
Son günlerde Kanada’nın Edmonton kentinde bir lisede yaşanan bir olay, Türkiye’de ve yurtdışındaki Türk toplulukları arasında büyük bir tartışma konusu haline geldi. 12. sınıf öğrencilerine verilen bir ödevde, dünyadaki diktatörlerin isimlerinin yer aldığı bir listede, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘diktatör’ olarak anılması, birçok kişide hayal kırıklığı ve tepkilere yol açtı. Ailelerin, okul yönetimine ve Alberta Eğitim Bakanlığı’na karşı başlattığı girişimler, sürecin nasıl ilerleyeceğine dair merakları artırdı. Olayla ilgili olarak Türkiye’nin Kanada Büyükelçiliği de devreye girdi.
Bu olay, sadece bir ödevle sınırlı kalmayıp, Kanada’daki eğitim sistemi ile Türkiye ve Türk kültürü arasında önemli bir gerginliğe yol açma potansiyeli taşıyor. Okul yönetimi ve bakanlık yetkililerinin olay karşısındaki tepkisi, kamuoyunda olumlu karşılık bulmadı. Ailelerin, Atatürk hakkında yapılan bu yanlış anlama ve önyargı üzerine ortaya koyduğu çaba, hem eğitim sistemi içindeki eksiklikleri gün yüzüne çıkardı hem de Türkiye-İkinci el ilişkilerini gündeme getirdi.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Olayın Gelişimi |
2) Eğitim Bakanlığı’nın Tepkisi |
3) Aile ile Yapılan Görüşmeler |
4) Büyükelçiliğin Müdahalesi |
5) Toplumda Yaratılan Etki |
Olayın Gelişimi
Kanada’nın Edmonton kentindeki bir lisenin 12. sınıf öğrencileri için verilen bir ödevde, öğrencilerin dünyadaki diktatörleri seçip bunları tanıtmaları istendi. Ancak, dikkat çeken nokta, Mustafa Kemal Atatürk’ün bu listede ‘diktatör’ olarak anılmasıydı. Öğrenci İlayda Güvenç, bu durumu fark ettiğinde şaşkınlığı içerisinde ailesiyle paylaştı. Aile, durumu okul yönetimi ile görüşerek dile getirmeye karar verdi.
Öğrencinin ebeveynleri Nazan ve Raamazan Güvenç, okul müdürü ile görüşerek Atatürk’ün bu şekilde tanımlanmasının yanlı olduğunu ifade ettiler. Ancak, müdürün Atatürk hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı anlaşılınca, aile durumu daha ciddî bir şekilde ele almaya karar verdi.
Eğitim Bakanlığı’nın Tepkisi
Olayın yayılması üzerine Alberta Eğitim Bakanı Demetrios Niceolaides, medyada ve sosyal medyada yer alan tepkiler doğrultusunda bir açıklama yapmak durumunda kaldı. Eğitim Bakanlığı’nın sözcüsü açıklamasında, Atatürk’ün müfredatta bir diktatör olarak tanınmadığını ve bunun yerel okul yönetimlerinin sorumluluğunda olduğunu belirtti. Açıklama, eğitim sisteminin esneklik ve özgürlük içerdiğini vurgularken, öğretmenlerin halen hangi materyallerin kullanılacağına dair karar verme yetkisine sahip olduğunu dile getirdi.
Bakanlığın, Atatürk’ün isimlendirilmesiyle ilgili olarak sorumluğun okul müdürü ve öğretmene atılması, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı. Çünkü Bakanlık, Atatürk’ü bu şekilde değerlendirmesinin ‘profesyonel bir kanaat’ olduğunu savunması, olayı daha da büyüttü.
Aile ile Yapılan Görüşmeler
Aile, okuldaki yetkililerle görüşme süreçlerine devam etti. Alberta Devlet Okulları Eğitim Danışmanı Kim Smith ile yapılan görüşme, gelecekte benzer bir durumun yaşanmaması adına önemli bir kilometre taşıydı. Smith, okul ve ailenin arasında kurulacak olan iletişimin değerini vurgulayarak, ailelerin okuldaki eğitimleri konusunda endişelerini paylaşmalarını teşvik etti.
Ayrıca, görüşme sonrasında yapılan değerlendirmede, okul yönetiminin ödevi gözden geçirme sürecine başladığını ve sürecin açık ve yapıcı bir tartışma ortamına dönüştüğünü belirtti. Ancak aile, yapılan açıklamaların olayın ciddiyetinin küçültülmesine yönelik olduğunu düşündüklerini açıkladı.
Büyükelçiliğin Müdahalesi
Olayın daha fazla dikkat çekmesi üzerine, Türkiye’nin Kanada Büyükelçiliği de konuya kayıtsız kalmadı. Türkiye’nin Kanada Büyükelçisi Can Dizdar, bu durumu kabul edilemez bir durum olarak nitelendirerek, Atatürk’e yönelik yapılan bu değerlendirmelerin bir eğitim hatası olduğunu vurguladı. Büyükelçi, Kanada’daki Türk toplumunun tepkilerinin önemli olduğunu ve bu gibi anlaşmazlıkların tekrarının önlenmesi için gerekli adımların atılacağını belirtti.
Dizdar, “Bu tür münferit hadiseler olabiliyor. Burada öğrencimizin ailesi önemli bir duyarlılık gösterdi. Bu tür durumların duyurulması ve düzeltilmesi, toplumu bilinçlendirmek açısından önem arz ediyor,” ifadelerinde bulundu. Bu bağlamda, hem durumu düzeltmek hem de gelecekte yaşanabilecek benzer olayların önüne geçilmesi adına gereken girişimlerin gerçekleştirileceği sözünü verdi.
Toplumda Yaratılan Etki
Yaşanan bu olay, sadece tek bir ailenin değil, Türk toplumu ve eğitim sistemi açısından geniş bir yankı uyandırdı. Atatürk’ün isimlendirilmesi üzerinden yaşanan gerginlik, kültürel kimliklerin ve ulusal değerlerin korunmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu.
Birçok kişi, eğitim sistemlerindeki eksiklikler ve yanlış anlaşılmalar üzerinden, toplumsal duyarlılığın artırılması gerektiğini dile getirdi. Bu olay, aynı zamanda eğitim sisteminin daha kapsayıcı, etkili ve duyarlı bir hale gelmesi gerektiğinin de altını çizmektedir.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Atatürk’ün yer aldığı ödev, Kanada’daki öğrencilerin tepkisini çekti. |
2 | Türkiye’nin büyükelçiliği, duruma müdahale etti. |
3 | Eğitim Bakanlığı, okulların özerkliği vurguladı. |
4 | Aileyle görüşmeler, durumun ciddiyetini artırdı. |
5 | Toplumda büyük bir tepki ve duyarlılık oluştu. |
Haberin Özeti
Bu olay, sadece bir eğitim skandalı olmanın ötesinde, uluslararası ilişkilerdeki hassas noktaları ve kültürel temsilleri tartışmaya açan bir durum olarak görünmektedir. Atatürk gibi önemli bir figürün yanlış bir tanım ile anılması, toplumsal değerlerin algılanışını etkilemeyecek gibi görünebilir. Ancak, bu tür olayların önlenmesi için eğitim sisteminin daha kapsamlı ve duyarlı bir yaklaşım sergilemesi gerekmektedir. Kanada’daki bu skandal, Türk toplumunun tepkisini şehir ve ülke sınırlarının ötesine taşıyarak, benzer durumların yaşanmaması adına gereken stratejilerin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Bu olay nerede gerçekleşti?
Olay, Kanada’nın Edmonton kentindeki bir lisede gerçekleşti.
Soru: Atatürk neden bu listede yer aldı?
Ödevde öğrencilerin, dünya üzerindeki diktatörleri seçmeleri istendiği için Atatürk bu listede yanlış bir şekilde yer aldı.
Soru: Aile ilk olarak ne yaptı?
Aile, okul müdürüyle iletişime geçerek Atatürk’ün neden bu listeye alınmaması gerektiğini anlattılar.
Soru: Eğitim Bakanlığı’nın tepkisi ne oldu?
Eğitim Bakanlığı, Atatürk’ün müfredatta bir diktatör olarak anılmadığını belirtti ve sorumluluğu okul yönetimine yükledi.
Soru: Türkiye’nin Kanada Büyükelçiliği nasıl bir müdahalede bulundu?
Büyükelçilik, Atatürk’e yapılan muamelenin kabul edilemez olduğunu belirterek durumu kınadı ve gerekli adımların atılacağını duyurdu.