
Çanakkale’de bulunan Atikhisar Barajı’nın çevresinde açılması planlanan Altın Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Doğal kaynakların korunmasına yönelik endişelerin artması üzerine, çeşitli çevre ve sosyal gruplar bir araya gelerek projeye karşı çıkmak amacıyla bir basın açıklaması düzenledi. Bu açıklama, projenin olası etkileri ve çevresel kaygılar üzerine odaklanırken, Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağının korunması gerektiği vurgulanıyor. Proje hakkında alınan kararların henüz resmî kanallarda duyurulmamış olması, yerel halk ve ekolojik savunucular arasında kaygıları artırıyor.
Proje, Kazdağları Ekoloji Platformu ve yerel sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan ortak bir çağrı ile gündeme geldi. Çanakkale Belediyesi’nin önünde düzenlenen basın toplantısında, çeşitli sivil toplum temsilcileri ve avukatlar bir araya gelerek söz konusu projenin çevresel etkilerine dikkat çekti. Açıklamalarda, Çanakkale’nin doğal kaynaklarının korunması ve madencilik faaliyetlerine karşı mücadele etme kararlılığı dile getirildi.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Çanakkale’de Altın Gümüş Madeni Projesi |
| 2) Çevre ve Doğa Savunucularının Tepkisi |
| 3) Çanakkale’nin Su Kaynakları Üzerindeki Etkiler |
| 4) Kuraklık ve İklim Krizi Sorunları |
| 5) Yerel Mücadele ve Gelecek Beklentileri |
Çanakkale’de Altın Gümüş Madeni Projesi
Çanakkale’nin içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’na 1400 metre mesafede Koza Altın tarafından açılması planlanan Altın Gümüş Madeni tesisinin açılışı ile ilgili İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı 16 Nisan’da gerçekleştirildi. Bu proje, yerel halk ve çevreciler arasında büyük bir tepkiye neden oldu. Proje hakkında genel anlamda olumlu bir görüş verilmiş olsa da, kararlar henüz resmi kaynaklarda duyurulmadı ve bu durum belirsizlikleri artırdı.
Kazdağları Ekoloji Platformu ve yerel aktivist gruplar, bu projenin çevresel etkilerini görmekte ve içme suyu kaynaklarına zarar vereceğinden kaygı duymaktadır. Yapılan toplantı sırasında, Çanakkale Belediyesi’nin karşı görüş bildirmesi dikkat çekti ancak komisyonda verilen oyların çoğunluğu bu görüşü yeteri kadar önemsememiş gibi görünüyor. Çanakkale halkı, bu kararı durdurma noktasında elbirliği ile mücadele edeceklerini duyurdular.
Çevre ve Doğa Savunucularının Tepkisi
Çanakkale Emek, Barış, Demokrasi Güçleri ve Çanakkale Belediyesi’nin çağrısı ile düzenlenen basın toplantısında, Kazdağları Ekoloji Platformu temsilcileri, projenin doğanın dengesine olumsuz etkileri olduğunu vurguladı. Avukat Ali Aydın Çalıdağ, açıklamasında bu maden projesinin çevresel, sosyal ve ekonomik sorunlar getirebileceğini belirtti. Ayrıca, Çanakkale halkı olarak verilen mücadeleyi devam ettireceklerini ifade ettiler.
Yerel gruplar, Çanakkale’nin doğal kaynaklarını tehdit eden bu tür projelere kesinlikle karşı olduklarını ve bu durumu ulusal gündeme taşımak için de harekete geçeceklerini açıkladı. Protesto ve eylemlerle kamuoyunu bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerine odaklanılacağı ifade edildi. Yürütülen bu mücadele, halkın yaşam kalitesini etkileyecek kararların alınmasına da engel teşkil etmeyi amaçlıyor.
Çanakkale’nin Su Kaynakları Üzerindeki Etkiler
Yapılan açıklamalarda, Atikhisar Barajı’nın Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olduğu ve bu maden projesinin bu kaynağı tehlikeye atacağına dikkat çekildi. Projenin yerel su kaynakları üzerindeki etkileri, projenin gerçekleştirilmesi durumunda daha da belirgin hale gelecek. Doğa savunucuları, su ya da kaynak kaybı yaşamamak için mücadele ettiklerini belirtiyorlar.
