Ekonomi

CHP’li Taşcıer’den Erdoğan’a Doğum Hızı Eleştirisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğurganlık hızıyla ilgili yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. Taşcıer, Erdoğan’ın açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ve doğurganlık hızındaki düşüşün sadece ekonomik nedenlerden kaynaklanmadığını vurguladı. CHP’li yetkili, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sosyoekonomik çöküşü eleştirerek, bu durumun ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını nasıl etkilediğini açıkladı. Taşcıer, Türkiye’deki kadınların doğum yapma konusunda karşılaştıkları zorlukların, iktidarın sürdürdüğü politikalarla doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti.

Makale Alt Başlıkları
1) Gelir ve Gıda Masraflarındaki Artış
2) Doğurganlık Hızının Nedenleri
3) Kadınların Çocuk Sahibi Olma Kararları
4) Sosyal Politikalardaki Yetersizlikler
5) İktidarın Cinsiyetsizleşme Teorisi

Gelir ve Gıda Masraflarındaki Artış

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, gıda fiyatlarının son 20 yıldaki artışına dikkat çekerek, Türkiye’de bir ailenin gıda masraflarının nasıl fahiş seviyelere ulaştığını belirtti. 2005’te toplam gıda masrafı 328 lira iken, günümüzde bu rakam 17 bin liraya yaklaşmıştır. Bu artış, özellikle gıda ürünlerin fiyatlarının yıllar içinde 2000 ile 6000 arasında zamlandığını gösteriyor. Taşcıer, bu fiyatların yalnızca ekonomik koşullarla açıklanamayacağını, daha derin sosyoekonomik sorunlar olduğunu vurguladı.

Ayrıca, günlük süt fiyatlarının 2005 yılında 1,6 lira iken, 2025’te bu fiyatın 78 liraya yükselebileceğini dile getirdi. Kilo bazında bazı gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artışı örneklerle sıralayarak, Türkiye’nin gıda enflasyonuyla nasıl başa çıkamadığını açıkladı. Özellikle çocuklu ailelerin yaşadığı yükü artıran bu durum, insanların çocuk sahibi olma kararlarını doğrudan etkileyen faktörlerden biri haline gelmiştir.

Doğurganlık Hızının Nedenleri

Türkiye’de doğurganlık hızının 2014 yılı boyunca düşüş gösterdiğini belirten Taşcıer, bu tarihten itibaren yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin bu durumu nasıl etkilediğine dikkat çekti. Erdoğan’ın 2014’te Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından doğurganlık hızı 2,19’a düştü. Bu düşüş, 2017’deki anayasa değişikliği ve 2018’deki tek adam rejiminin resmen başlamasıyla hız kazandı. 2023 itibarıyla toplam doğurganlık hızı1,51’e kadar geriledi.

Erdoğan’ın süreç içerisinde enflasyon oranlarının nasıl arttığına da değinen Taşcıer, bu yükselişi ülkenin sosyoekonomik durumunu etkileyen önemli bir faktör olarak gösterdi. Bu durum, yalnızca ailelerin ebeveyn olma kararlarını değil, aynı zamanda Türkiye’nin demografik yapısını da tehdit ediyor.

Kadınların Çocuk Sahibi Olma Kararları

Kadınların çocuk sahibi olma kararlarının ekonomik koşullara bağlı olarak nasıl şekillendiğini değerlendiren Taşcıer, anneliğin artık bir tercih olmaktan çok bir risk haline geldiğini vurguladı. Artan yaşam maliyetleri, çocuk bakımının ailelere yüklenmesi gibi meseleler, kadınların işgücünden çekilmesine yol açıyor. Kadınlar, ekonomik belirsizlikler ve yaşam giderleri nedeniyle hamilelik ve çocuk sahibi olma konusunda tereddüte düşüyorlar.

Taşcıer, kadınların işgücüne katılımının azalmasıyla aile gelirinin azaldığına dikkat çekti. Bu durum özellikle genç kadınlar için geçerlidir. Çocuk bakımında yaşanan zorluklar, ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını etkilemekte ve bu nedenle toplumda doğum oranlarının düşmesine yol açmaktadır.

Sosyal Politikalardaki Yetersizlikler

Sosyal politikalardaki yetersizliklerin de doğurganlık üzerindeki etkileri büyüktür. Taşcıer, çocuk bakım hizmetlerinin pahalılaşmasının ailelerin üzerindeki yükü artırdığını ifade etti. Devlet desteklerinin yetersizliği, ailelerin çocuklarını kreşe göndermekte zorluk çekmesine neden oluyor. Kreş ücretleri giderek artarken, ailelerin bu yükü altına girmesi giderek zorlaşıyor.

Bu durum sonucunda çocukların devlet kreşlerine erişim sağlaması da zorlaşıyor. Taşcıer, bu konuda yaşanan aksaklıkların gelecekte doğurganlık oranlarını daha da olumsuz etkileyeceğini ileri sürdü.

İktidarın Cinsiyetsizleşme Teorisi

Erdoğan’ın düşen doğum oranlarını açıklamak için getirdiği cinsiyetsizleşme teorisini eleştiren Taşcıer, bu tür açıklamaların halkı küçümsemekten başka bir şey olmadığını savundu. Düşen doğum oranlarını iktidarın sorumluluğundan uzak tutmaya çalıştığını vurguladı. Taşcıer, bu yaklaşımın gerçeği yansıtmadığını belirterek, son yıllardaki gıda enflasyonu ve ekonomik krizlerin sonuçlarına ışık tutmak gerektiğini ifade etti.

Sonuç olarak, bu tür teorilerin politikacılara bir fırsat sunduğunu vurgulayan Taşcıer, iktidarın gerçeklerle yüzleşmek yerine suçlamalarla halkı hedef almayı tercih ettiğini ifade etti. Bu durum, Türkiye’nin demografik yapısında olumsuz değişikliklere yol açmakta ve gelecekte daha da büyük sorunlar doğuracak gibi görünmektedir.

No. Önemli Noktalar
1 Doğurganlık hızı 2023’te 1,51’e düştü.
2 Gıda masrafları son 20 yılda 51 kat arttı.
3 Kadınların işgücünden çekilmesi doğuracakları çocuk sayısını etkiliyor.
4 Kreş masraflarındaki artış aileleri zor duruma sokuyor.
5 İktidar, doğum oranlarındaki düşüşü cinsiyetsizleşme teorisiyle açıklıyor.

Haberin Özeti

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğurganlık hızındaki düşüşü ekonomik şartlara bağlayan açıklamalarına sert eleştirilerde bulundu. Taşcıer, Türkiye’deki doğurganlık oranlarının gerilemesinin yalnızca ekonomi ile ilgili olmadığını, bunun arkasında çağına uygun sosyoekonomik sorunlar ve iktidarın uyguladığı baskıcı politikaların yattığını ifade etti. Yükselen gıda fiyatlarının ve artan yaşam maliyetlerinin ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını etkilediğini belirten Taşcıer, kadınların iş gücünden çekilme durumunun da bu olumsuz tabloyu derinleştirdiğini vurguladı. Bunun sonucu olarak, iktidarın uyguladığı politikaların Türkiye’nin demografik yapısında köklü değişiklikler yaşatabileceğini ifade etti.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Doğurganlık hızı hangi yıllarda düşüş göstermiştir?

Türkiye’de doğurganlık hızı, 2014 yılından itibaren düzenli bir düşüş göstermiştir. 2014’te 2,19 olan doğurganlık hızı, 2023’te 1,51’e gerilemiştir.

Soru: Gıda fiyatları ne kadar arttı?

Son 20 yılda gıda fiyatları Türkiye’de 51 kat artmış ve bu durum ailelerin mutfak masraflarını ciddi şekilde etkilemiştir.

Soru: Kadınların işgücünden çekilmesi doğum oranlarını nasıl etkiliyor?

Kadınların işgücü piyasasından çekilmesi, aile gelirinin azalmasına ve çocuk sahibi olma kararlarının daha zor hale gelmesine neden olmaktadır.

Soru: Kreş masraflarındaki artış aileleri nasıl etkiliyor?

Kreş masraflarındaki artış, ailelerin çocuklarını kreşlere göndermekte zorlanmalarına yol açmakta ve bu durum da doğurganlık hızını etkilemektedir.

Soru: İktidarın doğurganlık üzerine getirdiği teoriler neyi ifade ediyor?

İktidar, düşen doğum oranlarını cinsiyetsizleşme teorisiyle açıklamakta, bu durum ise halkın gerçek sorunlardan uzaklaşmasına neden olmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu