Dünya

Dönüm Noktaları ve Üyelik Umudunun Kayıp Nedenleri: Gerçek İş Birliği Mümkün mü?

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik müzakerelerinin başlatılmasının üzerinden 20 yıl geçti. Bu süre zarfında Ankara ve Brüksel arasında önemli gelişmeler yaşandı ancak Türkiye, bir türlü beklenen üyelik hedefine ulaşılamadı. Üyelik müzakerelerinin gecikmesinin arkasında yatan nedenler karmaşık bir yapı sergiliyor. Günümüzde Türkiye-AB ilişkileri, özellikle savunma ve güvenlik iş birlikleri çerçevesine kaymış durumda. Türk vatandaşları için vize serbestisi beklentisi azalırken, AB’nin Türkiye üzerindeki baskı unsurları da giderek zayıfladı. Avrupa’nın güvenlik mimarisinde Türkiye’nin rolünün önemi ise giderek artıyor.

Makale Alt Başlıkları
1) Önemli Dönüm Noktaları
2) Sarkozy’nin Etkisi
3) 2016 Darbe Girişiminin Sonuçları
4) Mülteci Mutabakatı ve İlişkiler
5) Türkiye’nin AB ile Savunma İş Birliği

Önemli Dönüm Noktaları

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler son 20 yıl içinde birçok önemli dönüm noktasından geçmiştir. Bu müzakere sürecinin başlangıcı, 3 Ekim 2005 tarihinde gerçekleşti. Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi Direktörü Sinan Ülgen, bu dönemin, müzakerelerin yalnızca siyasi irade ile değil, aynı zamanda koşullarla belirlendiğini belirtmektedir. Ülgen, o dönemde yayımlanan müzakere çerçeve belgesinin Türkiye için yeni koşullar getirdiği ve bu durumun ilk günden itibaren belirsizlikler yarattığını ifade etmektedir.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) AB Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan Eralp, 2004 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) AB üyeliğinin, Türkiye’nin katılım sürecinde önemli bir engel oluşturduğuna dikkat çekiyor. Eralp’in değerlendirmesine göre, bu durum Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerini derinden etkiledi. Geçmişte başlayan bu zorluklar, sonraki yıllarda Türkiye’nin AB müzakerelerinde yaşadığı duraklamalara zemin hazırladı.

Sarkozy’nin Etkisi

Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy hükümeti, Türkiye-AB ilişkilerini derinden etkileyen başka bir dönüm noktası olarak öne çıkmaktadır. Sarkozy’nin iktidara gelişinin ardından Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkması, müzakerelerin bazı alanlarda durma noktasına gelmesine neden oldu. Ülgen, Sarkozy’nin bu tutumunu, önceki hükümetin müzakereler için yeşil ışık yaktığı dönemi hiçe sayarak yaptığı bir açıklama olarak yorumlamaktadır. Sarkozy’nin müzakereleri dondurması, Türkiye’nin Avrupa ile olan bağlarını da zayıflattı.

Sarkozy’nin bu stratejik hamlesinin ardından GKRY, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde engeller oluşturarak daha fazla blokaj getirdi. Eralp, Sarkozy’nin Fransız hükümeti döneminde Türkiye’ye karşı alınan bu tavrın, müzakerelerin çok daha zorlu bir hale gelmesine neden olduğunu ifade ediyor.

2016 Darbe Girişiminin Sonuçları

2016 yılı, Türkiye’nin iç siyaseti açısından kritik bir dönem oldu. 15 Temmuz’da gerçekleştirilen başarısız askerî darbe girişimi, Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerini derinden etkiledi. EDAM Direktörü Ülgen, bu olayın Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik iradesinin zayıfladığı bir dönem olduğunu belirtmektedir. Hükümet tarafından atılan adımlar, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konulara gölge düşürdü ve bu durum Türkiye’nin AB’ye yakınlaşmasını daha da zorlaştırdı.

Eralp, darbe girişiminden sonra AB’nin Türkiye’ye yönelik eleştirilerini artırdığını ve buna karşın Türkiye’nin de AB’yi eleştirerek iki taraf arasında bir gerilim yaşandığını kaydediyor. Bu süreçte, Türkiye’nin içinde bulunduğu politik iklim, demokratik normların gerilemesine ve AB ile olan ilişkilerin daha da soğumasına neden oldu.

Mülteci Mutabakatı ve İlişkiler

Türkiye ile AB arasında 2015 yılında imzalanan Mülteci Mutabakatı, iki taraf arasındaki ilişkilerin niteliğini değiştiren önemli bir unsur olarak ortaya çıkmıştır. Emekli Büyükelçi Selim Yenel, bu mutakabatın Türkiye’nin önemini yeniden vurguladığını belirtiyor. Arısan Eralp ise, bu anlaşmanın ilişkilerin “al-ver” temelinde seyrettiğini ifade ediyor. Mutabakat sonucu, AB devletleri Türkiye ile ilişkilerde yeni dinamikler geliştirmiştir.

Ege Denizi üzerindeki anlaşmazlıklar ve Doğu Akdeniz’deki siyasi gerginlikler de iki taraf arasındaki ilişkilere etki eden önemli unsurlar arasında yer alıyor. Bu durum, Türkiye’nin AB içindeki etkisini belirleyen karmaşık bir zemin oluşturuyor.

Türkiye’nin AB ile Savunma İş Birliği

Günümüzde Türkiye’nin AB’ye katılım süreci belirli bir belirsizliğini sürdürsede, savunma iş birliği önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Uluslararası güvenlik ortamının değişen dinamikleri, bu konuda yeni fırsatlar yaratmaktadır. Türkiye’nin NATO üyesi olması, AB’nin güvenliğinde önemli bir rol oynamakta ancak Türkiye’nin rolü her geçen gün artmaktadır.

Ülgen’in belirttiğine göre, Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisindeki rolü giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Geçtiğimiz dönemde yaşanan gelişmeler, bu alanın ne kadar kritik olduğunu göstermektedir. Ancak Avrupa’daki siyasi iklim, bu iş birliğinin geliştirilmesini zorlaştırabilir.

No. Önemli Noktalar
1 2005 yılında Türkiye-AB müzakereleri resmen başladı.
2 Kıbrıs sorunu müzakerelerde önemli bir engel oldu.
3 Sarkozy’nin karşıt tutumu müzakerelerde duraksamalara yol açtı.
4 2016’daki darbe girişimi, Türkiye’nin AB ilişkilerini olumsuz etkiledi.
5 Mülteci Mutabakatı, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir boyut kattı.

Haberin Özeti

Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin 20 yıllık geçmişi, iki taraf arasındaki ilişkilere damga vuran önemli dönüm noktalarıyla dolu. Ülkelerarası politikaların ve iç dinamiklerin etkileşimde olduğu bu süreçte, Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri giderek karmaşık hale gelmiştir. Vize serbestisi gibi taleplerinin karşılık bulmaması ve son dönemde yaşanan siyasi olaylar, bu sürecin daha da zorlaşmasına neden olmuştur. Bugün gelinen noktada Türkiye-AB ilişkileri, savunma iş birliği ekseninde yeniden şekillenmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri neden gecikti?

Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri, Kıbrıs sorunu, siyasi engeller ve iç yönetimdeki demokratik gerilemeler nedeniyle önemli ölçüde gecikmiştir.

Soru: Sarkozy’nin Türkiye-AB ilişkileri üzerinde ne gibi etkileri oldu?

Nicolas Sarkozy’nin iktidara gelişi, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde duraklamalara yol açtı ve müzakerelerin bazı başlıklarının bloke edilmesine neden oldu.

Soru: 2016 darbe girişimi Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkiledi?

2016’daki darbe girişimi, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında eleştirilmesine yol açtı ve böylece ilişkilerin daha da kötüleşmesine neden oldu.

Soru: Mülteci Mutabakatı’nın önemi nedir?

Mülteci Mutabakatı, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin niteliğini değiştirmiş ve yeni iş birlikleri için zemin oluşturmuştur.

Soru: Türkiye-AB ilişkilerinden beklentiler nelerdir?

Mevcut durumda, Türkiye-AB ilişkileri daha sınırlı iş birliği temelinde gelişmekte ve iki taraf arasında karşılıklı güvenin yeniden tesis edilmesi gerektiği öngörülmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu