Haber

Marmara Denizi’nde Yeşil Değişim: Nedenleri ve Sonuçları

Marmara Denizi’nin son durumu, çevre sağlığı açısından kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor. Daha önce yaşanan müsilaj krizi ve kirliliğin yeniden baş göstermesi, bölgenin ekolojik dengesinin tehlikede olduğunu gösteriyor. Balıkesir çevresinde tekrar gözlemlenen müsilaj, deniz ekosisteminin hâlâ büyük bir kirlenme ile mücadele ettiğini kanıtlıyor. Özellikle Silivri Sahili’nin yeşile dönüşü, alg patlamasının su kalitesine olumsuz etkilerini ortaya koymakta ve bu durum, bölgedeki denizcilik faaliyetlerini de tehdit etmekte. Çevre uzmanları, gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu durumun daha sık ve şiddetli şekilde yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.

Makale Alt Başlıkları
1) Deniz Neden Yeşile Dönüştü?
2) Önlemler Alınmalı
3) Müsilajın Geleceği
4) Yerel Halkın Tepkisi
5) Çevre Temizliği ve Sorumluluk

Deniz Neden Yeşile Dönüştü?

Silivri’deki deniz kirliliğinin sebeplerini açıklayan Çevre Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bölgede ciddi bir alg patlamasının yaşandığını bildirdi. Bu durumun ana sebeplerinin başında, yüksek düzeyde azot ve fosfor kirliliği, durgun su yapısı ve normalden fazla sıcaklık olduğunu belirtti. 20 derece olması gereken su sıcaklığı, burada 22-23 dereceye kadar çıkmış durumda. Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde alg patlaması kaçınılmaz hale geliyor. Su ekosisteminin dengesinin bozulması, bölgede oksijensizlik yaratmakta ve bu da balıkların yaşam alanlarını tehdit etmekte.

Öztürk, alg patlaması durumunda oksijensizlik nedeniyle deniz canlılarının ölüm riskiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Oksijenin azalması, deniz tabanındaki yaşamı olumsuz etkilemekte ve gelgit olaylarıyla birlikte deniz tabanındaki fitoplanktonlar, oksijensizlik koşullarını hızlandırmaktadır. Bu koşullar, bölgede su ekosisteminin dengesi açısından ciddi bir tehdit unsuru oluşturmakta ve balıkçılığı da riske sokmaktadır.

Önlemler Alınmalı

Alg patlaması sonucu oluşan bulanıklık, görüş mesafesinin ciddi şekilde azalmasına neden olmakta ve denizcilik faaliyetleri için tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. Prof. Dr. Öztürk, bölgedeki kirliliğin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı ve şu önlemleri önerdi:

  • İyi tarım ve hayvancılık uygulamalarının hayata geçirilmesi,
  • Evsel atık suların ileri derecede arıtılarak denize deşarj edilmesi,
  • Derin deniz deşarjının risklerini azaltacak önlemlerin alınması.

Bu önlemlerin alınması durumunda Marmara Denizi’nin kendini yenileme sürecinin 5 ile 10 yıl arasında gerçekleşebileceğini ifade eden Öztürk, aksi takdirde bu problemin daha sık yaşanacağının altını çizen bir uyarıda bulundu.

Müsilajın Geleceği

Müsilaj sorunu, geçmişte yaşananlardan daha farklı bir şekilde gündeme gelebilir. Prof. Dr. Öztürk, müsilajın artık yüzeyde değil, suyun orta tabakalarında görüleceğini belirtti. Su sıcaklıkları stabil hale geldiğinden, özellikle 15-25 metre derinlikte müsilaj oluşumu yaşanması kaçınılmaz olabilecektir. Bu durum, alg patlaması ile birlikte gözlemlenmektedir ve halk sağlığı kadar su ürünleri avcılığı açısından da risk taşımaktadır.

Bölgedeki müsilajın etkileri, gelecekte daha karmaşık hale gelebilir. Çevre sağlığı üzerine yapılacak araştırmalar ve önerilen önlemler, hem deniz ekosisteminin hem de insan sağlığının korunması için kritik öneme sahiptir.

Yerel Halkın Tepkisi

Silivri sahilinde yürüyüş yapan yerel halk, görülen durum karşısında kaygılarını belirtti. Mert Şentuna, “Bu güzelliğe bu pislik hiç yakışmıyor. Yetkililerin burada bir şeyler yapması şart,” dedi. Sahildeki kötü görüntüler, insanların yaz aylarında keyifli vakit geçirmesine engel oluyor. Halk, yaşanan bu durumu kınarken, yetkililere seslenerek çözüm bekliyorlar.

Diğer bir yürüyüşçü Can Tekin, sahildeki pisliklerin kaynağının kafelerden olduğunu düşündüğünü belirterek, belediyelerin durumu düzeltmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yerel birahane işletmelerinin atıklarının denizde birikmesine sebep olduğunu düşünen halk, denizlerin temizlenmesi için daha fazla bilinçlendirilmelidir.

Çevre Temizliği ve Sorumluluk

Bölgedeki kirlenme sorununun çözümü noktasında, yetkililerin daha sistematik ve etkin çalışmalar yürütmesi gerektiği ifade ediliyor. İsmet Durmaz, yetkililerin bu konuyla ilgilendiğine ancak bazen denizin kendi kendini temizlediğini düşünmektedir. Rüzgârın etkisiyle yosunların zaman zaman kaybolduğu ancak uzun vadede bu sorunun devam edeceği ortada.

Yerel halkın bu konudaki duyarlılığı ve bilinçlenmesi, çevre sağlığı açısından önemlidir. Sahillerin temizlenmesi ve kirliliğin önlenmesi, herkesin ortak sorumluluğudur. Bu nedenle, hem bölge sakinlerine hem de yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir.

No. Önemli Noktalar
1 Marmara Denizi’nde alg patlamaları ve müsilaj sorunu devam ediyor.
2 Yüksek azot ve fosfor kirliliği, su sıcaklığındaki artış alg patlamasını tetikliyor.
3 Alg patlaması, deniz canlıları için oksijensizlik sorununa neden oluyor.
4 Yerel halk, sahildeki kirlilik nedeniyle yetkililerden çözüm bekliyor.
5 Temizleme önlemleri alınmadığı takdirde müsilaj daha sık görülebilir.

Haberin Özeti

Marmara Denizi’nde yaşanan kirlilik ve müsilaj sorunları, çevresel etkilerin yanı sıra deniz ekosisteminin sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor. Uzmanlara göre, alınacak önlemlerle bu durumun düzeltilmesi mümkün; aksi takdirde sorun daha da büyüyebilir. Bölgedeki halk, temiz bir deniz ve sağlıklı bir ekosistem için yetkililere seslenirken, değişim için gereken bilinçlendirilmenin önemi bir kez daha ortaya kondu. Yalnızca deniz canlıları değil, tüm ekosistem bu kirli görüntülerden etkilenmekte ve toplumun sağlığı açısından riskler taşımaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Marmara Denizi’nde müsilaj neden tekrar görülmeye başladı?

Kirliliğin yüksek seviyelere ulaşması, su sıcaklığındaki artış ve durgun su yapısı, müsilajın tekrar görülmesine neden oldu.

Soru: Alg patlamalarının deniz canlılarına etkisi nedir?

Alg patlaması, deniz ortamında oksijensizliğe yol açarak balıkların yaşam alanlarını tehdit etmektedir.

Soru: Ne tür önlemler alınmalıdır?

İyi tarım uygulamaları, atık suların arıtılması ve derin deniz deşarjının kontrolü gibi önlemler önerilmektedir.

Soru: Yerel halk duruma nasıl tepkiler veriyor?

Yerel halk, sahildeki kirli görüntülerden rahatsız ve yetkililerden çözüm bekliyorlar.

Soru: Müsilajın gelecekteki durumu ne olacaktır?

Gelecekte, müsilajın yüzeyde değil, suyun orta derinliklerinde birikmesi beklenmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu