
Türkiye’de, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Meclis’teki kanun görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, yürürlükte olan Torba Yasa’nın halkın ihtiyaç yerine büyük işletmelerin önceliklerini göz önünde bulundurduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye’nin enerji bağımlılığı ve maden kazaları ile ilgili sorunlara dikkat çekerek, maden yasalarının sürekli değişmesi ve iş cinayetlerinin önlenmesine yönelik yeterli önlemlerin alınmadığını ifade etti. Şevkin, konuşmasının sonunda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için özgürlük talep ederek, genel olarak halkın refahı için çözüm yolları sunulması gerektiğini belirtti.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Maden Yasası’nın Değişimi ve Sonuçları |
2) Maden Kazalarındaki Önlemler |
3) Enerji Bağımlılığı ve Ekonomik Etkiler |
4) Kamu Politikaları ve Özel Sektör |
5) Çalışanların Sorunlarına Dikkat |
Maden Yasası’nın Değişimi ve Sonuçları
Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye’nin Maden Yasası’nın 1985 yılından bu yana tam 29 kez değiştirildiğini, bu değişikliklerin çoğunlukla AKP iktidarı döneminde gerçekleştiğini vurguladı. Bu sürekli değişimin, maden sektörüne olan güveni sarstığını ve sonuç olarak iş kazalarının artmasına neden olduğunu ifade etti. Ayrıca, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ndeki (MTA) ruhsatların Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) devredilmesinin ardından Türkiye’nin maden yataklarının satışa çıkarılmasının, kamu kaynaklarının özelleştirilmesi anlamına geldiğini belirtti.
Enerji ve madencilik alanında yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’nin enerji talebinin %74 oranında dışa bağımlı olmasına neden olduğunu ortaya koyuyor. Şevkin, bu durumun ülkenin bağımsızlık ilkesini tehlikeye attığını söyledi. ‘Maden yasası, hem çevre hem de iş güvenliği açısından tehdit oluşturmaktadır’ diyerek, yasaların sürekli değiştiriliyor olmasının bu sorunları daha da derinleştirdiğine dikkat çekti.
Maden Kazalarındaki Önlemler
Konuşmasında, Türkiye’deki maden facialarının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Şevkin, 2014’te Ermenek, 2016’da Siirt Şirvan, 2018’de Balıkesir Dursunbey ve son olarak 2022’de Amasra’da meydana gelen kazalardan örnekler verdi. Bu kazalarda hayatını kaybeden işçilerin sayısını hatırlatarak, yalnızca 2014’ten sonra yaşanan kazalarda toplam 64 kişinin öldüğünü belirtti. Sokaktaki insanların güvenliğini sağlamanın, devleti yönetenlerin birincil sorumluluğu olduğunu açıkladı.
Şevkin, geçmişte yaşanan felaketlerden ders alınmadığını, sorumlu olanların adaletten kaçtığını ve göstermelik cezalarla olayların üzerinin kapatıldığını ifade etti. ‘Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği kaza sonrası bu olaydan ders çıkardığımızı söyleyemeyiz,’ dedi. Maden facialarının, sadece birer istatistik olmadığını, her biri ailenin hayatında ciddi etkiler bıraktığını hatırlatarak, madenlerdeki iş güvenliğinin iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Enerji Bağımlılığı ve Ekonomik Etkiler
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eleştirilerine devam eden Dr. Şevkin, Türkiye’nin ham petrol ve elektrik ithalatında büyük bir dışa bağımlılık yaşadığını ifade etti. Özellikle elektrik ihtiyaçlarının karşılanmasının büyük ölçüde Gürcistan, Yunanistan ve Azerbaycan gibi ülkelerden yapıldığını belirterek, bu durumun ekonomik anlamda halkı zor durumda bıraktığını açıkladı. 2023’te yapılan elektrik zamları hakkında da konuşan Şevkin, dağıtım şirketlerinin kârlarının artırıldığını, ancak bunun halk açısından hiçbir fayda sağlamadığını belirtti.
Ülkenin enerji politikasının düzensizliğine dikkat çeken Şevkin, elektrik fiyatlarının sürekli artmasının, vatandaş üzerinde yarattığı baskıyı gözler önüne serdi. ‘Vatandaş, pahalı elektrik kullanım zorunluluğuyla karşı karşıya kalmaktadır,’ dedi. Dolayısıyla, bu durumun halkın refahını olumsuz etkilediğini, enerji politikalarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kamu Politikaları ve Özel Sektör
Dr. Şevkin, Türkiye’deki enerji dağıtım ve perakende satışının %100 oranında özel sektöre geçmiş olduğunu belirtti. Bu durumun, kamu hizmetlerinin özelleşmesi anlamına geldiğini ifade ederek, %83’ü özelleştirilen enerji sisteminin kalan kısmı olan iletim sisteminin de yakında özelleştirileceğine dikkat çekti. Özelleştirmelerin, halk açısından önemli bir mali yük getireceği endişesini taşıdığını belirtti.
‘Özelleştirmeler ile birlikte, faturaların yükü yine halka yüklenecek,’ diyen Şevkin, bu durumun önlenmesi gerektiğini açıkladı. Türkiye’de, enerji politikalarının yeniden kurgulanmasının ve kamu yararına hizmet eden stratejilerin uygulanmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Çalışanların Sorunlarına Dikkat
Konuşmasının son bölümünde, emekli ve asgari ücretlilerin yaşadığı ekonomik zorluklara ve atanmayan öğretmenler ve sağlık çalışanlarının karşılaştığı sorunlara değinen Dr. Şevkin, ‘Emekliler açlık sınırının altındaki maaşlar ile yaşamaya çalışıyor,’ açıklamasını yaptı. Ayrıca, emeklilerin bayramlarda torunlarına harçlık dahi veremediğin, kurban gibi sosyal etkinliklerin dışında kaldığına dikkat çekti.
Atanamayan binlerce işçinin ve sağlık çalışanının da işsiz kalmasının toplumsal bir sorun oluşturduğunu belirten Şevkin, eğitim sistemine dair eleştirilerde bulundu. Öğrencilerin temel ihtiyaçlarının bile karşılanmadığını ifade eden Şevkin, ‘Düşünürlerin, gazetecilerin ve belediye başkanlarının özgürlüğü için sık sık haykırılıyor,’ dedi.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Maden yasalarının sürekli değişmesi, iş güvenliği sorunlarını artırıyor. |
2 | Türkiye’nin enerji bağımlılığı, ülke bağımsızlığını tehdit ediyor. |
3 | Maden kazalarında yaşanan kayıplar, toplumda derin travmalar bırakıyor. |
4 | Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, fiyatların artmasına neden olmaktadır. |
5 | Çalışanların ekonomik sorunları, toplumsal adaletin sağlanmasını engelliyor. |
Haberin Özeti
Dr. Müzeyyen Şevkin, yaptığı konuşmada Türkiye’deki maden yasalarının sık değiştirilmesi ve bu değişikliklerin iş güvenliği ile enerji bağımlılığı üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Özellikle, son dönemde yaşanan maden kazalarının ve enerji fiyatlarındaki artışın toplumsal bir sorun haline geldiğini vurguladı. Ayrıca, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi sürecinin olumsuz sonuçlarına dikkat çekerek, iş güvencesinin sağlanması gerektiğini belirtti. En nihayetinde, yalnızca ekonomik sorunlar değil, toplumsal adalet anlayışının da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Maden yasalarının sık değiştirilmesinin sonucu nedir?
Maden yasalarının sık değiştirilmesi, iş güvenliğini tehdit eden faktörlerden biri olarak öne çıkmakta ve bu durum maden kazalarının sıklığını artırmaktadır.
Soru: Türkiye’nin enerji bağımlılığı ne kadar?
Türkiye, enerji talebinin %74’ünü dışardan karşılamakta, bu durum ülkenin bağımsızlık ilkesini tehlikeye atan bir faktördür.
Soru: Maden kazaları ne gibi sonuçlar doğuruyor?
Maden kazaları, insan hayatını kaybetmesine neden olmakta ve ailelerde derin etkiler bırakmaktadır; bu durum sosyal ve ekonomik travmalara yol açar.
Soru: Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi halka ne gibi etkiler yapıyor?
Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, maliyetlerin artmasına ve dolayısıyla halkın refahının tehdit edilmesine neden olmaktadır.
Soru: Çalışanların sorunları nelerdir?
Çalışanlar, düşük maaş, işsizlik ve geçim sıkıntısı gibi birçok sorunla karşı karşıya kalmakta, bu durum toplumsal adaletin sağlanmasını engellemektedir.