
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Halk TV ve Sözcü TV’ye 8 Temmuz’dan itibaren uygulanması beklenen 10 günlük yayın yasağı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kaboğlu, bu kararın anayasaya aykırı olduğunu belirterek, iki televizyon kanalının 10 gün boyunca haber yayınlayamayacak olmasının toplum açısından telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağına dikkat çekti. Kaboğlu, ayrıca anayasada belirtilen özgürlüklerin askıya alınamayacağını vurgulayarak, bu kararın iptal edilmesi gerektiğini ifade etti.
Kaboğlu, sadece bu yayını değil, anayasal düzen ve demokrasi için de zararlı olduğunu dile getirirken, bu konudaki yargı sürecinin hızlanması gerektiğinin altını çizdi. Kaboğlu’nun bu açıklamaları, medyada ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaların derinleşmesine neden oldu. Özellikle yayın yasağına karşı gösterilen tepkiler, demokratik değerlerin korunması adına büyük önem taşıyor.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Yayın Yasaklarının Anayasa İhlali |
2) Gözaltı Uygulamaları ve Anayasa |
3) Anayasal Düzenin Korunması |
4) Resmî Görevlilere Yönelik Çağrı |
5) Toplumun Haber Alma Hakkı |
Yayın Yasaklarının Anayasa İhlali
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Halk TV ve Sözcü TV’ye yönelik 10 günlük yayın yasağının açık bir anayasa ihlali olduğunu belirtti. Kaboğlu, bu tür önlemlerin yalnızca medya özgürlüğü açısından değil, aynı zamanda toplumun haber alma hakkı üzerinde de olumsuz etkiler yarattığını ifade etti. 8 Temmuz’dan itibaren başlayacak bu uygulamanın anayasada belirtilen özgürlükleri aşırı sınırlayarak, halkın bilgiye ulaşmasını zorlaştıracağını özellikle vurguladı. Kaboğlu, “Bu nedenle bu kararı uygulayan yetkililer, anayasanın üstünlüğünü ihlal etti” dedi.
Anayasa’nın 13. maddesine atıfta bulunan Kaboğlu, hak ve özgürlüklerin yalnızca olağanüstü hâl şartlarında sınırlanabileceğini, bu durumun ise mevcut durumda söz konusu olmadığını belirtti. “Yayın yasakları ile toplumun bilgiye erişiminin kısıtlanması telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır” diyen Kaboğlu, yargı kurumlarının bu durumu bir an önce gözden geçirmesi ve hukuken bir müdahalede bulunması gerektiğini ekledi.
Gözaltı Uygulamaları ve Anayasa
Kaboğlu, Boğaziçi Üniversitesi mezuniyet töreninde diplomasını yırtan öğrenci Doruk Dörücü’nün gözaltına alınması konusunu da ele aldı. Kaboğlu, bu gözaltı uygulamasının da anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekerek, son 6 aydır gözaltına alınan kişilerle ilgili eylem ve işlemlerin çoğunun hukuka uygun olmadığını vurguladı. Anayasa’nın 19. maddesine göre, bir kişinin suçlu olduğunu şüphelenmek için gözaltına alınmasının uygun olmadığını belirtti.
“Bir kişi, suçlu olduğu iddiasıyla gözaltına alınmamalı, serbest bir biçimde yargılanmalıdır” diyen Kaboğlu, düşmanca bir uygulama olarak değerlendirdiği gözaltı kararlarının hukuk devletine aykırı olduğunu ifade etti. Kaboğlu, “Diplomanın yırtılması bir kamu malına zarar vermek değildir. Dolayısıyla gözaltı uygulaması bu tür bir eylemin yaptırımı olamaz” şeklinde konuştu.
Anayasal Düzenin Korunması
Kaboğlu, anayasal kurumların her zaman anayasaya saygı göstermeleri gerektiğine değindi. Yasama, yürütme ve yargı organlarının görevlerini yerine getirirken yalnızca anayasaya uygun hareket etmeleri gerektiğine dikkat çekti. Anayasanın üstünlüğünün herkes için geçerli olduğunu vurgulayan Kaboğlu, hukuk güvenliğinin sağlanmadığı bir ortamda toplumsal huzurun sürdürülemeyeceğini belirtti.
“Hukuk güvenliği olmayan bir toplumda, siyasal istikrarı sağlamak imkânsızdır. Anayasa, bizlerin ortak andıdır” diyen Kaboğlu, resmi görevlilerin keyfi uygulamalardan kaçınması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda anayasa ihlali yapanların yaptırım sürecine tabi olmaları gerektiğini de sözlerine ekledi.
Resmî Görevlilere Yönelik Çağrı
Kaboğlu, resmi görevlilere anayasa ve hukuka uygun hareket etmeleri gerektiğini hatırlatarak, “Yasaların uygulanmasında anayasaya dikkat edilmeli ve herkesin hakları korunmalıdır” dedi. Anayasa’ya saygının herkesin yararına olduğunu belirtirken, bu konuda attıkları adımların toplumun yararına olacağını ifade etti.
“Anayasanın üstünlüğü ilkesini göz ardı eden herhangi bir uygulama, toplumsal yapı içerisinde huzursuzluk yaratacaktır” diyen Kaboğlu, resmi görevlileri bu konuda sorumluluk almaya ve yasaların emirlerine saygı göstermeye davet etti. Anayasa’nın ihlali durumunda yapılacak hukuki işlemlerin de gerçekleştirilmesini istedi.
Toplumun Haber Alma Hakkı
Kaboğlu, 10 günlük yayın yasağının toplum açısından yarattığı sonuçlara da değindi. Yayın yasağı nedeniyle, Halk TV ve Sözcü TV’nin halkı bilgilendirme hakkının elinden alınabileceğine dikkat çekti. Kaboğlu, “Bu durum, toplumun bilgi edinme hakkını ciddi şekilde kısıtlayacaktır” dedi.
Kaboğlu, toplumun demokratik bir şekilde bilgilendirilmesinin önemine vurgu yaparak, “Herkesin modern demokrasilerde olduğu gibi bilgiye erişim hakkı vardır” şeklinde konuştu. Anayasal düzenin kurulması, toplumun bilgiye erişiminin sağlanmasıyla mümkün olabileceğini belirten Kaboğlu, bu konudaki yasakların tamamen kaldırılması gerektiğini ifade etti.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Yayın yasakları anayasal hakların ihlalidir. |
2 | Gözaltı uygulamaları anayasa ile çelişmektedir. |
3 | Anayasaya uyulmaması toplumsal huzursuzluk yaratır. |
4 | Official görevlilerin keyfi uygulamalarından kaçınmaları gerekiyor. |
5 | Haber alma hakkı toplumun demokratik bir gereğidir. |
Haberin Özeti
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Halk TV ve Sözcü TV’ye getirilen yayın yasağının anayasal hakları ihlal ettiğini belirtti. Yapılan uygulamanın halkın bilgi edinme hakkını kısıtlayacağını ve bunun neticesinde telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağını ifade etti. Anayasanın 13 ve 19. maddelerine atıfta bulunarak, özgürlüklerin hangi koşullarda sınırlanabileceğine dikkat çekti. Kaboğlu’nun açıklamaları, toplumun hukuka olan güvenini tazelemek ve anayasal düzenin korunması açısından büyük öneme sahiptir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Yayın yasağı neden getirildi?
Yayın yasağı, Halk TV ve Sözcü TV’ye uygulanan bir yaptırım olarak lanse edildi. Ancak bu durumun anayasaya aykırı olduğu belirtiliyor.
Soru: Kaboğlu’nun yayın yasağıyla ilgili görüşü nedir?
Kaboğlu, bu kararın anayasaya aykırı olduğunu ve telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabileceğini ifade etti.
Soru: Gözaltı uygulamaları neden anayasal ihlal olarak değerlendiriliyor?
Gözaltı uygulamalarının, anayasanın 19. maddesine göre yargıç onayı olmaksızın uygulanması hukuka aykırı olarak değerlendirilmektedir.
Soru: Anayasaya niçin saygı gösterilmesi gerekiyor?
Anayasaya saygı, hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması ve toplumsal huzurun sağlanması için zorunludur.
Soru: Toplumun bilgi alma hakkı neden bu kadar önemlidir?
Bilgi alma hakkı, demokrasilerin temel unsurlarından biridir ve toplumun bilinçli bir şekilde karar alabilmesi için gereklidir.