Gündem

İstanbul’daki Artan Yoksulluk Meclis Gündeminde

Son dönemde Türkiye’deki ekonomik zorluklar, hem siyasal hem de toplumsal mesele olarak öne çıkıyor. DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, bu durumu ele alarak devletin popülist politikalarına ve emekçilere yönelik baskıcı uygulamalara dikkat çekti. Yürütülen araştırma önergesinde, yaşanan sorunların çözümü için bu konuların kamuoyuna daha açık bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Özellikle barınma krizi, açlık ve yoksulluk sınırlarının sürekli artması, toplumun geniş kesimlerini etkileyen sorunlar arasında yer almakta.

Makale Alt Başlıkları
1) Birçok aile temel ihtiyaçları karşılayamıyor
2) Türkiye kira artışında OECD ülkeleri arasında ilk sırada
3) Gelir adaletsizliği ciddi derinleşiyor
4) İnsan onurunu esas alan sosyal politikalar geliştirilmelidir
5) Ekonomik, sosyal ve siyasal etkilerin sorgulanması

Birçok aile temel ihtiyaçları karşılayamıyor

Demokratik Emek Partisi (DEM) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Türkiye’deki ekonomik krizin yalnızca bir ekonomik sorun olmadığını, aynı zamanda siyasal ve toplumsal bir mesele olduğunu vurguladı. Çiçek, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, özellikle gıda ve diğer temel ihtiyaçların karşılanmasında ciddi sıkıntılar yaşandığını belirtti. Bu durumun, milyonlarca vatandaşın yalnızca yoksulluk sınırına değil, aynı zamanda açlık sınırına dahi ulaşamadığını ortaya koyduğunu kaydetti.

Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi’nin Nisan 2025’te yaptığı bir araştırmaya göre, dört kişilik bir memur ailesi için açlık sınırı 34 bin 200 TL, yoksulluk sınırı ise 83 bin 434 TL olarak belirlenmiştir. DİSK’e bağlı BİSAM’ın Mart 2025 verilerine göre ise açlık ve yoksulluk sınırları sırasıyla 23 bin 51 TL ve 79 bin 734 TL olarak tespit edilmiştir. Çiçek, bu verilerin farklı toplumsal kesimlerin yaşadığı sıkıntıları gözler önüne serdiğine dikkat çekti.

İstanbul’daki ekonomik tabloya da değinen Cengiz Çiçek, İstanbul Ticaret Odası’nın verilerine göre Mart 2025’de enflasyonun bir önceki aya göre yüzde 3,79 oranında arttığını ve geçen yılın aynı dönemine göre yıllık artışın yüzde 46,23 seviyesine ulaştığını belirtti. Birçok ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiği bu koşullarda, halkın yaşam standartlarının ciddi şekilde düştüğü gözlemlenmektedir.

Türkiye kira artışında OECD ülkeleri arasında ilk sırada

Kira fiyatlarının artışı, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin başka bir boyutu olarak öne çıkmaktadır. Cengiz Çiçek, OECD’nin 2024 verilerine göre Türkiye’nin yıllık bazda yüzde 66’lık kira artışıyla 38 ülke arasında ilk sırada olduğunu aktardı. Üç yıllık artış oranlarının ise yüzde 409’a ulaştığı göz önüne alındığında, bu durumun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığı anlaşılmaktadır.

İstanbul’da ortalama bir konutun kirası 26 bin 500 TL’ye yükselirken, 2025 yılı başında net asgari ücretin 22 bin 104 TL olarak belirlendiği belirtilmiştir. Bu tablo, emekçiler, emekliler ve dar gelirli aileler için ev sahibi olmanın artık hayal olduğunu göstermektedir. Barınma politikalarının sermaye lehine düzenlendiği, sosyal konut açığının derinleştiği ifade edilmiştir.

Gelir adaletsizliği ciddi derinleşiyor

Son olarak, gelir adaletsizliği meselesi de gündeme gelmektedir. Cengiz Çiçek, İPA’nın 2024 yılı verilerine göre Türkiye’nin Gini katsayısının 0,418’e çıktığını, İstanbul’da bu oranın 0,428’e yükseldiğini belirtmiştir. Bu rakamlar, gelir eşitsizliğinin ciddi boyutlara ulaştığını açıkça göstermektedir. Ekonomik sistemin, toplumun belirli kesimlerince olumsuz etkilenmesi, bu adaletsizliğin daha da derinleşmesine neden olmuştur.

İnsan onurunu esas alan sosyal politikalar geliştirilmelidir

Cengiz Çiçek, İstanbul’da halkın çeşitli hayatta kalma pratikleri geliştirdiğine de dikkat çekti. Birden fazla işte çalışmak, kirayı paylaşmak üzere birkaç ailenin aynı evde yaşaması, gıda israfını önlemek adına pazar kapanışlarında artan gıda ürünlerini almak gibi yöntemler, yaşanan zorlukların üstesinden gelmek için kullanılan bazı pratiklerdir. Bu bağlamda, İstanbul’daki hayat pahalılığının ve yoksulluğun nedenlerinin belirlenmesi ve insan onurunu esas alan sosyal politikaların geliştirilmesi gerekliliği dile getirilmektedir.

Buna bağlı olarak, Cengiz Çiçek, bu konuların araştırılması için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasının elzem olduğunu belirtmiştir. Ekonomik, sosyal ve siyasal etkilerin kamu denetimine açık bir biçimde incelenmesi, kalıcı çözümler geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir.

No. Önemli Noktalar
1 Türkiye’deki ekonomik sorunlar, yalnızca ekonomik değil, siyasal ve toplumsal bir meselesidir.
2 Açlık ve yoksulluk sınırları, birçok ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını göstermektedir.
3 Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek kira artışına sahip ülkedir.
4 Gelir adaletsizliği, Türkiye ve İstanbul’da ciddi şekilde derinleşmektedir.
5 Sosyal politikaların insan onurunu esas alarak geliştirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.

Haberin Özeti

Haber, Türkiye’deki ekonomik krizin yalnızca ekonomik olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve siyasal boyutlarının da bulunduğunu vurguluyor. Cengiz Çiçek’in açıklamaları doğrultusunda, geçim sıkıntıları, barınma krizleri ve gelir adaletsizliği, toplumun hemen her kesimini etkileyen ciddi sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu denetiminin artırılması ve insan onurunu esas alan sosyal politikaların geliştirilmesi gerekliliği, bu meselelerin çözümü için önemli bir adım olacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Türkiye’deki yoksulluk ve açlık sınırları nedir?

Dört kişilik bir memur ailesi için açlık sınırı 34 bin 200 TL, yoksulluk sınırı ise 83 bin 434 TL olarak belirlenmiştir.

Soru: Kira artışları ne kadar oldu?

Türkiye, OECD ülkeleri arasında yıllık bazda yüzde 66’lık kira artışıyla en yüksek artışı yaşamaktadır.

Soru: Gelir adaletsizliği neden önemli?

Gelir adaletsizliği, toplumda eşitsizliği artırarak sosyal huzursuzluk ve ekonomik istikrarsızlık yaratır.

Soru: Sosyal politikaların önemi nedir?

İnsan onurunu esas alan sosyal politikalar, toplumsal adaletin sağlanması ve yaşam standartlarının yükseltilmesi için gereklidir.

Soru: Ekonomik krizden nasıl çıkılabilir?

Ekonomik krizden çıkmak için şeffaflık, kamu denetimi ve sosyal politikaların toparlayıcı olması gerekmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu