Son dönemde depremlerle sarsılan Türkiye, bu önemli sorunu çözmek için çeşitli yollar arayışına girmiştir. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, iktidarın depreme karşı tutumunu eleştirerek acil çözüm önerileri sundu. Avşar, 61 milyon insanın deprem riski altında olduğuna dikkat çekerek mevcut durumu “sözde en büyük meselesi” olarak tanımladı. Ülkemizin harman olduğu jeolojik yapının tehlikelerine ve dönüşüm gerekliliklerine vurgu yapan Avşar, siyasi otoriteleri eleştirerek, bu sorunun yalnızca sözel düzeyde ele alınamayacağını belirtti.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Deprem meselesinin ciddiyeti |
| 2) Türkiye’nin deprem riski |
| 3) Dönüşüm ihtiyacı ve beklentiler |
| 4) Siyasi ve yönetim sorunları |
| 5) Gelecek için öneriler |
Deprem meselesinin ciddiyeti
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cem Avşar, Türkiye’deki depremlerle ilgili olarak, bu sorunun ulusal bir mesele olduğunu vurguladı. Toplantıda, her gün televizyonlarda ve sosyal medyada gündeme gelen bu konuya iktidarın yaklaşımını eleştirdi. Ülke genelindeki deprem katastrofuna karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğine inandığını belirten Avşar, yaşananların yalnızca siyasi bir mesele değil, toplumsal bir sorun olduğunu ifade etti.
Avşar, “Deprem, ülkemizin sözde en büyük; icraatta en küçük meselesidir,” diyerek mevcut durumu eleştirdi. Yapılan toplantıların sadece yüzeysel kaldığını ve herhangi bir somut adım atılmadığını belirtti. Sadece konuşmanın yeterli olmadığını ifade eden Avşar, halkın güvenliğini sağlamak için hızlı ve etkili adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin deprem riski
Türkiye’deki jeolojik yapı nedeniyle büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Avşar, özellikle 485 diri fayın varlığından bahsetti. Ülkenin %66’sının deprem riski altında olduğunu belirten Avşar, 61 milyon kişinin bu riski taşıdığını söyledi. Bu durum, Türkiye’nin bu konudaki acil eylem planlarını gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.
Avşar, İstanbul’un özellikle yüksek risk altında olduğunu ve burada 1,5 milyon riskli yapının bulunduğunu ifade etti. Bu yapıların 600 bininin kendiliğinden çökme tehlikesi taşıdığını belirten Avşar, bu tehlikelerin göz ardı edilemeyeceğini savundu. Ayrıca, Türkiye’deki bağımsız birimlerin yanı sıra bunların sürekliliği hakkında sorgulamalar yaptı.
Dönüşüm ihtiyacı ve beklentiler
Avşar, depreme karşı alınacak önlemlerin sadece mevcut binaların güçlendirilmesiyle sınırlı kalmaması gerektiğini, aynı zamanda yeni ve güvenli yapıların inşası için bir strateji oluşturulması gerektiğini ifade etti. Bu süreçte yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının da aktif bir şekilde yer alması gerektiğini savundu.
Cumhurbaşkanı hükümet sisteminin zayıflığına dikkat çeken Avşar, “Belediye başkanları siyasi ayak oyunlarıyla ceza evlerine gönderilirken yeni bir belediye kanunu yapılamaz,” şeklindeki sözleriyle halkın iradesinin göz ardı edildiğini ifade etti.
Siyasi ve yönetim sorunları
Meclis’te gündeme gelen konularda iktidarın görüşünü eleştiren Avşar, bu konularda iş birliğinin şart olduğunu belirtti. Özellikle, deprem dönüşüm planlarının sadece masa üstünde kalmaması gerektiğine işaret etti. Ayrıca, yapılan toplantılarda ele alınan konuların sürekliliği hakkında şüphe duyduğunu dile getirdi.
Siyasi partilerin iş birliğine ihtiyaç olduğunu belirten Avşar, “Söz tükendi, artık somut adımlar atılmalıdır,” ifadesiyle bu iş birliğinin zorunluluğunu vurguladı. İktidarın uygulamadaki tutarsızlıklarına değinen Avşar, siyasi oyunların halkın güvenliğini riske attığını belirtti.
Gelecek için öneriler
Son olarak, Avşar, geleceğe dair önerilerini sıraladı. “Türkiye Konut Finansman Kurumu” gibi yapılar gerekirken, neden bu tür adımların atılmadığına dikkat çekti. Halka güvenli ve yaşanabilir alanların sunulabilmesi için büyük bir dönüşüm planının oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Bu süreçte herkesin dahil edilmesi gerektiğini belirten Avşar, tüm paydaşlara sıçrama yapmaları gerektiğini belirtti. Her ilçeye özgü çalışma planlarının hazırlanması gerektiği fikrini savundu.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Türkiye’deki deprem riski, 61 milyon insanı etkiliyor. |
| 2 | 7,5 milyon riskli bağımsız birimin acil dönüşümü gerekiyor. |
| 3 | Mevcut politikaların yeterli olmadığına dikkat çekiliyor. |
| 4 | İş birliği yapılmadığı sürece depreme karşı etkili adımlar atılamaz. |
| 5 | Somut ve gerçekçi dönüşüm planlarının zamanı geldi. |
Haberin Özeti
Cem Avşar, Türkiye’nin deprem gerçeğini ciddi bir şekilde ele alarak, mevcut siyasi durumun bu konudaki etkilerini sorgulamaktadır. 61 milyon insanın deprem riski altında olması, dönüştürülmesi gereken 7,5 milyon bağımsız birimin varlığı ve yerel yönetimlerin celaen sorunları, ülkenin geleceği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Avşar, güçlü bir dönüşüm yol haritası ve iş birliği gerekliliğine dikkat çekerek, halkın güvenliğini sağlamanın tek yolunun somut adımlar atmaktan geçtiğini savunmaktadır. Bu bağlamda, deprem dönüşümünün artık sadece bir konuşma değil, bir eylem haline gelmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Deprem riski Türkiye’de neden bu kadar yüksektir?
Türkiye, birçok diri fayın bulunması nedeniyle deprem riski altında yer alıyor. Özellikle 485 diri fay, riskin büyük bir bölümünü oluşturuyor.
Soru: İstanbul’daki riskli yapı sayısı nedir?
İstanbul’da yaklaşık 1,5 milyon riskli yapı bulunmaktadır ve bunların 600 bini kendiliğinden çökme tehlikesi taşımaktadır.
Soru: Dönüşüm için ne tür stratejiler izlenmelidir?
Somut dönüşüm planlarının hazırlanması, yerel yönetimlerin dahil edilmesi ve halkla iş birliği yapılması önerilmektedir.
Soru: Hükümetin mevcut politikaları neden eleştirilmektedir?
Mevcut politikaların sıkça değişkenlik göstermesi ve uygulamada tutarsızlıklar göstermesi nedeniyle eleştirilmektedir.
Soru: Dönüşüm sürecinde kamuoyunun rolü nedir?
Kamuoyunun aktif katılımı, dönüşüm sürecinin başarısı için kritik öneme sahiptir. Herkesin bu sürece dahil edilmesi gerektiği belirtilmektedir.
