
Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen devre mülk dolandırıcılığı davası, Türkiye’nin en geniş kapsamlı dosyalarından biri olma niteliğini taşıyor. Mahkeme, “çıkar amaçlı suç örgütü” oluşturmakla suçlanan Orhan Karaderili ve yaygın bir şekilde dolandırıcılığa uğrayan 40 binden fazla kişi hakkında önemli delillere ulaştı. Toplamda 10 milyar lira dolandırılan mağdurlar arasında, tapu memurlarının da yer aldığı bir çete ortaya çıkarıldı. Bu kapsamda sunulan iddianame, daha önce görülmemiş boyutlardaki yolsuzlukları açığa çıkarırken, sanıkların mülk satışına devam ettiği bilgileri de davanın derinliğini gösteriyor.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Eş ve Aile Üyelerinin Sanıklık Durumu |
2) Rüşvet Alım-Satım Prosedürü |
3) Hesap Hareketlerinin Detayları |
4) Savcı İle İlgili İddialar |
5) Adli Tıp Kurumu Talebi |
Eş ve Aile Üyelerinin Sanıklık Durumu
Dava içerisinde 38 sanık bulunmaktadır. Bu sanıkların arasında Orhan Karaderili ile birlikte eşi Elvan Karaderili, kardeşi Kaan Karaderili ve Elvan Karaderili’nin kardeşi Çağatay Kermen gibi bireyler yer almaktadır. Diğer sanıklar arasında Yusuf Atala ve firari konumdaki Güray Öngen ile Koray Öngen kardeşler de bulunmaktadır. Tüm bu isimlerin yer aldığı dosya, toplamda 40 bine yakın mağduru ve 10 milyar lira dolandırılmış parayı konu edinmektedir.
Bunun yanı sıra, Yalova’nın Termal ilçesinde bulunan Yalova Terma City projesindeki tapu müdürlüğünde görevli memur Fatih Çallı da davada sanık olarak belirtilmiştir. Bu durum, sadece dolandırıcılık değil, aynı zamanda kamu görevlilerinin de suistimallerine açık bir ortamın oluştuğunu göstermektedir.
Rüşvet Alım-Satım Prosedürü
İddianamenin önemli bir bölümünde, Yusuf Atala ve tapu memuru Fatih Çallı arasındaki rüşvet ilişkisi detaylandırılmıştır. Atala’nın Çallı’ya düzenli olarak rüşvet ödediği ve bu durumun çeşitli telefon görüşmeleri ile kanıtlandığı ifade edilmiştir. Özellikle Nisan 2018’den Nisan 2024’e kadar olan süreçte, Atala’nın Çallı’ya 93 ayrı işlemde toplam 463 bin TL gönderdiği bilgisi, dosya içerisindeki önemli delillerden biridir.
Bu durum, dolandırıcılık faaliyetlerinin ne denli sistematik bir şekilde yürütüldüğünü göstermektedir. Dolandırıcılık girişimleri sadece özel sektörde değil, aynı zamanda kamu sektöründe de rüşvetin yaygın olduğu bir örnektir.
Hesap Hareketlerinin Detayları
İddianamede sanıkların banka hesaplarına ilişkin bilgilerin detayları da sunulmuştur. Buna göre, Orhan Karaderili’nin hesabında 1,4 milyar lira, Güray Öngen’in hesabında 3,7 milyar lira ve Elvan Karaderili’nin hesabında 154 milyon lira gibi büyük bütçeler mevcuttur. Bu hesap hareketleri, sanıkların dolandırıcılık faaliyetlerinde ne denli büyük bir gelir elde ettiklerini gözler önüne sermektedir.
Bu durum, dolandırıcılık davasının yalnızca bireysel dolandırıcılık vakaları olmadığını, bilakis sistematik bir suç örgütü faaliyetini de içinde barındırdığını kanıtlamaktadır. Dolandırıcılar, devre mülk satışında yasa dışı yollarla elde ettikleri gelirleri sır gibi saklamayı başarmışlardır.
Savcı İle İlgili İddialar
İddianamede ayrıca, davaya bakan savcı ile ilgili bazı ithamlar da yer almaktadır. Sanıklardan elde edilen dijital materyaller üzerinden yapılan incelemelerde, Av. Zehra Mor tarafından Orhan Karaderili’ye gönderilen mesajlarda Yalova Başsavcısı ile bir diğer savcıya ilişkin bilgi notları tespit edilmiştir. Mesajda, savcı Seçkin Gül ve başsavcı Duygu Bayar Öksüz gibi isimler geçmektedir.
Bu durum, davada yer alan yolsuzluğun sadece sanıklarla kısıtlı kalmadığını, yargı sürecine de sirayet ettiğini göstermektedir. Savcıya ulaşmaya çalışan sanıkların, dava sürecinde sağladığı avantajlar akıllarda soru işareti oluşturmaktadır.
Adli Tıp Kurumu Talebi
Davanın bir sonraki duruşması önümüzdeki Haziran ayında gerçekleştirilecektir. Dava sürecinde, tutuklu sanıklardan Orhan Karaderili, kayınbiraderi Çağatay Kermen ve Yusuf Atala dikkat çeken bir talepte bulunmuştur. Bu üç kişi, Adli Tıp Kurumu‘na sevk edilerek sağlık durumlarının kontrol edilmesini talep etmiştir.
Mahkeme de bu talebi değerlendirerek, 8 Mayıs tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na ilgili yazıyı göndermiştir. Bu yazıda, üç sanığın cezaevinden çıkma durumuna uygun olup olmadıklarına dair rapor düzenlenmesi istenmiştir. Bu tür talepler, dava sürecinin karmaşıklığını artırmaktadır.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Dava, devre mülk dolandırıcılığına ilişkin en büyük dosyadır. |
2 | Orhan Karaderili ve ailesi, dolandırıcılık suçlamasıyla yargılanıyor. |
3 | Rüşvet ilişkileri, kamu memurlarını da kapsamaktadır. |
4 | Sanıkların hesaplarında büyük miktarlarda para hareketleri bulunuyor. |
5 | Adli Tıp talebi, dava sürecinin karmaşıklığını artırmakta. |
Haberin Özeti
Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu dava, Türkiye’deki en kapsamlı dolandırıcılık örneklerinden birini temsil etmektedir. 40 binden fazla insanı dolandıran ve devre mülk satışı yapan suç örgütüne yönelik iddianame, devlete ve topluma karşı işlenen suçların boyutlarını gözler önüne sermektedir. Oluşturulan çıkar amaçlı suç örgütünün lideri olduğu iddia edilen Orhan Karaderili ve diğer sanıklar, dolandırıcılık eylemlerine devam ettikleri tespit edilmiştir. Tüm bunlar çerçevesinde, dava sürecinin nasıl gelişeceği merakla beklenmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Davanın nedeni nedir?
Dava, devre mülk dolandırıcılığına yönelik suçlamalarla açılmıştır ve Türkiye’nin en büyük dolandırıcılık dosyası olarak dikkat çekmektedir.
Soru: Sanıkların arasında kimler var?
Dava dosyasında Orhan Karaderili, eşi Elvan Karaderili, kardeşi Kaan Karaderili gibi bireyler bulunuyor. Ayrıca, toplamda 38 sanık yer almakta.
Soru: Rüşvet ilişkileri nasıl tespit edildi?
İddianamede, sanıklar arasındaki telefon görüşmeleri ve banka hesapları üzerinden yapılan incelemelerle rüşvet ilişkileri ortaya çıkarılmıştır.
Soru: Dava süreci ne zaman sona erecek?
Davanın bir sonraki duruşması önümüzdeki Haziran ayında görülecektir.
Soru: Adli Tıp talebi neden yapıldı?
Üç tutuklu sanık, sağlık durumlarının cezaevinde kalıp kalmamaya uygun olup olmadığını öğrenmek için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep etmiştir.