
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Trabzon’da fındık üreticileriyle bir araya gelerek 2025 yılı için fındık taban fiyatının en az 300 TL olması gerektiğini vurguladı. Trabzon’daki bir fındık bahçesini ziyaret eden Arıkan, burada üreticilerin sorunlarını dinleyerek, yıllardır fındık üreticisinin emeğinin karşılığını alamadığını belirtti. Açıklanan taban fiyatların çoğunlukla aracıları ve büyük küresel şirketleri sevindirdiğine dikkat çekerek, Türk çiftçilerinin maddi kayıplarını dile getirdi. Arıkan, 1997 yılında fındık fiyatının oldukça yüksek bir oranla artırıldığını hatırlatarak, günümüzde ise bu durumun aksine, üreticilerin zor şartlar altında mücadele ettiğini ifade etti.
Ayrıca, Arıkan, Türk fındık üretiminde önemli sorunlar olduğunu ve bu durumun çiftçilerin zarar görmesine yol açtığını belirtti. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) rolü ile ilgili eleştirilerde bulunarak, bu kurumun etkinliğinin artırılması gerektiğini ifade etti. Arıkan, Türk fındığının üretiminde yerel katkı sağlansa da, kazancın büyük ölçüde uluslararası şirketlerde toplandığına dikkat çekti. Bu bağlamda, mevcut tarım politikalarının üretici yerine aracıları koruduğu görüşünü savunan Arıkan, fındık üreticisinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Fındık Üretiminin Sorunları |
2) Tarım Politikaları ve Etkileri |
3) Yerel ve Küresel Dinamikler |
4) Üreticilerin Talepleri |
5) TMO’nun Rolü ve Geleceği |
Fındık Üretiminin Sorunları
Ülkede fındık üretimi, büyük bir potansiyele sahip olsa da, yıllardır süregelen sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunların başında, fındık fiyatlarının sürekli düşmesi ve üreticinin emekleri karşılığında adil bir kazanç elde edememesi gelmektedir. Üreticiler, sıkıntılı geçim koşulları nedeniyle zor anlar yaşamaktadır. Bu bağlamda, üretim sürecinin sürdürülebilirliği tehlikeye girmektedir. Fındık üreticisi, yıllardır emek harcarken, global çapta büyük kazançlar elde eden şirketler karşısında çaresiz kalmaktadır. Üreticinin yaşadığı bu adaletsizlik, sektördeki motivasyonu ve üretim kapasitesini giderek azaltmaktadır.
Alevlenen bu sorunlar, Trabzon’daki fındık bahçelerini doğrudan etkilemekte ve bölge ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Mahmut Arıkan, “Üreticiler kazanamazken, parayı İtalyan şirketler kazanıyor” diyerek, bu durumu eleştirmiştir. Son yıllarda artan maliyetler ve fiyat düşüşleri karşısında üreticilerin alım gücü de ciddi şekilde azalmıştır. Bunun sonucu olarak, Türk fındık üretiminin yurt dışındaki büyük şirketler lehine dönmesi, önemli bir kayıptır.
Tarım Politikaları ve Etkileri
Tarım politikaları, genellikle üreticiyi değil, aracıları ve büyük firmaları korumaya yönelik olmakla eleştirilmektedir. Arıkan, bu durumun fındık üreticisini mağdur ettiğini ve oluşturulmuş olan destek mekanizmalarının yetersiz olduğunu belirtmiştir. Özellikle Fiskobirlik gibi kuruluşların güçsüzleşmesi, fındık üreticilerinin yalnızlaştığı bir ortam yaratmıştır. Bu yönüyle, devletin aktif şekilde müdahale etmesi ve çiftçileri koruyacak önlemler alması gerekmektedir. Günümüzde, bu durum yalnızca fındık değil, birçok tarımsal ürünün de kaderini etkilemektedir.
Türkiye’nin zengin tarım potansiyeli, doğru yönetilemediğinde, yalnızca yerli üreticileri değil, tüm tarım sektörünü tehlikeye atmaktadır. Arıkan, tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve üretici lehine değişiklikler yapılması gerektiğinin altını çizmiştir. Aksi takdirde, fındık gibi stratejik ürünlerde, ihracat ve iç pazar kayıpları kaçınılmaz olacaktır.
Yerel ve Küresel Dinamikler
Fındık üretiminde Türkiye, dünya pazarında önemli bir yere sahiptir. Ancak, yerel üreticilerin karşılaştığı zorluklar, küresel dinamikler tarafından derinleştirilmektedir. Arıkan, “Fındık bizde, ama borsası Hamburg’da” diyerek, durumun ironisini vurgulamıştır. Türkiye’de büyük bir üretim kapasitesi varken, kazancın yurt dışında toplanması, ülkedeki çiftçiler için büyük bir kayıptır. Global şirketler, fındık pazarının önemli oyuncuları haline gelmiş, bu durum da Türkiye’nin yerel üreticileri için olumsuz bir döngü yaratmıştır.
Bu bağlamda, Türk fındığının piyasa değerinin artması için yapılması gerekenler konusunda çeşitli öneriler sunulmaktadır. Yerli üretim ve pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi önem taşımaktadır. Üreticilerin kooperatifler vasıtasıyla bir araya gelerek daha güçlü bir pazarlama ağı kurması, rekabetçiliklerini artıracaktır. Böylece, fındık üretiminde yurt dışına bağımlılık azalacak ve çiftçilerimizin maddi kazançları artacaktır.
Üreticilerin Talepleri
Üreticiler, fındık taban fiyatı konusunda yüksek beklentilere sahip. Arıkan, 2025 yılı için taban fiyatın en az 300 TL olması gerektiğini ifade ederek, bu talebin karşılanmadığı takdirde büyük kayıplar yaşanacağını bildirmiştir. Üreticiler, adil bir fiyat politikası ve devlet desteklerinin arttırılmasını istemektedir. Özellikle fındık pazarında yaşanan dalgalanmaların önüne geçilmesi ve stabil bir fiyat belirlenmesi gereklidir.
Bu taleplerin karşılanması, yalnızca fındık üreticilerini değil, tüm tarım sektörünü olumlu yönde etkileyecektir. Eğer üreticilerin talepleri dikkate alınmazsa, Türk tarımının geleceği tehlikeye girebilir. Çiftçiler, sürdürülebilir bir yaşam sürmek için bu destekleri beklemekte ve seslerinin duyulmasını istemektedir.
TMO’nun Rolü ve Geleceği
Tarım Mahsulleri Ofisi (TMO), fındık pazarında önemli bir aktör olarak ön plana çıkmaktadır. Ancak Arıkan, TMO’nun mevcut rolünün yetersiz olduğunu ifade etmiştir. “TMO, Tarımda Mağduriyet Ofisi olmasın” çağrısı yaparak, bu kurumun etkinliğinin artırılması gerektiğini savunmuştur. Yine de Türk fındığı için yapılacak olan desteklemelerin ve müdahalelerin TMO üzerinden sağlanması önemlidir.
TMO’nun, üreticilere daha fazla destek sağlamak, pazar istikrarını artırmak ve adil fiyat politikaları izlemek için yeniden yapılandırılması gerektiği düşünülmektedir. Bu bağlamda, TMO’nun etkinliğinin artırılması ve çiftçilerle daha yakın bir diyalog içinde olması, fındık üreticilerinin sorunlarının çözümünde önemli bir adım olacaktır. Tarım sektöründeki bu tür olumlu değişimler, aynı zamanda genel ekonomik kalkınma üzerinde de olumlu etkiler yaratacaktır.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Fındık taban fiyatının en az 300 TL olması gerektiği vurgulandı. |
2 | Fındık üreticilerinin sorunları dinlendi ve çözüm önerileri sunuldu. |
3 | Tarım politikalarının aracıları koruduğu eleştirildi. |
4 | TMO’nun etkinliğinin artırılması gerektiği belirtildi. |
5 | Fındığın üretimi Türkiye’de, kazancı yurt dışında toplandığı ifade edildi. |
Haberin Özeti
Sonuç olarak, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın Trabzon’daki fındık üreticileriyle gerçekleştirdiği toplantı, Türk fındık sektöründeki mevcut sorunların bir kez daha gün yüzüne çıkmasına vesile oldu. Fındık taban fiyatlarının yetersiz olduğu ve üreticinin maddi kayıplar yaşadığı konuşuldu. Üretim süreçlerinin ve tarım politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Arıkan’ın talepleri doğrultusunda atılacak adımlar, Türk fındık üretiminin sürdürülebilirliği ve üreticinin geleceği açısından büyük bir önem taşıyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Fındık taban fiyatı neden 300 TL olarak belirlenmelidir?
Cevap: Üreticilerin emekleri karşılığında adil bir kazanç elde edebilmeleri için fındık taban fiyatının en az 300 TL olması gerektiği vurgulanmaktadır.
Soru: Arıkan’ın fındık üreticilerine yönelik talepleri nelerdir?
Cevap: Arıkan, üreticilerin adil bir fiyat politikası ve devlet desteklerinin artırılmasını talep ettiklerini belirtmiştir.
Soru: Tarım politikalarının eleştirisi neden önemlidir?
Cevap: Tarım politikalarının aracıları koruması, üreticileri mağdur ettiği için eleştirilmektedir.
Soru: TMO’nun rolü neden tartışılmaktadır?
Cevap: TMO’nun etkinliğinin yetersiz olması ve üreticinin yanında olmaması tartışma konusu olmuştur.
Soru: Fındık üretiminde yurt dışının etkisi nedir?
Cevap: Fındık üretiminin Türkiye’de olmasına rağmen, kazancın büyük ölçüde yurt dışında toplandığı ifade edilmektedir.