
Ekonomist Filiz Eryılmaz, İran ve İsrail arasındaki artan gerilimin piyasalar üzerindeki olumsuz etkilerini inceledi. Jeopolitik krizlerin hem iç hem de dış piyasalardaki belirsizlikler üzerinde önemli bir rol oynadığını ifade eden Eryılmaz, özellikle Merkez Bankası’nın faiz kararları ve altın fiyatlarıyla ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Söz konusu krizlerin, hem döviz kurlarını hem de altın gibi değerli metallerin fiyatlarını nasıl etkilediğini detaylandıran Eryılmaz, yatırımcılar için önemli ipuçları sundu.
Uzun süredir devam eden bu gerginliğin, piyasalar üzerinde yarattığı belirsizliklerin artması, yatırımcıların yanı sıra ekonomistleri de düşündürüyor. Özellikle Merkez Bankası’nın faiz politikaları ve para arzı konusundaki kararlar, döviz ve değerli madenler üzerinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Eryılmaz, piyasalardaki dalgalanmaların ve jeopolitik risklerin çok önemli etkileri olduğunu belirtiyor.
Görünüşe göre, global ölçekte devam eden bu belirsizlikler, Merkez Bankası’nın faiz oranları üzerinde baskı yaratmaya devam edecek. Faiz indirimleri ile döviz kurları arasındaki ilişki üzerine bilgi veren Eryılmaz, bu durumun piyasalara nasıl yansıyacağı konusunda uyarılar da bulundu. Çeşitli ekonomistler, bu tür jeopolitik gelişmelerin finansal dalgalanmalara sebep olabileceği görüşünde birleşiyor.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Merkez Faiz İndirecek mi? |
2) Döviz Piyasası ve Rezervlerde İyimserlik |
3) Altın Fiyatlarındaki Durum |
4) Gümüş ve Diğer Kıymetli Madenler |
5) Jeopolitik Riskler ve Gelecek Beklentileri |
Merkez Faiz İndirecek mi?
Ekonomist Filiz Eryılmaz, mevcut savaş atmosferinin Merkez Bankası’nın faiz kararları üzerindeki etkilerini detaylandırdı. Savaş olmasaydı, Merkez Bankası’nın daha cesur bir faiz indirimi yapabileceğini düşündüğünü belirten Eryılmaz, bu durumun şu anda mümkün olmadığını belirtti. “Savaş olmasaydı, yarınki faiz indirimi çok daha güçlü bir beklenti olurdu,” ifadesini kullandı.
Petrol fiyatlarındaki artış ve kur üzerindeki baskının, Merkez Bankası’nın karar almasını zorlaştırdığını vurguladı. Bugünlerde gözlemlenen “örtülü faiz indirimi” sinyalleri ise yatırımcılar için önemli bir gösterge. Merkez Bankası’nın alacakları adımlara dikkat çekerek, “Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti 46’nın altına düştü,” ifadesini kullandı ve TL referans faizinin düşüşünü örnek gösterdi.
Eryılmaz, Mart ayında uygulamaya alınan asimetrik faiz koridoru hakkında da çeşitli değerlendirmeler yaptı. Bu koridorun yeniden simetrik hale getirilip getirilmeyeceği konusunda piyasaların endişeleri bulunduğunu ifade etti. İçten içe bir endişe olmasına rağmen, yayılacak olan etkilerin piyasalara nasıl yansıyacağı belirsizliğini koruyor.
Döviz Piyasası ve Rezervlerde İyimserlik
Döviz piyasasındaki genel görünümün olumlu olduğuna inanan Eryılmaz, döviz talebindeki azalmanın, rezerv biriktirme potansiyeli yarattığını belirtti. “Merkez Bankası rezerv biriktiriyor, yıl sonu için kur beklentileri aşağı yönlü,” diyerek, ekonomik durumun iyimserleştiğini dile getirdi. Ancak bu durumun geçici olabileceğini vurguladı.
Mayıs ayındaki %1,5’lik enflasyon oranının birçok analist tarafından olumlu karşılandığını ifade eden Eryılmaz, Haziran ayında da benzer bir sonuç beklediğinin altını çizdi. Bu gelişmeler, piyasalarda teknik olarak bir faiz indirimine alan açsa da, savaşın seyri nedeniyle birçok belirsizlik olduğunu savundu.
Ekonominin iyimser olmaktan uzak olduğunu belirten Eryılmaz, Merkez Bankası’nın kararlara daha çok dikkat etmesi gerektiğini, bu tür jeopolitik risklerin döviz talebini etkileyebileceğini ifade etti.
Altın Fiyatlarındaki Durum
Altın fiyatları üzerine de görüşlerini paylaşan Eryılmaz, savaş zemininde altının 3.435 doları aşamadığını belirtti. “O eşiği geçebilseydi, hızlı bir artış görebilirdik,” diyerek, fiyatların 3.400 dolar altına gerilemesiyle beraber altın üzerindeki baskının devam ettiğini ifade etti. Bu durum, yatırımcılar için dikkat edilmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor.
