
Bursa’daki bir grup, 24 Kasım 2024 tarihinde İsrail ile ticari ilişkilerin sona ermesi talebiyle oturma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Bu eylem sonucunda, katılan 11 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet” suçlamasıyla dava açıldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, gençlerin altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti. Mahkeme süreci, beraat talebi reddedilerek devam etti ve duruşma 5 Kasım 2025 tarihine ertelendi. Avukat Kemal Özgür Yetkin, müvekkillerinin anayasal haklarını kullandığını belirterek davanın hukuksuz olduğunu ifade etti.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Olayın Gelişimi |
2) İddianamenin Detayları |
3) Mahkeme Süreci |
4) Avukatın Tepkisi |
5) Toplumsal Tepkiler |
Olayın Gelişimi
Bursa’da, 24 Kasım 2024 tarihinde, bir grup genç, İsrail ile ticari ilişkilere son verilmesi amacıyla oturma eylemi yaptı. Bu olay, Bursa Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü önünde gerçekleşen bir basın açıklaması ile şekillendi. Eylemin amacı, İsrail’in yürüttüğü politikalar ve bu politikaların neden olduğu sorunlarla ilgili toplumsal farkındalığı artırmaktı. Ayrıca, gençler bu eylemi demokratik haklarını kullanarak gerçekleştirdiklerini ve Filistin’e yönelik katliamları protesto etmek istediklerini ifade ettiler.
Eylem, gençlerin sosyal medya üzerinden yaptıkları çağrılarla geniş bir katılıma ulaştı. Gerek yerel, gerekse ulusal medyada yer bulan bu olay, toplumsal duyarlılığı artırmayı ve halkı bilgilendirmeyi hedefliyordu. Eylem sırasında, katılımcılar çeşitli dövizler açarak taleplerini dillendirdiler, ancak baskıcı tavrın etkisiyle bu durum mahkeme sürecine taşındı.
İddianamenin Detayları
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, eyleme katılan 11 genç hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, gençlerin eyleminin hukuksuz olduğuna kanaat getirildi ve altı aydan üç yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianame, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve eylem sırasında yapılan çağrıları delil olarak öne sürdü. Yetkililer, bu tip eylemlerin yasal çerçevede değerlendirileceğini ve toplumda herhangi bir huzursuzluğa neden olmaması adına gerekli adımların atılacağını belirtiler.
Bu iddianamede belirtilen suçlamalar, gençlerin anayasal haklarını kullanarak yaptığı protestoyu, baskı ve cezalandırma politikası çerçevesinde değerlendirdiği anlaşılıyor. Bu durum, Türkiye’nin demokratik yapısı ve ifade özgürlüğü konularında tartışmalara neden oldu.
Mahkeme Süreci
Davanın ilk duruşması, Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti. Gençler mahkemede, eylemlerinin tamamen demokratik bir hak çerçevesinde olduğunu ve herhangi bir suç işlemediklerini belirttiler. Avukatı Kemal Özgür Yetkin, beraat talebinde bulundu. Ancak mahkemede yapılan değerlendirmeler sonucunda beraat talebi reddedildi. Mahkeme heyeti, gençlerin eylemlerini suç olarak değerlendirme kararı aldı.
Duruşma, eksik tanıkların dinlenmesi ve sanıkların gelecek celsede hazır edilmesi amacıyla 5 Kasım 2025 tarihine ertelendi. Mahkemede yaşanan bu gelişmeler, hem sanıklar hem de toplumsal duyarlılık açısından büyük önem taşıyor. Gençlerin mahkeme sürecinde gösterdikleri duruş, hukukun üstünlüğü ve insan hakları açısından dikkate değer bir durum olarak kaydedildi.
Avukatın Tepkisi
Gençlerin avukatı Kemal Özgür Yetkin, duruşmadan sonra yaptığı açıklamada, mahkeme sürecinin ve beraat talebinin reddedilmesinin adalet anlayışıyla bağdaşmadığını ifade etti. Yetkin, “İktidarın İsrail ile ticaretini protesto etmek amacıyla anayasal haklarını kullanmaları nedeniyle müvekkillerimiz hakkında açılan bu dava hukuk dışıdır” dedi. Ayrıca, İsrail’in Filistin’de yaşanan katliamlara sürekli bir şekilde göz yumduğunu vurguladı.
