
Melbourne, Avustralya’da yaşayan Sarah Susak, yüzyüze başına gelen sıra dışı bir sağlık süreci ile dikkat çekiyor. İlk olarak yüz sinirlerine baskıdan kaynaklanan nevralji tanısının konulmasının ardından, ilerleyen süreçte bir tümör teşhisi aldı. Adenoid kistik karsinom tanısıyla baş ve boyun kanseri süreci başlayan Susak, zorlayıcı tedavi süreçlerinin ardından yaşadığı felç durumu ve iyileşme sürecini paylaşarak umut vermeye çalışıyor. Meditasyon ile tanışarak iyileşme yolculuğuna devam eden Susak, öğrendiklerini başkalarıyla paylaşmak için yeni bir girişim başlattı.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) İlk Belirtiler ve Teşhis Süreci |
2) Ameliyatın Ardındaki Zorluklar |
3) Radyoterapi ve Sonrası |
4) Felç Teşhisi ve İyileşme Süreci |
5) Meditasyonun Rolü ve Yeni Girişim |
İlk Belirtiler ve Teşhis Süreci
Sarah Susak, ilk aşamada yaşadığı yüz sinirlerine baskıdan kaynaklanan nevralji belirtileriyle mücadele etmek zorunda kaldı. Bu belirtiler geçmeyince, bir kulak burun boğaz uzmanına giderek kapsamlı bir muayene yapılması gerekti. Muayene sırasında, doktoru Sarah’ın ağzını açmasını istedi ve hemen ardından bir tümör fark etti. Yapılan biyopsi sonucunda, Sarah’a baş ve boyun bölgesini etkileyen adenoid kistik karsinom tanısı konuldu. Bu durum, onun hayatının dönüm noktalarından biri oldu ve tedavi sürecinin başlangıcını işaret etti.
Ameliyatın Ardındaki Zorluklar
Konulan tanının ardından Sarah’a, tümörün alınabilmesi için ‘açık yüz ameliyatı’ yapılması gerektiği belirtildi. Ancak operasyon, Sarah için pek çok zorluğu beraberinde getirdi; gözünü, işitme duyusunu, dişlerini ve damağının yarısını kaybetti. Cerrahlar, ameliyat sırasında damağını bacağından aldıkları deri ile inşa ederken, çenesini de fibula kemiğiyle yeniden şekillendirdi. Ameliyat sonrası Sarah, “Ağzımın içinde hala bacak kıllarım uzuyor” diyerek yaşadığı tuhaf durumu esprili bir dille anlattı. Bu durum, onun duygusal yükünü hafifletse de gerçeği değiştirmiyordu; hayata yeniden tutunabilmek için çabaların devam etmesi gerekiyordu.
Radyoterapi ve Sonrası
Başarılı bir ameliyatın ardından, Sarah’a radyoterapi uygulanmaya başlandı. Bu süreç, 5 yıl süren zorlu bir iyileşme dönemine giriş yaptı. Ancak 7 yıl sonra, Sarah’ın akciğerinde küçük bir lezyon tespit edildi ve hemen alınmak zorunda kaldı. Bu operasyon sonrası vücuduna yayılan uyuşma hissetmiş ve önce panik atak olarak değerlendirilen durumu, saatler içinde boyundan aşağısının tamamen felç olmasıyla sonuçlandı. Yapılan testlerin sonucu, Sarah’a ‘Guillain-Barre Sendromu’ teşhisi konmasıyla netlik kazandı. Bu otoimmün hastalık, geçici felç durumlarına neden olabiliyor. Sarah, yoğun bakımda haftalarca süren bir mücadele verirken, tedavi sürecinin zorlukları ile başa çıkmak zorunda kaldı.
Felç Teşhisi ve İyileşme Süreci
Sarah, Guillain-Barre Sendromu teşhisi konduktan sonra hastanede uzun bir süre geçirdi; entübe edildi, trakeotomi yapıldı ve komaya girdi. Ancak doktorların aylar sürebileceğini söyledikleri iyileşme sürecine rağmen, Sarah yalnızca iki buçuk ay içinde taburcu olmayı başardı. Altı aylık bir rehabilitasyon sürecinin ardından, yürümeyi ve yutkunmayı yeniden öğrenmek zorunda kaldı. Ameliyat ve hastanede geçirdiği süre boyunca yaşadığı zorlukların üstesinden gelmek için sürekli mücadele etti. Bu süreçte, dayanıklılığını artırmak için mental ve fiziksel açıdan hazırlıklı olmanın önemini çok iyi anladı.
Meditasyonun Rolü ve Yeni Girişim
Sarah, iyileşme sürecinde kendisine en büyük desteği bulduğu yöntemlerden biri meditasyon oldu. Meditasyonun ruhsal gücünü keşfettikten sonra, bu deneyimlerini diğer insanlarla paylaşmak adına “Medi Steady Go” adında kendi girişimini başlattı. Bu proje, sinir sistemini yatıştırmaya yönelik teknikleri kapsıyor ve Sarah, “İyileşmenin içsel kaynaklarla mümkün olduğunu” vurguluyor. Amacının insanlara umut vermek olduğunu belirten Sarah, yaşadığı sürecin sadece kişisel bir mücadele değil; aynı zamanda toplumsal bir anlayış ve bilinç oluşturma çabası olduğunu ifade ediyor.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Sarah, yüz sinirlerine baskı nedeniyle nevralji şikayeti ile doktora gitti. |
2 | Muayene sırasında doktor tarafından bir tümör tespit edildi. |
3 | Açık yüz ameliyatı ile tümör alındı; zorlu bir iyileşme sürecine girdi. |
4 | Guillain-Barre Sendromu teşhisi konuldu; uzun bir hastane süreci yaşadı. |
5 | İyileşme sürecinde meditasyon ile desteğini buldu ve yeni bir girişim başlattı. |
Haberin Özeti
Sarah Susak’ın sağlık yolculuğu, birçok zorlukla dolu ve ilham verici bir hikaye sunuyor. Başlangıçta fizyolojik sorunlarla başlayan süreç, zamanla daha karmaşık hale gelip ciddi hastalıklara dönüşüyor. Ancak, yaşadığı deneyimler sonucunda Sarah, ruhsal güç ve içsel kaynakların önemini keşfetmiş durumda. Meditasyon ile olan buluşması, onun sağlığını yeniden kazanmasında kritik bir rol oynamış ve şimdi başkalarına yardım etme misyonu üstlendi. Sarah’ın hikayesi, bu alanlarda farkındalığı artırarak başkalarına umut ve ilham vermeye devam ediyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Sarah Susak’ın yaşadığı hastalık nedir?
Sarah’ın yaşadığı hastalık, adenoid kistik karsinom ve sonrasında Guillain-Barre Sendromudur.
Soru: Hangi tedavi süreçlerinden geçti?
Sarah, yüz tümörü için açık yüz ameliyatı, radyoterapi ve Guillain-Barre Sendromu tedavisi gördü.
Soru: Meditasyon Sarah’a nasıl yardımcı oldu?
Meditasyon, Sarah’ın ruhsal gücünü artırarak iyileşme sürecinde ona destek sağladı.
Soru: “Medi Steady Go” nedir?
“Medi Steady Go”, Sarah’ın geliştirdiği ve meditasyon tekniklerini paylaştığı bir girişimdir.
Soru: Sarah hangi zorluklarla karşılaştı?
Sarah, tümör ameliyatından sonra işitme kaybı, ucuzfelç, ve psikolojik zorluklarla mücadele etti.