Gram altının da 4.300 TL’nin altına düşmesi, piyasalardaki belirsizliği daha da artırıyor. “Bu, altında baskının hâlâ sürdüğü anlamına geliyor,” ifadesiyle piyasalardaki belirsizliğin devam ettiğine dikkat çekti. Altının fiyatı ve geleceği üzerine pek çok soru işareti olduğunu belirtti.
Gelecek dönemde altın fiyatlarının nasıl şekilleneceği, uluslararası gelişmelere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Yetkililer, bu konuda sürekli olarak piyasalardaki gelişmeleri izliyor.
Gümüş ve Diğer Kıymetli Madenler
Gümüşün, kısa vadede altına göre daha güçlü bir performans sergileyebileceği düşünülmekte. Filiz Eryılmaz, yatırımcılara daha çeşitlendirilmiş portföyler oluşturmaları konusunda uyarılarda bulundu. Gümüşte 35,5 doların aşılması durumunda yukarı yönlü hareketlerin destekleneceği öngörülüyor.
Daha yüksek hedeflerin ulaşılabileceği konusunda değerlendirmeler yapılmakta. 39 dolara kadar bir yükseliş görebilecekleri belirtiliyor. Yatırımcılara bu tür potansiyel hareketlerin dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Altın yerine gümüş, paladyum ve platin gibi diğer ‘gri’ metallere yönelmenin, kısa vadede daha kârlı olabileceği ifade edildi. Ancak yatırımcıların temkinli olması gerektiği belirtiliyor, bu durum hem piyasalardaki belirsizlikler hem de jeopolitik risklerin etkileri nedeniyle önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Jeopolitik Riskler ve Gelecek Beklentileri
Temmuz ayı için umut dolu bir beklenti içerisinde olduğunu ifade eden Eryılmaz, jeopolitik risklerin sürecin geleceği üzerine olası etkilerinin gözlemlenmesi gerektiğini vurguladı. “Savaşın büyümemesi ve özellikle ABD’nin çatışmaya doğrudan müdahil olmaması halinde, Temmuz ayında Merkez Bankası’nın faiz indirimi ihtimalinin masada olabileceğini belirtiyor,” dedi.
Petrol fiyatlarının yukarı yönelim göstermemesi ve kur baskısının da azalması halinde faiz indirimlerinin başlayabileceğini düşünmekte. Ancak, mevcut jeopolitik risklerin bu durumu erteleyebileceğinin altını çiziyor.
Ekonomideki dinamiklerin ne şekilde şekilleneceği, piyasalardaki belirsizliklere bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle dikkatli bir izleme süreci ve sağlam kararlar alınması gerekmektedir.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Merkez Bankası’nın faiz indirim ihtimali savaş dolayısıyla zayıflamış durumda. |
2 | Döviz rezervlerinin artması olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. |
3 | Altın fiyatlarının 3.400 dolar altına düşmesi, piyasalarda belirsizlik oluşturuyor. |
4 | Gümüş, kısa vadede yatırımcılar için daha cazip bir seçenek olarak öne çıkıyor. |
5 | Jeopolitik riskler, piyasalardaki belirsizliği artırıyor ve dikkatli yapılancı kararları gerektiriyor. |
Haberin Özeti
Finansal piyasalarda belirsizliklerin ve jeopolitik krizlerin yarattığı olumsuz etkiler, ekonomik dinamikler üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. Uzmanlar, savaşın Merkez Bankası’nın faiz kararlarına, döviz kurlarına ve altın fiyatlarına etkilerine dikkat çekmekte. Gelişmelerin takip edilmesi, yatırımcıların dikkatli ve temkinli olmalarını gerektiren önemli bir durum olarak öne çıkmakta. Eryılmaz’ın açıklamaları, piyasalara yön vermesi açısından son derece kritik bir öneme sahiptir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: İran ve İsrail arasındaki gerilim piyasalara nasıl yansıyor?
Eryılmaz, İran ve İsrail arasındaki savaş ortamının piyasalar üzerindeki belirsizlikleri artırdığını, bu durumun Merkez Bankası’nın faiz politikaları gibi alanlarda etkili olduğunu belirtmektedir.
Soru: Merkez Bankası’nın faiz indirim kararı ne zaman alınabilir?
Eryılmaz, jeopolitik risklerin azalması halinde Temmuz ayında bir faiz indirimi olabileceğini düşündüğünü ifade etti.
Soru: Altın fiyatları neden dalgalanıyor?
Savaş ortamı ve piyasalardaki belirsizlik, altın fiyatlarının sürekli dalgalanmasına sebep olan faktörlerdir.
Soru: Gümüş, yatırım için neden tercih ediliyor?
Kısa vadede daha yüksek bir performans sergileyebileceği için yatırımcıların dikkatini çekmektedir.
Soru: Jeopolitik riskler nasıl etkiliyor?
Eryılmaz, jeopolitik risklerin piyasalarda belirsizlik yaratarak yatırımcıların karar alma aşamalarını zorlaştırdığını ifade etmektedir.