Yetkin, müvekkillerinin suç işlemediğini ve vicdani taleplerde bulunduklarını belirtti. Agresif ve baskıcı tutum karşısında bu eylemin bir özgürlük mücadelesi olarak algılanması gerektiğini savundu. Mahkemece verilen kararın ileriki süreçte daha adil bir şekilde değerlendirileceği ümidi taşıdığını ekledi.
Toplumsal Tepkiler
Bu olay, Türkiye’de toplumsal bilinçlenme ve kamuoyunda gündemi meşgul eden konular arasında önemli bir yer edindi. Birçok insan, gençlerin gerçekleştirdiği eylemi destekledi ve protesto hakkının korunması gerektiğini ifade etti. Sosyal medya platformları, bu konudaki düşüncelerin paylaşıldığı bir alan haline geldi. Özellikle genç yaşta bireylerin hukuksuz yere yargılandığı düşüncesi, kamuoyunda infiale neden oldu.
Eylemin ardından birçok sivil toplum kuruluşu, ifade özgürlüğü ve demokratik hakların korunması adına basın açıklamaları yapıldı. Bu tür toplumsal tepkiler, hükümetin yargı politikasının ve insan hakları ihlallerinin sorgulanmasına sebep oldu. Sonuç olarak, bu dava sadece gençlerin değil, tüm toplumun adalet ve ifade özgürlüğü konularında nasıl bir tavır alması gerektiği hakkında büyük bir ders niteliği taşıdı.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Gençler, oturma eylemiyle İsrail ile ticaretin sona ermesini talep etti. |
2 | Cumhuriyet Başsavcılığı, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası talep etti. |
3 | Mahkeme, beraat talebini reddetti ve duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. |
4 | Avukat Yetkin, davanın hukuksuz olduğunu savundu. |
5 | Toplumsal tepkiler, ifade özgürlüğü taleplerini artırdı. |
Haberin Özeti
Bursa’da gerçekleştirilen oturma eylemi ve basın açıklaması, gençlerin İsrail ile ticari ilişkilere son verilmesi talebini gündeme taşıdı. Ancak bu talep, yargı süreci olarak geri döndü ve gençlerin özgürlük mücadelesi yeni bir gündem haline geldi. Önümüzdeki tarihlerde devam edecek olan davanın süreci, toplumda adalet ve özgürlük taleplerinin ne denli önemli olduğunu tekrar gözler önüne seriyor. İfade özgürlüğünün korunması gereken bir hak olduğu gerçeği, bu olaydan sonra daha da belirgin bir hal aldı.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Olayın neden bu kadar önemli olduğu düşünüldü?
Bu olay, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve demokratik hakların korunması açısından kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Gençlerin anayasal haklarını kullanarak yapmış oldukları eylem, yargı sürecine taşındı ve bu durum halkın gözünde büyük bir tepki oluşturdu.
Soru: Hangi suçlamalarla karşı karşıya kaldılar?
Gençler, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet” suçlamasıyla yargılanmaktadır. Bu kapsamda, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası talep edilmektedir.
Soru: Mahkeme süreci nasıl işliyor?
Mahkeme süreci, ilk duruşma ile başladı ve beraat talebi reddedildi. Duruşmalar, eksik tanıkların dinlenmesi amacıyla ertelendi ve ilerleyen tarihlerde devam edecektir.
Soru: Avukat Kemal Özgür Yetkin’in davaydaki tutumu nedir?
Yetkin, gençlerin anayasal haklarını kullandığını ve mahkeme sürecinin hukuksuz olduğunu savunarak, müvekkillerinin beraat etmesi gerektiğini dile getirdi.
Soru: Toplumsal tepkiler nasıl şekillendi?
Eylemin ardından, halk ve sivil toplum kuruluşları, gençlerin hakları için destek açıklamaları yaptı. Bu durum, toplumda ifade özgürlüğü ve demokratik hakların önemine dair tartışmaları artırdı.