
CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Diyarbakır Barosu’ndan kaydını sildirmesinin ardından sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla birlikte gelen eleştirilere yanıt verdi. Kendisine karşı yürütülen linç kampanyasına dikkat çeken Elçi, eleştirilerin değerli olduğunu ancak hakaret ve hedef göstermenin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Eleştiriler arasında, baronun tarafgir tutumlarına ilişkin yaşadığı sıkıntıları da paylaşan Elçi, sürecin yargıya taşındığını belirtti.
Kendisiyle ilgili yürütülen tartışmaları ve kendisine yönelik yapılan karalamaları ele alan Elçi, barodan ayrılma sebebinin yaşadığı hukuki ihtilaftan kaynaklandığını dile getirdi. Uzun süredir sessiz kaldığını ifade eden Elçi, bu durumu kişilik haklarının saldırıya uğraması olarak değerlendirdi. Şiddetsiz bir mücadele anlayışına sahip olduğunu söylese de, yürütülen linç kampanyasına karşı sessiz kalmayacağının altını çizdi. Tüm bu gelişmeler, siyasetin çetrefilli dinamiklerinde yaşanan zorlukları ve sosyal medyanın etkisini gözler önüne serdi.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) CHP’li Türkan Elçi’den Açıklama |
| 2) Diyarbakır Barosu ile İhtilaf |
| 3) Hedef Gösterme ve Linç Kampanyası |
| 4) Şiddetsiz Mücadele ve Adalet Arayışı |
| 5) Media ve Siyasi Sorumluluk |
CHP’li Türkan Elçi’den Açıklama
CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Diyarbakır Barosu’ndan kaydını silmesinin ardından gündeme gelen tepkilere açıklık getirdi. Kendisi ile ilgili uzun süredir devam eden eleştiriler ve hedef gösterilmelerin, kişilik haklarının ihlaline neden olduğunu ifade etti. Açıklamalarında, “Özellikle CHP’de siyaset yaptığım günden beri, belirli bir cenah tarafından yaptığım her açıklamaya, her paylaşıma hakaret edilmesine ve hedef gösterilmeye uzun süre sessiz kaldım,” diye belirtti. Ancak, zamanla bu durumun daha fazla katlanılmaz hale geldiğini vurguladı.
Elçi, yalnızca eleştirilerin değil, aynı zamanda şiddete dayanan bir iletişim dilinin yaygınlaşmakta olduğuna da dikkat çekti. Bu dilin, demokratik olduğunu savunan bazı kesimlerin antidemokratik davranışlar sergilemesine zemin hazırladığını belirtti. “Şiddetin her türüne karşı duran biri olarak, bu tür yanlış girişimlerini kınamaktayım,” ifadesini kullandı.
Diyarbakır Barosu ile İhtilaf
Kendisine yöneltilen eleştirilerin başında, barodan kaydını silme kararıyla ilgili açıklamalar yer aldı. Elçi, “Barodan kaydımı sildirmemin sebebi, baro üyesi ile aramızda çıkan ihtilafa dair baronun tarafgir bir tutum sergilemesidir,” şeklinde konuştu. Savunmanın temsili olan bir kurumun, hakkaniyetle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Elçi, baronun bu görevi yerine getirmediğini ifade etti.
Yaşanan olaya ilişkin tarafsız bir komisyon kurulması için girişimlerde bulunduğunu belirten Elçi, tüm iyi niyetli çabalarının sonuçsuz kaldığını da kaydetti. Baroda yaşadığı sıkıntıların ardından kendi haklarını korumak için yargıya başvurmak zorunda kaldığını belirtiyor. Şu anda yargı sürecinin devam ettiğini aktaran Elçi, yaşananlar karşısında sosyal medyada maruz kaldığı karalamaların ve haksızlıkların kendisi için oldukça yıpratıcı olduğunu dile getirdi.
Hedef Gösterme ve Linç Kampanyası
CHP’li politikacının sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar, bazı kesimler tarafından sistematik bir şekilde hedef gösterilmesine yol açtı. Elçi, bu linç kampanyasının kendisi üzerindeki etkilerini detaylandırarak, “Hakkımı savunmak için attığım her adımın çarpıtılması ve benim şahsımın hedef gösterilmesi, ülkemizdeki kutuplaşmanın ve sorumsuz dilin ne denli yıkıcı olabileceğini gösteriyor,” dedi. Eleştirilerin ötesine geçildiğini, artık kişilik haklarının ihlal edildiğini vurguladı.
Elçi, haklı bir mücadele vermek için gerekirse hukuki yollara başvuracak bir iradeye sahip olduğunu, ancak buna rağmen şiddetsiz bir dilin önemine inandığını belirtti. Şiddet içeren söylemlerin göz ardı edilmesi gerektiğini ve bu tür yöntemlerin, mücadeleden ziyade bir anlamda karalama kampanyasına dönüştüğünü ifade etti.
Şiddetsiz Mücadele ve Adalet Arayışı
Elçi, her fırsatta şiddetsiz bir toplum amaçladığını ifade ederek, adalet ve hakkaniyetin önemine değindi. “Ben, hangi koşulda olursa olsun, şiddetsiz bir dilin ve hakkaniyetli bir adalet arayışının savunucusu olmaya devam edeceğim,” sürecin gereği olarak hukukun üstünlüğüne saygı gösterileceğinin altını çizdi. Eleştirilerin yapılabileceğini ancak bunların hakaret seviyesine ulaşmaması gerektiği görüşünde olduğunu belirtti.
Elçi, yaşadığı zorlukların ardından yine de halkın haklarını koruma çabasında olduğunu vurgulayarak, “Bu açıklamayı yapmamın nedeni bir polemik yaratmak değil; ailemin ve kendi onurumun korunması zaruretidir,” dedi. Kendi şahsına karşı uygulanan saldırıların aynı zamanda daha geniş bir mücadelenin de parçası olduğunu vurgulayarak, sağduyu ve şiddetsiz bir temele dayanan sözleşme ile bu sorunları çözmek gerektiğini sözlerine ekledi.
Media ve Siyasi Sorumluluk
CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, medya ve sosyal medya platformlarının, siyasi söylemlerdeki rolünün de büyük önem taşıdığını vurguladı. Medyanın, toplumsal olayları aktarırken tarafsız kalması gerektiğini, aksi takdirde mevcut kutuplaşmanın arttığını dile getirdi. “Sosyal medyanın uyguladığı baskının, yalnızca bireysel değil, toplumsal açıdan da derin yaralar açabileceğini unutmamalıyız,” şeklinde bir mesaj verdi.
Elçi, yaşananların kendisine bireysel olarak değil, toplumun genelinde bir etki bıraktığını, bu durumu aşmanın yolu olarak toplumsal empati ve karşılıklı saygıyı önerdi. Toplumda barış ve huzuru sağlamak için, medyanın yapıcı bir rol oynaması gerektiğinin altını çizdi.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Diyarbakır Barosu’ndan kaydını sildiren Türkan Elçi, bu kararını tarafgir tutum nedeniyle aldığını açıkladı. |
| 2 | Elçi, kendisine karşı yürütülen linç kampanyasının kabul edilemez olduğunu belirtti. |
| 3 | Hakkını korumak için yargıya başvuran Elçi, sürecin devam ettiğini ifade etti. |
| 4 | Şiddetsiz bir dilin önemine vurgu yapan Elçi, bu durumu toplumsal barış açısından kritik buldu. |
| 5 | Medyanın tarafsız olması gerektiğini, aksi takdirde kutuplaşmanın artacağını ifade etti. |
Haberin Özeti
CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Diyarbakır Barosu’ndan kaydını sildikten sonra kendisine yönelik yürütülen tepkileri yanıtlayarak, yaşanan süreçte kişilik haklarının ihlal edildiğini belirtti. Eleştirilerin yanı sıra, sosyal medyada yürütülen linç kampanyasına dair düşüncelerini aktaran Elçi, adalet arayışının ve şiddetsiz mücadelenin önemine vurgu yaptı. Medya ve sosyal iletişim dilinin, toplum üzerinde derin etkileri olduğunu ifade ederek, siyasi sorumluluğun altını çizdi.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Türkan Elçi neden Diyarbakır Barosu’ndan kaydını sildirdi?
Elçi, baro üyesi ile aralarındaki ihtilaftan dolayı baronun tarafgir bir tutum sergilediğini ve bu nedenle kaydını sildirdiğini belirtti.
Soru: Hedef gösterme ve linç kampanyası Türkan Elçi’yi nasıl etkiledi?
Elçi, bu durumun kişilik haklarının ihlali olduğunu ve sosyal medya üzerinden yürütülen kampanyanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Soru: Türkan Elçi’nin yargı süreci ne durumda?
Elçi, yargı sürecinin devam ettiğini ve hakkını korumak için çeşitli hukuki yolları denediğini söyledi.
Soru: Şiddetsiz bir mücadelenin önemi nedir?
Elçi, şiddetsiz bir dilin ve mücadele yönteminin toplum için gerekli olduğunu, bu yolla barışın sağlanacağını belirtti.
Soru: Medya ve sosyal medyanın toplum üzerindeki etkisi nedir?
Elçi, medyanın tarafsız kalmasının önemine dikkat çekti; aksi takdirde toplumsal kutuplaşmanın artabileceğini vurguladı.