Bu bağlamda, toprak ve su kaynaklarının madencilik faaliyetleri ile nasıl tahrip edildiğine dair somut örnekler de sıklıkla gündeme getiriliyor. Yerel halk, su kaynaklarının korunması için doğa dostu çözümler arıyor. Gerekli izinlerin verilmemesi için resmi makamlara başvurular yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Kuraklık ve İklim Krizi Sorunları
Çanakkale’nin kuraklık haritalarında sıkça yer aldığı ve iklim değişikliğinden kaynaklanan su sıkıntısına dikkat çekilmesi, durumun ciddiyetini artırmaktadır. Çanakkale’de yaşanan kuraklığın, madencilik faaliyetleri ile birleştiğinde daha da kötüleşeceği öngörülmektedir. Yapılan yazılı açıklamalarda, “İklim krizine bağlı olarak su kaynaklarının azalması, bu durumun doğa üzerinde daha yakıcı etkiler yaratacağı” belirtildi.
Kazdağları’nda maden ruhsatı verilmiş alanların yaklaşık yüzde 79’unun maden etkinliğine açık olması, halkın endişelerini daha fazla artırmaktadır. Çevreciler, bu durumun yerel ekosistemi tehdit ettiğini ve doğal yaşam alanlarını yok ettiğini savunuyor. Onlarca yıllık birikimlerin zarar görmesi ve doğal dengenin bozulması, mücadeleyi daha anlamlı kılıyor.
Yerel Mücadele ve Gelecek Beklentileri
Çanakkale halkı ve destek veren gruplar, bu projeye karşı olan mücadelerini sürdüreceklerini belirtiyorlar. Herkesin yaşam alanlarını korumak için bir araya geldiği bu süreç, yerel halkın dayanışma göstermesi için bir fırsat sunuyor. Gelecek dönemlerde daha fazla protesto ve eylem gerçekleştirmeyi planlıyorlar.
Aynı zamanda, bu gibi projelerin yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde de takip edilmesinin gerekliliği vurgulanıyor. İnternet ve sosyal medya aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşılması, halkın farkındalık düzeyinin artırılması açısından önem taşıyor. Bu anlamda, seslerini duyurmak isteyen yerel toplulukların bir arada olması, ekosistemin korunması adına büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Proje, Atikhisar Barajı’na oldukça yakın bir konumda bulunuyor. |
| 2 | Yerel halk, madencilik faaliyetlerinin su kaynaklarına zarar vereceğinden endişe ediyor. |
| 3 | Düzenlenen basın toplantısına çeşitli sivil toplum temsilcileri katıldı. |
| 4 | Çanakkale’nin kuraklık sorunu, projeye karşı çıkanların vurgusal bir argümanı oldu. |
| 5 | Yerel mücadele, hem doğayı korumak hem de toplumsal bilincin artırılması için sürüyor. |
Haberin Özeti
Çanakkale’nin içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’na yakın bir mesafede yapılması planlanan Altın Gümüş Madeni Projesi, tartışmalara neden oldu. Yerel halk ve çevre aktivistleri, projeye karşı güç birliği yaparak önemli bir basın toplantısı düzenledi. Proje hakkında verilen kararların henüz resmî onaya ulaşmamış olması belirsizliği arttırıyor. Çanakkale’nin doğal kaynaklarını koruma çabası içerisinde olan bu gruplar, iklim krizi ve kuraklık sorunlarının etkisini hissederek, bu projeye karşı durduklarını ifade ettiler. Yaşam alanlarının korunması için yapılan mücadele, geleceğin teminatı olma potansiyeline sahip ve bu durum, toplumun sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetini yeniden gözler önüne seriyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Altın Gümüş Madeni Projesi hangi tarihte gündeme geldi?
Proje ile ilgili yapılan İDK toplantısı 16 Nisan’da gerçekleştirildi.
Soru: Proje hangi çevresel sorunları beraberinde getirebilir?
Projenin, Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağını tehlikeye atacağı ve yerel ekosistem üzerinde olumsuz etkileri olabileceği belirtiliyor.
Soru: Çanakkale halkı projeye karşı nasıl bir duruş sergiliyor?
Yerel halk, bu proje ile ilgili endişelerini dile getiriyor ve çeşitli etkinliklerle karşı duruşlarını sergiliyorlar.
Soru: Kuraklık ile ilgili durum nedir?
Çanakkale’nın kuraklık haritalarında ‘çok yüksek oranda’ kuraklık yaşandığı belirtiliyor ve bu durumun madencilik projeleri ile daha da kötüleşebileceği ifade ediliyor.
Soru: İlgili sivil toplum kuruluşları projeye karşı ne tür eylemler planlıyor?
Sivil toplum kuruluşları, kesintisiz olarak kamuoyunu bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerini artırmayı planlıyorlar.





