
Son günlerde Türkiye’de konuşulan en önemli konulardan biri Kanal İstanbul Projesi oldu. Bu proje çerçevesinde İstanbul’un Sazlıdere bölgelerinde inşa edilmekte olan TOKİ konutları, ilgili yönetmeliklere aykırı olduğu iddia edilerek “kaçak yapılaşma” kapsamında yer alıyor. İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından, bu şantiyeye yönelik ciddi yaptırımlar gündeme geldi. Projenin kapsamı, etkileri ve çevresel durumları tartışmalara yol açarken, yerel halk da ciddi endişeler taşıyor. Bu haber metninde, projenin detayları, yerel halkın tepkileri ve ilgili yönetmeliklerin uygulanması konusunu derinlemesine inceleyeceğiz.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Kanal İstanbul ve TOKİ İnşaatı Hakkında Bilgiler |
2) İSKİ’nin Yıkım Tehditleri ve Süreç |
3) Yerel Halkın Duyduğu Endişeler |
4) Yasal Süreç ve Dava Hakkları |
5) Sosyal Konut Projesinin Getirdiği Tartışmalar |
Kanal İstanbul ve TOKİ İnşaatı Hakkında Bilgiler
Kanal İstanbul Projesi, İstanbul’un su yollarını ve çevresel dengelerini değiştirmeyi hedefleyen bir projedir. Bu proje çerçevesinde, TOKİ tarafından Sazlıdere bölgesinde 24 bin konut inşa etmek amacıyla başlatılan inşaat faaliyetleri, İstanbul’da tartışmaların odağında yer alıyor. Proje, iktidarın sosyal konut ihtiyacını karşılama vaadiyle yürütülüyor. Ancak bu durum, aynı zamanda pek çok çevresel hususu da beraberinde getiriyor. TOKİ’nin, hazine arazisi üzerinde gerçekleştirdiği bu inşaat, Havza Koruma Yönetmeliği’ne aykırı olduğu gerekçesiyle İSKİ tarafından eleştirilmektedir.
Söz konusu inşaatın, geçmişte kamulaştırılan araziler üzerinde yapıldığı belirtiliyor. Bu alanların, sulama havzası statüsünde olması nedeniyle, bu durumun yasal bir sorun doğurabileceği ifade ediliyor. İlgili çevreler, inşaat yerinin kamu yararı gözetilerek korunması gerektiğini belirtmekte, bu tür inşaatların ancak belirli kriterlere uyması gerektiğini savunmaktadır.
İSKİ’nin Yıkım Tehditleri ve Süreç
İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), Sazlıdere barajı havzasında yapılan bu yapıların, Havza Koruma Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu tespit etmiştir. Bu kapsamda, TOKİ şantiyesine yıkım tehdidi içeren bir tebligat göndermiştir. Tebligatta, 25 Mayıs 2025 tarihine kadar yapılaşmanın kaldırılmaması durumunda yıkım işlemi başlatılacağı belirtilmekte, yıkım masrafının TOKİ’den tahsil edileceği ifade edilmektedir.
İSKİ’nin bu kararı, inşaatın çevresel etkilerini sorgulayan bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kurum yetkilileri, inşaatın, su havzasının korunmasını tehlikeye attığını dile getirirken, yerel halkın tepkilerini de dikkate almakta. Bu bağlamda, muhtarlar ve köylüler, inşaatın getireceği olumsuzluklar konusunda endişelerini dile getiriyor.
Yerel Halkın Duyduğu Endişeler
Sazlıdere köylüsü, bölgedeki inşaat faaliyetlerinden dolayı ciddi endişeler taşımaktadır. Köyde yaşayan vatandaşlar, daha önce benzer yapılar için yıkım kararı uygulanırken, şu anda büyük bir ölçekle gerçekleştirilen bu inşaatın göz ardı edilmesini sorgulamaktadır. Muhtar Oktay Teke, yürütülen inşaatın yerel halkın yaşamını olumsuz etkilediğini dile getirerek, “Havza Koruma Yönetmeliği’ne göre bizim köyde vatandaşın yaptığı kümesi bile yıkıyorlardı. Şimdi dibimize 24 bin dönüm konut yapıyorlar” ifadesini kullanmaktadır.
Buna ek olarak, köyde tarım ve hayvancılıkla uğraşan aileler, inşaatın tarımı da olumsuz yönde etkilediğini ifade etmektedir. Bu durum, köyün genç neslinin İstanbul’a göç etmesine yol açmıştır. Yerel halk, bu inşaatın yan etkilerinin uzun dönemde kendilerine zarar vereceğini düşünmektedir.
Yasal Süreç ve Dava Hakkı
Bölge halkı, baraj havzasındaki arazilerin 1995 yılında devlete geçtiğini belirtmektedir. Ancak gerekli resmi belgelerin düzenlenmediği için, arazilerin hâlâ köylüler üzerinde görünür olduğu iddia edilmektedir. Bu durum, yasal açıdan karmaşık bir süreci beraberinde getirebilir. Köylüler, devlete ait arazilerin kullanım amacının dışına çıkılması durumunda dava açma haklarının olduğunu ifade ederek, bu durumu aktarmaktadır.
Yerel halk, devletin kendilerine gönderdiği tebligatlarda, “dedelerinizden tapular alınmış ama imzalar atılmamış” notuyla karşılaştıklarını vurgulamaktadır. Bu belirsizlik, köylüleri endişeye sevk etmekte ve bölgede sosyal huzursuzluğa yol açmaktadır. Dava etme hakkını kullanarak haklarını arayan köylüler, bu süreçte kendilerine yol gösterecek hukukî destek de arayışındadırlar.
Sosyal Konut Projesinin Getirdiği Tartışmalar
Kanal İstanbul güzergahında gerçekleştirilen TOKİ projeleri, sadece inşaat açısından değil, aynı zamanda ekonomik manada da ciddi tartışmalara neden olmaktadır. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Cem Ceylan, bu projelerin yerli ve yabancı yatırımcıların köylülerden ucuza aldığı arsalar üzerinde imar izni almasını meşrulaştırabileceğini ifade etmektedir.
Bu durum, yıllardır bölgedeki içme suyu sistemini tehlikeye atan bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Sosyal konut proje adı altında sunulan bu inşaatlar, lüks konut projeleri ile bir araya getirildiğinde ortada bir çelişki olduğu düşünülmektedir. Ceylan, bu durumun bölgedeki boş alanların daralmasına ve çevresel sorunların çoğalmasına neden olabileceğini belirtiyor.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Kanal İstanbul Projesi, İstanbul’un su kaynaklarını tehdit etmekte. |
2 | TOKİ, Sazlıdere bölgesinde 24 bin konut inşa etmekte. |
3 | İSKİ, yıkım tehdidiyle birlikte proje için süre verdi. |
4 | Köylüler, inşaatın çevresel etkileri hakkında endişeli. |
5 | Yasal süreçte köylüler, dava açma haklarını kullanma kararı alabilirler. |
Haberin Özeti
Kanal İstanbul Projesi çerçevesinde yürütülen TOKİ inşaatlarının olumsuz çevresel etkileri ve yerel halk üzerindeki baskıları, Türkiye’deki kentsel dönüşüm tartışmalarını yeniden gündeme getirmektedir. İSKİ’nın, inşaat alanında kaçak yapılaşmaya karşı aldığı önlemler ve yerel halkla yürüttüğü süreç, hem hukuki hem de sosyal açıdan dikkat çekmektedir. Köylüler, bu durum karşısında haklarını aramaya çalışırken, projenin sürdürülebilirliği ve çevresel etkileri de pek çok kişi tarafından sorgulanmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Kanal İstanbul Projesi’nin amacı nedir?
Kanal İstanbul Projesi, İstanbul’da yeni bir su yolu oluşturarak, deniz trafiğini düzenlemek ve İstanbul’un ekonomik kalkınmasını desteklemek amacıyla başlatılmıştır.
Soru: TOKİ’nin Sazlıdere bölgesindeki inşaatı hangi sorunları beraberinde getirmektedir?
TOKİ’nin inşaatları, Havza Koruma Yönetmeliği’ne aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirilmekte, bölgedeki su kaynakları ve ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı öne sürülmektedir.
Soru: İSKİ, iş makineleri için ne tür yaptırımlar uygulamaktadır?
İSKİ, inşaatın durdurulması için TOKİ’ye bir tebligat göndermiş ve belirli bir süre tanımıştır; aksi halde yıkım işlemi başlatacağı bildirilmiştir.
Soru: Yerel halk, TOKİ inşaatından ne gibi etkiler hissetmektedir?
Köylüler, inşaat faaliyetlerinin tarım alanlarını tehdit ettiğinden ve yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilediğinden endişe etmektedir.
Soru: Proje ile ilgili yasal süreçler nasıl işleyecek?
Köylüler, devlete ait arazilerin kullanım amacının dışına çıkılması durumunda dava açma hakkına sahip olabilirler ve bu süreci aktif olarak takip etmektedirler.