Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin 3’üncü Olağanüstü Tüzük Kongresi’nde kritik açıklamalarda bulundu. Özellikle askeri hastaneler, Suriye’deki durum ve muhalefete yönelik hukuksuz uygulamalar üzerinde durarak, Türkiye’nin mevcut durumu hakkında önemli bilgiler paylaştı. Özdağ, toplumsal barışı sağlamak ve demokrasi mücadelesine dikkat çekerek, destekçilerine teşekkür etti. İşte, Özdağ’ın dikkat çeken açıklamalarının detayları.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Askeri Hastane Sorusu |
| 2) Suriye Açıklaması |
| 3) Hukuk Devletimizin Tasfiyesi |
| 4) İkinci Sınıf Vatandaş Muamelesi |
| 5) Toplumda Adalet Arayışı |
Askeri Hastane Sorusu
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, konuşmasında dünya genelinde bir silahlanma hamlesi ve savaş hazırlıklarının yapıldığını vurguladı. Özdağ, bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Türkiye’de askeri sağlık sistemlerinin yeniden kurulması çağrısında bulundu. Özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinin askeri sağlık sistemleri üzerine aldıkları tedbirleri örnek göstererek, Türkiye’nin bu konudaki yetersizliğini eleştirdi.
ABD Savunma Bakanlığı’nın adını “Savaş Bakanlığı” olarak değiştirdiğini belirten Özdağ, Amerikalıların 37 trilyon dolar borçlu olduğunu ve 2026 yılına ait savunma bütçesinin 1 trilyon dolara ulaşacağını ifade etti. Fransa ve Almanya gibi ülkelerin de benzer şekilde askeri sağlık sistemleri üzerinde çalışmalar yaptığını, bunun yanında halkın gıda stoklaması konusunda uyarıldığını belirtirken, Türkiye’nin askeri hastanelerinin hâlâ kapalı kalmasını oldukça eleştirerek, “Neden GATA açık değil? Neden askeri hastaneler yok?” diye sordu.
Suriye Açıklaması
Konuşmasında Suriye’deki iç savaşla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Özdağ, Halep’e yönelik HTŞ (Heyet Tahrir el Şam) saldırısının arkasında ABD ve İsrail’in bulunduğunu öne sürdü. Halep’in hızlı bir şekilde düşmesini Esad rejiminin zayıflığına ve uluslararası kamuoyunun desteğine bağlayan Özdağ, Türkiye’ye sunulan “Suriye’nin fethi” söyleminin gerçekte İran’ın müttefiki olan bir rejimi devirmek için bir strateji olduğunu öne sürdü.
Bu bağlamda, Özdağ, Suriye’nin toprak bütünlüğünün tehlikeye girdiğini vurgularken, Türkiye’nin bu durumu dikkate alması gerektiğini belirtti. Esad rejiminin Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu düşünüyor ve bu durumun, Suriye hava sahasının İran operasyonları için açık hale gelmesi açısından önem taşıdığına dikkat çekti.
Hukuk Devletimizin Tasfiyesi
Özdağ, Türk demokrasisinin kritik bir süreçten geçtiğini, özellikle CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, iktidarın muhalefete karşı “düşman ceza hukuku” uyguladığını ifade etti. Bu süreçte insanların susturulmaya çalışıldığını belirten Özdağ, “Hukuk devletimiz tasfiye ediliyor,” diyerek kamuoyunu bu duruma dikkat etmeye çağırdı.
Özdağ, muhalefete yönelik uygulamaların yargı sisteminin bağımsızlığını zayıflattığını, gözaltı süreçlerinin keyfî olduğunu ve partilerine uygulanan baskının artarak devam edeceğini dile getirdi. Özellikle bu çerçevede Zafer Partisi’ne yönelik yaptırımlara dikkat çekti.
İkinci Sınıf Vatandaş Muamelesi
Kongrede, Özdağ, genel olarak muhalefetin maruz kaldığı ikinci sınıf vatandaş muamelesinin altını çizdi. “Buraya gelmeden önce Bayrampaşa Belediye Başkanı’nın gözaltına alındığını öğrendik,” diyen Özdağ, hukukun nasıl işlediğine dair örnekler vererek, her kesimden insanın adalet arayışının devam ettiğini belirtti. Özdağ, bu tür uygulamaların bireylerin demokratik haklarını ihlal ettiğini söyledi.
Özdağ, muhalefetin, geçmişte de benzer uygulamalarla karşılaştığını, ancak bu sefer durumun daha da kritik bir hal aldığını vurguladı. Adaletin sağlanmadığı bir toplumda huzurun bozulacağını söyleyerek, toplum olarak ortak bir geleceğin inşası için adalet mücadelesine devam edeceklerini, herkesin eşit muameleye tabi olması gerektiğini ifade etti.
Toplumda Adalet Arayışı
Özdağ, konuşmasında, halkın adalet arayışının her geçen gün arttığını belirterek, genç kuşakların bu konuda farkındalık geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Toplumların ancak adalet temellere dayandığında gelişebileceğini ifade eden Özdağ, herkesin eşit hak ve yükümlülükler çerçevesinde yaşaması gerektiğini savundu.
Özdağ, toplumun her kesiminin adalet talep etme hakkına sahip olduğunu belirterek, bu talebin tüm siyasi partiler için geçerli olduğunu açıkladı. “Bu ülke bizim; bizler çocuklarımızın ve torunlarımızın düşman ceza hukuku altında yaşamaması için mücadele veriyoruz,” diyerek, konuşmasını sonlandırdı.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Ümit Özdağ, askeri sağlık sistemlerinin yeniden kurulması gerektiğini belirtti. |
| 2 | Halep’teki saldırının ABD ve İsrail tarafından organize edildiğini öne sürdü. |
| 3 | Hukuk devletinin tasfiye edilmekte olduğunu vurguladı. |
| 4 | Muhalefetin adalet talebinin giderek arttığını söyledi. |
| 5 | Toplumda herkesin eşit muameleye tabi olması gerektiğinin altını çizdi. |
Haberin Özeti
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin 3’üncü Olağanüstü Tüzük Kongresi’nde yaptığı konuşmayla Türkiye’nin güncel siyasi ve sosyal meselelerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Özdağ’ın askeri sağlık sistemi konusundaki eleştirileri, Suriye’deki gelişmelere dair değerlendirmeleri ve muhalefete yönelik hukuksal baskılara dair söyledikleri, Türk toplumunun adalet arayışının önemli bir parçasını oluşturuyor. Toplumda adaletin sağlanmasının ve demokratik değerlerin korunmasının önemi dikkat çekiyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Ümit Özdağ neden askeri hastanelerin kapalı olduğunu belirtti?
Özdağ, Türkiye’nin mevcut askeri sağlık sisteminin yetersiz olduğunu, dünya genelinde askeri sağlık sistemlerine duyulan ihtiyacın arttığını ifade etti.
Soru: Halep’teki saldırı kimler tarafından organize edildi?
Özdağ, bu saldırının ABD ve İsrail tarafından organize edildiğini öne sürdü.
Soru: Özdağ, muhalefetin karşılaştığı hukuksal sıkıntılar hakkında ne dedi?
Muhalefete yönelik uygulanan “düşman ceza hukuku” anlayışının demokrasi için bir tehdit olduğunu belirtti.
Soru: Adaletin toplumda nasıl sağlanacağına dair ne önerdi?
Özdağ, herkesin eşit muameleye tabi olması gerektiğini ve adaletin temel bir hak olduğunu savundu.
Soru: Özdağ’ın konuşmasında vurguladığı en önemli konu nedir?
Özdağ, toplumun adalet arayışının sürekli artmakta olduğuna dikkat çekerek, adaletin sağlanmasının demokrasi için kritik olduğunu ifade etti.
