
Türkiye, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılmasıyla birlikte egemenliğini eline alarak bağımsızlık mücadelesini başlattığı günün 105’inci yıl dönümünü coşkuyla kutluyor. Bu ulusal bayramda, her zamanki gibi bazı kesimlerden gelen eleştiriler dikkat çekiyor. Son olarak, Akit yazarı Yaşar Değirmenci, Atatürk ve milli bayramlar hakkında yaptığı açıklamalarla tartışmalara yol açtı. Değirmenci, Atatürk’ün değerlerinin önemine dair eleştirilerde bulunarak, milli bayramların anlamını sorguladı ve Türkiye’nin kurucu değerlerinin İslami olduğunu savundu.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Değirmenci’nin Açıklamaları |
2) Atatürk Değerlerine Yönelik Eleştiriler |
3) Laiklik ve İslamî Değerler Üzerine |
4) Milli Bayramlar ve Toplumsal Değerler |
5) Öneriler ve Sonuç |
Değirmenci’nin Açıklamaları
Akit yazarı Yaşar Değirmenci, 23 Nisan vesilesiyle yazdığı makalede, Türkiye’nin kuruluş felsefesine karşıt argümanlar sundu. Yazısında, “23 Nisan’lar sadece nutuk günleri olmasın!” diyerek Atatürk’e yönelik eleştirilerini dile getirdi. Değirmenci, Atatürk’ü ve milli bayramları hedef alan açıklamalarıyla dikkat çekerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin, İslami değerlere dayalı bir devlet olarak inşa edilmesi gerektiğini savundu. Ayrıca, İslami değerlerin Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinde ve temelinde yer aldığını öne sürdü.
Değirmenci, TBMM’nin kurulmasının tarihi önemi hakkında da çeşitli değerlendirmeler yaparak, bu günlerin yalnızca anma değil, aynı zamanda düşünsel ve fikirsel bir tartışmanın da fitilini ateşlemesi gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, Atatürk’e yönelik eleştirilerin, sadece bir eleştiri değil, aynı zamanda geçmişin sorgulanmasının da bir yolu olduğunu belirtti. Değirmenci, yazısında resmi tarih okumalarının yeniden ele alınması gerektiğini de savundu.
Atatürk Değerlerine Yönelik Eleştiriler
Yaşar Değirmenci’nin yazısındaki en dikkat çekici noktalarından biri, Atatürk’e yönelik olan eleştirilerin üslubuydu. Kendisi, “Devletin kurucu değerleri laik değil İslâmî değerlerdi” ifadelerini kullanarak, Türkiye’nin zamanla laik bir devlete dönüştüğünü vurguladı. Değirmenci, bu dönüşümün Türkiye’nin tarihine zarar verdiğini ve milleti millet yapan değerlerin Batı’nın değerleriyle yer değiştirdiğini öne sürdü. Ona göre, gerçek tarih ve milli değerler batılı bir bakış açısıyla değerlendirilmekte ve bu durum topluma zarar vermektedir.
Bu bağlamda, Değirmenci, Atatürk’ün koruma yasalarının bir nevi istismar edildiğini ve bu yasanın Atatürk’ü bir “tapınak” konumuna getirdiğini savundu. Atatürk’e yönelik yapılan saldırıların, bazı çevrelerden kaynaklandığına ve bu çevrelerin söz konusu eleştirileri sadece Atatürk üzerinden yapıp, Türkiye’nin İslami kimliğini göz ardı ettiğine inandığını belirtti.
Laiklik ve İslamî Değerler Üzerine
Değirmenci, laikliğin Türk toplumunda nasıl algılandığına dair de açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin kuruluş felsefesinin İslamî değerlere dayandığını ve bu devrimlerin laik bir yapıya bürünmesiyle birlikte toplumsal değerlerin de değiştiğini ifade etti. Laiklik anlayışının, Türkiye’de bazı kesimler tarafından yanlış bir şekilde algılandığını ve bu durumun, toplumda bir tür kimlik karmaşasına yol açtığını savundu.
Bu durumun, özellikle genç nesillerin tarih bilincini zayıflattığını ve kültürel değerlerin önemini azaltarak toplumda bir ayrışmaya sebep olduğunu belirtti. Değirmenci, Türkiye’nin gerçek tarihini ve İslamî değerleri esas alarak, eğitimin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Bu çerçevede, eğitimin temellerinin, İslami değerlere dayalı bir müfredata yönlendirilmesi gerektiğini savundu.
Milli Bayramlar ve Toplumsal Değerler
Yaşar Değirmenci, milli bayramların anlamı üzerine de eleştirilerde bulundu. 23 Nisan gibi önemli günlerin sadece Atatürk’ün anıldığı günler olmaktan çıkarılması gerektiğini savundu. Milli bayramların toplumsal bir araya gelme vesilesi olmasının yanı sıra, kültürel değerlerin hatırlanması ve yaşatılması amacını taşıdığını belirtti. Ancak bu bağlamda, somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Değirmenci’nin bahsettiği noktalar, toplumda milli bayramların anlamını sorgulatarak, aynı zamanda bu günlerin sadece resmi bayramlarla değil, bireysel hikayelerle ve kültürel öğelerle dolup taşması gerektiği fikrini ortaya çıkardı. Bu bağlamda, toplumsal değerlerin göz ardı edilmeden, gelecek nesillerin nasıl eğitileceği üzerine dikkat çekti. Değirmenci, milletin kendisini bulması adına atılacak adımların ne kadar kritik olduğunu vurguladı.
Öneriler ve Sonuç
Sonuç olarak, Yaşar Değirmenci, Türkiye’deki milli bayramların amacının sorgulanmasını ve bunların yalnızca anma günlerine dönüşmemesi gerektiğini vurguluyor. Eğitimin yeniden yapılandırılması ve Atatürk’ü koruma yasalarının gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu konuda, toplumda bir farkındalık oluşturarak, geçmişle yüzleşmenin ve farklı görüşlerin ifade edilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Değirmenci, “Koruma kanunlarının kaldırılması veya değiştirilmesi gerekiyor” diyerek, Türkiye’nin geleceği adına daha katılımcı ve tartışmaya açık bir tarihin/metnin oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Toplumun kendi değerlerine sahip çıkması ve geçmişini bilerek geleceğe yönelmesi gerektiği ifade ediliyor.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Yaşar Değirmenci, Atatürk ve milli bayramlara yönelik eleştirilerde bulundu. |
2 | Değirmenci, Türkiye’nin kurucu değerlerinin İslami olduğunu savundu. |
3 | Atatürk’ü koruma yasalarının değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. |
4 | Dini ve milli değerlerin, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesindeki önemi vurgulandı. |
5 | Milli bayramların toplumsal bir araya getirme işlevi sorgulandı. |
Haberin Özeti
Bu yazıda, Türkiye’nin 23 Nisan’ı kutladığı dönemde, Akit yazarı Yaşar Değirmenci’nin Atatürk ve milli bayramlar üzerine sözleri tartışılmaktadır. Değirmenci, Türkiye’nin kurucu değerlerini İslami bir perspektiften ele alarak, Atatürk’e yönelik eleştirilerde bulunmuş ve milli bayramların anlamını sorgulamıştır. Bu değerlendirmeler, Türkiye’nin tarih anlayışını, milli değerleri ve toplumsal yapısını yeniden düşünme gerekliliğini ortaya koymaktadır. Değirmenci’nin önerileri, gelecekte toplumsal değerlerin nasıl yaşanması gerektiği üzerinde düşünmemize sebep olmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Kimdir Yaşar Değirmenci?
Yaşar Değirmenci, Akit gazetesi yazarıdır ve Atatürk ile milli bayramlara yönelik eleştirilerde bulunan bir figürdür.
Soru: 23 Nisan’ın tarihi önemi nedir?
23 Nisan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı tarihtir ve bu gün Türkiye’nin egemenliğini temsil eder.
Soru: Laiklik ve İslamî değerler arasındaki ilişki nedir?
Değirmenci’ye göre, Türkiye’nin kurucu değerleri İslamîdir ve laiklik bu değerlerin önüne geçmiştir.
Soru: Atatürk’ü koruma yasası nedir?
Atatürk’ü koruma yasası, Atatürk’ü kötüleyenler için uygulanan bir yasadır ve Değirmenci bu yasadan rahatsızlık duymaktadır.
Soru: Milli bayramların önemi nedir?
Milli bayramlar, toplumun bir araya gelmesi ve milli değerlerin hatırlanması amacıyla önem taşır.