmadığına dikkat çekerek, mevcut iktidarın anayasayı yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda nasıl yönlendirdiğini tartıştı.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Halkın alım gücü önemli ölçüde düştü. |
2 | Gezi direnişinin 12. yıldönümü anıldı. |
3 | Türkiye’de siyaset iki ana merkez etrafında dönüyor. |
4 | İBB’deki siyasi operasyonlar eleştirildi. |
5 | Anayasa tartışmaları halkın çıkarlarından uzak. |
Haberin Özeti
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, basın toplantısında halkın ekonomik sıkıntılarına ve çoğu yurttaşın yargı eliyle susturulduğuna işaret etti. Gezi direnişinin önemli bir anma günü olduğunu belirten Baş, iktidarın uygulamalarının halkın demokratik haklarını nasıl gasp ettiğini ortaya koydu. Anayasa tartışmalarının da halkın yararına olmadığını vurgulayarak, Türkiye’deki siyasi yapının ve uygulamaların derinlemesine irdelenmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, halkın siyasete katılımının önemine dikkat çekti ve mücadele çağrısında bulundu.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Erkan Baş, basın toplantısında hangi konulara değindi?
Baş, alım gücü, Gezi direnişi, İBB’de yapılan operasyona ve anayasaya ilişkin eleştirilerde bulundu.
Soru: Gezi direnişi neden anıldı?
Gezi direnişi, halkın demokratik taleplerinin somutlaştığı önemli bir olay olduğu için anıldı.
Soru: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki operasyonların temel sebebi ne?
Operasyonların, siyasi muhalefeti sindirmek amacıyla yapıldığı düşünülmektedir.
Soru: Seçme ve seçilme hakkı üzerine ne denildi?
Seçme ve seçilme hakkının gün geçtikçe gaspedildiği ifade edildi.
Soru: Anayasa tartışmaları ne yönde ilerliyor?
Yeni anayasa tartışmalarının, halkın çıkarlarına hizmet etmediği vurgulandı.