Gündem

Depremde 14 kişinin hayatını kaybettiği apartmanın müteahhidi: “Kaliteli malzeme kullandım”

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde Hatay Antakya’da yıkılan Alya Uçar Apartmanı’nda meydana gelen felakette 14 kişi hayatını kaybetmişti. Bu trajik olayın ardından ilgili müteahhit ve teknik personel hakkında açılan dava, depremin üzerinden iki yıl geçtikten sonra nihayet başladı. Duruşmada, sanıkların savunmaları ve olayın detayları geniş bir biçimde ele alındı. Hem mağdur yakınları hem de sanıkların ifadeleri, duruşmaya damga vurdu.

Makale Alt Başlıkları
1) Duruşmanın Başlangıcı ve Sanıkların İfadeleri
2) Müteahhitin Savunması ve İddialar
3) Diğer Teknik Personelin Savunmaları
4) Müştekilerin ve Mağdur Ailelerin İfadeleri
5) Mahkeme Süreci ve Durum Değerlendirmesi

Duruşmanın Başlangıcı ve Sanıkların İfadeleri

Alya Uçar Apartmanı’nın çökmesi sonucu 6 Şubat depremlerinde meydana gelen kayıpların ardından başlatılan duruşma, 28 ayın ardından gerçekleştirildi. Müteahhit Hikmet Günsay ve diğer sanıklar, suçlamalara karşı kendilerini savunma fırsatı buldu. Duruşmaya, başka bir deprem dosyasından tutuklu bulunan Günsay, SEGBİS aracılığıyla katılırken, diğer sanıklar salonda hazır bulundu. Duruşma, deprem mağdurlarının ve yakınlarının gözleri önünde gerçekleşti.

Duruşmada, sanıkların suçlamalara yanıt vermeleri ve olayların detaylarını anlatmaları kritik bir rolle üstlendi. Müteahhit Hikmet Günsay, binanın inşaatının her aşamasında yasalara uygun davrandığını ve herhangi bir eksiklik bulunmadığını öne sürdü. İşte tam bu noktada, sanıkların savunmaları mahkemede dikkatlice dinlendi ve izleyiciler tarafından gözlemlendi.

Müteahhitin Savunması ve İddialar

Sanıkların savunma yaparken en çok üzerinde durduğu konulardan biri de inşaatın denetim süreci oldu. Hikmet Günsay, bina yapımında Hatay Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nden gerekli onayları aldığını, tüm denetimlerin eksiksiz yapıldığını savundu. “Bina inşaatı sırasında, herhangi bir kusur bulunmazsa inşaata izin verilmezdi,” şeklinde ifadelerde bulundu.

Ancak müteahhit, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürdü ve bu raporun kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu kanıtlayacak şekilde yetersiz olduğunu dile getirdi. Suçlamaları reddederken, “Ben en kaliteli malzemeyi kullandım,” dedi. Duruşmada sıkça tekrar eden bu tema, sanığın beraatini istemesindeki temel dayanağını oluşturdu.

Diğer Teknik Personelin Savunmaları

Duruşma sırasında, diğer sanıklar olan Adem Sabırlı (şantiye şefi), Ayhan Girişken (statik proje müellifi) ve Salih Zorsu (zemin etüt raporu hazırlayıcısı) da savunma yaptı. Ayhan Girişken, yaptığı işin yalnızca statik tasarım aşamasıyla sınırlı olduğunu, zemin ile ilgili sorumluluğun kendisinde olmadığını ifade etti.

Savunmalarında, inşaat mühendisliği eğitimine vurgu yapan Girişken, “Toplanan veriler uygun standartlarda alındı. Dolayısıyla, sorumluluğumu yerine getirdim,” şeklinde açıklamalarda bulundu. Aynı şekilde, Salih Zorsu, binanın yapımında yer almadığını ve gerekli tüm raporların zamanında düzenlendiğini dile getirdi.

Müştekilerin ve Mağdur Ailelerin İfadeleri

Duruşma sırasında, mağdur ailelerden gelen ifadeler, duruşmanın duygusal yükünü artırdı. Özellikle, yıkımda oğlu Ali Armanç‘ı kaybeden Alev Demirok, deprem öncesinde evin sorunlu olduğunu belirtti. Yıllarca süren birikimle alınan evin güvenli olduğu vaadiyle satıldığını söyleyen Demirok, avukatının da dikkate aldığı bir talep de bulundu: “Sanıkların tutuklanmasını istiyorum.”

Bir diğer mağdur, Fatih Güngör, depremde ablasını ve eniştesini kaybettiğini ifade ederek, sanıkların atfettiği yasal savunmanın geçerliliğini sorguladı. Güngör, “Paraları kendi ceplerine koyarak sorumluluk almaktan kaçıyorlar,” diyerek tepkisini dile getirdi.

Mahkeme Süreci ve Durum Değerlendirmesi

Mahkeme, duruşmanın ardından yeniden bilirkişi raporu talebinin değerlendirilmesini sağladı. Ayrıca sanıkların yurt dışına çıkış yasağına karar verildi. Duruşma sonrası söz alan Hikmet Günsay, yarattığı acılara katıldığını ifade etti. Fakat, “En iyi malzeme ve yöntemleri kullandım,” diyerek kendi savunmasına devam etti.

Mahkemede, sanıkların tutuksuz yargılanma talepleri reddedilirken, duruşmanın 23 Ekim’de devam edeceği duyuruldu. Bu karar, birçok maddenin gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor ve kamuoyuyla hak ve adaletin nasıl sağlanacağına dair önemli bir tartışmaya neden oluyor.

Haberin Özeti

Kahramanmaraş depremlerinin sonrasında yaşanan yüzlerce kaybın sorumluluğu, işin içinde yer alan teknik personel ve müteahhitler arasındaki tartışmalarla devam ediyor. Mahkeme duruşmalarında, mağdur yakınlarının acıları ve sanıkların savunmaları bir araya gelerek, adalet arayışının ne denli karmaşık olduğunu gösteriyor. Hem avukatların hem de sanıkların açıklamaları, toplumda büyük bir yankı uyandırıyor. İlerleyen günlerdeki duruşmalar, adaletin sağlanmasında ne gibi adımlar atılacağını belirleyecek.

No. Önemli Noktalar
1 Alya Uçar Apartmanı’nda 14 kişi hayatını kaybetti.
2 Dava, depremden 28 ay sonra başladı.
3 Sanıklar, yasalara uygun hareket ettiklerini savunuyor.
4 Mahkeme, yeniden bilirkişi raporu talep etti.
5 Dava, 23 Ekim 2023’te devam edecek.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Alya Uçar Apartmanı’nda kaç kişi hayatını kaybetti?

Alya Uçar Apartmanı’nda meydana gelen yıkımda 14 kişi hayatını kaybetmiştir.

Soru: Müteahhit Hikmet Günsay nasıl bir savunma yaptı?

Müteahhit, binanın inşasında tüm denetimlerin yapıldığını ve yasalara uygun davrandığını savunarak beraatini istedi.

Soru: Duruşmanın durumu nedir?

Duruşmanın 23 Ekim 2023’te devam etmesi kararlaştırılmıştır.

Soru: Mahkeme, sanıkların tutuklanma taleplerini nasıl değerlendirdi?

Mahkeme sanıkların tutuklanma taleplerini reddetti ve yurt dışına çıkış yasağına hükmetti.

Soru: Mağdur aileler duruşmada nasıl bir tavır sergiledi?

Mağdur aileler; sanıkların cezalandırılmasını talep ederken, birkaç avukat da tutuklama talebinde bulundu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu