
Ülkede kadınlar ve çocuklar üzerindeki şiddet ve istismar oranları son derece endişe verici bir seviyeye ulaşmıştır. Bu bağlamda, İstanbul’da yaşanan bir olayda babası tarafından cinsel istismara uğrayan 12 yaşındaki bir kız çocuğunun uzun yıllar süren bu travmatik deneyimi, mahkemeye taşınmış ve bu süreçte sanık ilk kez hâkim karşısına çıkmıştır. Mağdurun cesareti ve hukuki mücadelesiyle birlikte, istismar olayı negatif bir şekilde ailenin diğer bireylerine de yansımıştır. Bu tür olaylar, toplumda silinmez yaralar açarken, aynı zamanda hukukun sağladığı koruma mekanizmalarını sorgulamamıza neden olmaktadır.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) İstismar Sürecinin Başlangıcı |
2) Tutuklama ve Soruşturma Süreci |
3) Ailenin Baskısı ve Tehditler |
4) Diğer İddialar ve Soruşma Gelişmeleri |
5) Hukuksal Destek ve Toplumun Görevleri |
İstismar Sürecinin Başlangıcı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, mağdur çocuğun cinsel istismara uğramaya başladığı tarihin 2016 olduğu belirtilmektedir. Bu yıl, çocuğun sadece 12 yaşında olduğu ve istismar sürecinin bu şekilde uzun yıllar devam ettiği anlaşılmaktadır. 2023 yılında üniversite eğitimi için İstanbul’dan ayrılana kadar bu istismar süreci devam etmiş, çocuğun tatil dönemlerinde evine döndüğünde de bu tacizlerin sürdüğü kaydedilmiştir. Mağdur, yaşadığı olayları annesine veya polise anlatma kararı aldığında, sanık onunla tehditler savurarak korkutmuş ve bu durumu yıllar boyunca sürdürmüştür. Sanığın “Senin anneni öldürürüm, ben hapse girerim; onlar mezara girer” şeklindeki tehditleri, mağdurun yaşadığı travmayı daha da derinleştirmiştir.
Tutuklama ve Soruşturma Süreci
Mağdurun şikâyeti üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı hızlı bir soruşturma süreci başlatmış ve 16 Mart 2025 tarihinde, İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından sanık tutuklanmıştır. Gözaltına alınan şüpheli, tutuklama sonrası mahkemeye çıkmış ve burada yaptığı savunmada, kendisinin kumar bağımlısı olduğunu belirtmiş ve mağduru iftira atmamakla suçlamıştır. Sanığın ifadesinde, dosyadaki mesajların gerçek olmadığını öne sürmesi dikkate değerdir. Ancak böyle bir yaklaşım, adaletin yerini bulup bulmadığı konusunda soru işaretleri yaratmaktadır.
Ailenin Baskısı ve Tehditler
Mağdur, yaşadığı cinsel istismar olayının ardından sanıktan şikâyetçi olunca, ailesi tarafından büyük bir baskı altına alınmıştır. Özellikle annesi, kardeşi ve amcası gibi aile bireyleri, birçok kez mağdur çocuğa şikâyetinden vazgeçmesi için tehditler savurarak ve baskı uygulayarak, yaşananları örtbas etmeye çalışmıştır. Bu durum, aile içinde yaşanan sıkıntıları, tehdit ve korku iklimini daha da görünür kılmaktadır. Mağdur olan bu çocuğun yaşadığı zorluklar, toplumun cinsiyet temelli şiddet ve istismar konularında daha duyarlı hareket etmesine ihtiyaç olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Diğer İddialar ve Soruşturma Gelişmeleri
Bir başka iddia ise, sanığın 12 yaşındaki diğer kızı üzerinde de cinsel istismar suçunu işlemiş olabileceğidir. Bu konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunulmuş olup, konunun derinlemesine araştırılması gerektiği belirtilmektedir. Mağdurun durumu ve ailenin bu konudaki duruşu, durumun ne kadar karmaşık bir hal aldığına işaret etmektedir. İlgili mahkeme, sanığın diğer kızıyla ilgili tanıkların dinlenmesine de karar vermiştir. Bu gelişme, davanın karmaşıklığını artırmakta ve toplumun adalet bekleyişini daha da derinleştirmektedir.
Hukuksal Destek ve Toplumun Görevleri
Mağdura hukuksal destek sağlayan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin gönüllü avukatlarından Mustafa Türkdoğan, davanın seyrini kamuya açıklığı adına değerlendirmiştir. Türkdoğan, müvekkilinin yaşadığı travmayı ve sanık tarafından maruz kaldığı tehditlerin uzun bir süre devam ettiğini vurgulamıştır. Bu tür olayların, toplumda daha büyük bir farkındalık yaratması ve benzer durumların önüne geçilmesi gerektiğini ifade etmiştir. “Biz de Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak onlara yaşatılanların cezasız kalmaması için tüm mücadelemizi vereceğiz” diyerek, toplumun bu tür olaylara karşı daha duyarlı olması gerektiğini belirtmiştir.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Cinsel istismar, Türkiye’de önemli bir sorun haline gelmiş durumda. |
2 | Sanık, mağduru tehdit ederek yıldız boyunca istismarda bulunmuştur. |
3 | Aile bireyleri, mağduru şikayetinden vazgeçirmeye çalışmıştır. |
4 | Diğer kızıyla ilgili de benzer iddialar bulunmaktadır. |
5 | Toplumsal farkındalığın artırılması ve hukukun üstünlüğünün korunması önemli bir gereklilik. |
Haberin Özeti
İstanbul’da bir babanın kıza cinsel istismarı olayı, yasaların ve toplumun bu yöndeki zayıflıklarını gözler önüne sermektedir. Mağdur, yaşadığı boş-boşluklar ve sürekli tehditlerle sıkı sıkıya bağlı olduğu ailesi tarafından da baskı altına alınmıştır. Olayın ortaya çıkmasıyla birlikte, istismar sürecinin yalnızca bir çocuğun hayatını değil, aynı zamanda ailenin diğer bireylerini de derinlemesine etkilediği anlaşılmaktadır. Toplumun bu tür vakalar karşısında daha duyarlı olması ve hukukun gücüyle bu tür eylemlerin önüne geçilmesi, gelecekte benzer olayların yaşanmaması açısından kritik önem taşımaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Bu istismar olayı ne zaman meydana geldi?
Olay, mağdurun 12 yaşında olduğu 2016 yılında başlamış ve 2023 yılına kadar devam etmiştir.
Soru: Sanığın tutuklama süreci nasıl gelişti?
Sanık, mağdurun şikâyeti sonrasında 16 Mart 2025 tarihinde tutuklanmıştır.
Soru: Mağdurun aile bireyleri bu durum hakkında ne yaptı?
Mağdurun annesi, kardeşi ve amcası, çocuğu şikayetinden vazgeçirmek için baskı yapmış, tehdit etmiştir.
Soru: Diğer kız çocuğuyla ilgili ne durum var?
İddialara göre, sanığın 12 yaşındaki diğer kızı üzerinde de benzer cinsel istismar iddiaları olduğu belirtilmektedir.
Soru: Toplum bu tür vakalara karşı ne yapabilir?
Toplumda farkındalık oluşturarak, cinsiyet temelli şiddet konularında daha etkin bir duruş sergileyebiliriz.