30 Ekim 2024 tarihinde Türkiye’de yaşanan trajik bir olayda, 39 yaşındaki restoran işletmecisi Tuğba Yavaş, gece geç saatlerde Hamidiye Mahallesi’ndeki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitirdi. Olayın ardından başlatılan soruşturma, Yavaş’ın eşi Prof. Dr. A.Y.’nin cinayet şüphesiyle tutuklanmasının ardından, iddianamenin kısa süre içinde değişmesiyle daha da karmaşık bir hale geldi. İlk olarak “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklanan A.Y., iddianamenin değişmesi sonucunda “intihara yönlendirme” suçlamasıyla yargılanmaya başlandı. Mahkeme süreci, ailenin hak arayışı ve kadın cinayetlerine karşı yapılan toplumsal mücadele açısından büyük bir önem taşıyor.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Olayın Gelişimi ve Soruşturma Süreci |
| 2) İddianamenin Değişimi ve Mahkeme Süreci |
| 3) Ailenin Şikayeti ve Hukuksal Süreç |
| 4) Derneklerin ve Avukatların Rolü |
| 5) Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Mücadele |
Olayın Gelişimi ve Soruşturma Süreci
30 Ekim 2024 tarihinde yaşanan olayda restoran işletmecisi Tuğba Yavaş, gece saatlerinde evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Olayın meydana geldiği Hamidiye Mahallesi’ndeki apartmanın 5. katından düşen Yavaş, park halindeki motosikletin üzerine düştü ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yavaş’ın ölümü, ilk etapta doğal bir kaza olarak değerlendirildi, ancak akabinde cinayet şüphesiyle eşi Prof. Dr. A.Y. tutuklandı. A.Y. hakkında “kasten öldürme” suçlamasıyla ciddi bir soruşturma başlatıldı. Bu süreç, Yavaş’ın ölümüyle ilgili olay yerinin incelemesi, tanık ifadeleri ve hastane kayıtlarıyla derinleşti.
İddianamenin Değişimi ve Mahkeme Süreci
Soruşturmanın ilerlemesi ile birlikte 12 Aralık 2024 tarihinde hazırlanan iddianame, 13 Aralık 2024 tarihinde değiştirildi. Yeni iddianamede, Yavaş’ın eşi için “kasten öldürme” suçlaması yerini “intihara yönlendirme” suçlamasına bıraktı. Bu değişiklik, davanın seyrini önemli ölçüde etkiledi ve Çanakkale 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşma 8 Ocak 2025 tarihinde yapıldı. Mahkeme, sanığın tutukluğunun devamına karar vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Duruşma sürecinin karmaşık yapısı, ailenin endişelerini artırdı.
Ailenin Şikayeti ve Hukuksal Süreç
Yavaş ailesi, Tuğba Yavaş’ın ölümünde sanık A.Y.’den şikayetçi oldu. Aile, Yavaş’ın intihar etmediğini ve bu durumun cinayetle bağlantılı olduğunu savunarak, sürecin adil bir şekilde ilerlemesini istedi. Aile, ayrıca, sanığın olay sonrası torunlarını ailelerine göstermediği iddialarında bulundu. 16 Nisan 2025’te görülen duruşmada, sanık avukatları mahkemenin görevsizliği üzerine dilekçe vereceklerini ifade ettiler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da davaya müdahil olarak Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizliğini vurguladı.
Derneklerin ve Avukatların Rolü
İlk etapta davanın takipçisi olan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, bu durumun toplumsal olarak önemine dikkat çekmekte. Dernek avukatları, olayın sadece bir ölüm olayı değil, aynı zamanda kadınların yaşadığı şiddet olaylarının da bir yansıması olduğunu vurguladı. Şüpheli ölümün araştırılması gerektiğini belirten gönüllü avukatlar, “Usul hukukunun uygulanmadığına şahit oluyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu bağlamda, dernek üyeleri, Tuğba Yavaş’ın ölümünün nedeninin net bir şekilde aydınlatılması için mücadele etmeye devam edeceğini ifade ettiler.
Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Mücadele
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, Türkiye genelinde kadın cinayetleri ve şiddet konularına karşı verdiği mücadeleyle dikkat çekiyor. Dernek avukatları, Yavaş’ın ölümüyle birlikte erkek şiddetinin toplumda yarattığı derin izleri dile getirerek, hukuksal süreçlerin hızlandırılmasını ve adaletin sağlanmasını talep ediyor. “Bu bir şüpheli ölümdür,” diyen avukatlar, Tuğba Yavaş ve benzeri olayların takipçisi olacaklarını ve bu tür vakalarla ilgili hukuksal müracaatlarını sürdüreceklerini vurguluyorlar. 30 Haziran 2025 tarihinde yapılacak duruşmada da katılma taleplerini yineleyeceklerini belirten avukatlar, bu mücadelenin sonuna dek süreceğini ifade ediyor.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Tuğba Yavaş, 30 Ekim 2024 tarihinde evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. |
| 2 | Olayın ardından eşi Prof. Dr. A.Y. cinayet şüphesiyle tutuklandı. |
| 3 | İddianame, ilk etapta “kasten öldürme” suçlamasından “intihara yönlendirme” suçlamasına dönüştü. |
| 4 | Aile, Yavaş’ın intihara yönlendirilmediğini savunarak sanıktan şikayetçi oldu. |
| 5 | Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, davanın takipçisi olarak kadın cinayetleriyle ilgili mücadeleye devam ediyor. |
Haberin Özeti
Tuğba Yavaş’ın ölümü, kadına yönelik şiddetin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu. Davada yaşanan usulsüzlükler ve değişen iddianame metni, adalet arayışında olan ailenin hak mücadelesini zorlaştırmaktadır. Toplumun tüm bireyleri bu tür olayların üzerine gitmeli ve kadınların yaşam haklarının korunması için duyarlı olmalıdır. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gibi kuruluşlar, adaletin sağlanması yolunda önemli bir rol üstlenmekte, bu tür davaların yakından takip edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Tuğba Yavaş hangi tarihte hayatını kaybetti?
Tuğba Yavaş, 30 Ekim 2024 tarihinde evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti.
Soru: Olay sonrası eşi hakkında ne tür bir suçlamada bulunuldu?
Olayın ardından eşi Prof. Dr. A.Y., “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklandı.
Soru: İddianamenin değişmesi ne anlama geliyor?
İddianame ilk olarak “kasten öldürme” suçlaması ile hazırlandı, ancak daha sonra “intihara yönlendirme” suçlamasına dönüştü.
Soru: Aile yargı sürecinde ne talep etti?
Aile, Yavaş’ın intihara yönlendirilmediği iddiaları üzerinden sanıktan şikayetçi oldu ve hak arayışında bulunuyor.
Soru: Derneklerin bu süreçteki rolü nedir?
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, davanın takipçisi olarak kadına yönelik şiddetle ilgili mücadele yürütmektedir.
