
Türkiye’nin güvenlik ve savunma sisteminde önemli bir adım olarak kabul edilen sözleşmeli erbaşlık sistemi, 2011 yılında uygulamaya konulan 6191 sayılı yasayla başlamıştı. Bu sistem sayesinde gençlere hem istihdam imkânı sunulması planlanmış, hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin profesyonelleşmesine katkı sağlanması hedeflenmiştir. Ancak, bu sistemin işleyişi, çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmış ve belli başlı gelişmeler, gençlerin geleceğini belirsiz hale getirmiştir. Geçen on yılda yaşanan hukuki süreçler ve yasal belirsizlikler, yüzlerce gencin umutlarını ve hayallerini ertelemesine yol açmıştır.
Bu yazının amacı, sözleşmeli erbaşlık sisteminin tarihsel sürecini, karşılaşılan sorunları ve çözüm önerilerini derinlemesine irdelemektir. 2011’den bugüne kadar olan süreçte yaşanan zorluklar, hukuki mücadeleler ve nihayetinde gelişen yeni yönetmelikler, bu makalenin merkezindedir. Uzun bir bekleyiş sürecinin ardından 2023 yılında çıkan yönetmelik, gençler arasında yeniden umut ışığı doğursa da, gelecek öngörüleri hâlâ belirsizliğini korumaktadır.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Sözleşmeli Erbaşlık Sisteminin Başlangıcı |
2) 2013’teki Yönetmelik Sorunları |
3) Mağduriyetin Derinleşmesi |
4) Hukuki Mücadele ve Hak Arayışları |
5) 2023 Yönetmeliği ve Gelecek Umutları |
Sözleşmeli Erbaşlık Sisteminin Başlangıcı
Sözleşmeli erbaşlık sistemi, 2011 yılında kabul edilen 6191 sayılı yasa ile yürürlüğe girdi. Bu düzenleme, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde profesyonelleşme hedefi doğrultusunda gençlerin hem istihdam edilmesini hem de yaşamlarını sürdürebilmeleri için bir fırsat sunmayı amaçladı. Gençlere uzun süreli askerlik hizmeti ile güvence sağlamayı ve kalifiye personel yetiştirmeyi hedefleyen bu sistem, başlangıçta büyük bir umut yarattı. Ancak, bu umutların nasıl gerçekleşeceği ve uygulamada ne gibi zorluklarla karşılaşılacağı, zamanla ortaya çıkmaya başladı.
Yasa çıktığında gençler arasında büyük bir heyecan yaratmıştı; zira sistem, birçok gencin askeri kariyer hedeflerine ulaşmalarında önemli bir adım niteliğindeydi. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu askeri personel açığını kapatmanın yanı sıra, gençlerin sosyal güvencelerini artırmayı vaat ediyordu. Ancak, bu başlangıç, geliştirilen yönetmeliklerin zamanında çıkarılmaması gibi sorunlarla sekteye uğradı.
2013’teki Yönetmelik Sorunları
2013 yılında getirilen ek düzenleme ile sözleşmeli er ve erbaşların sivil memurluğa atanabilmelerinin yolu açılmıştı. Ancak, bu önemli değişiklik, yıllarca beklenen yönetmeliklerin çıkmaması nedeniyle hayata geçirilemedi. Bu durum, devletten beklentileri olan gençler için büyük bir hayal kırıklığı olmuştur. Devlet Personel Başkanlığı gibi önemli kurumların, gerekli yönetmelikleri bir türlü yayımlamaması, devletin vatandaşlarına karşı olan sorumluluklarını yerine getirmediği izlenimini güçlendirmiştir.
Birçok genç, zamanla devletin kendilerine karşı olan bu ihmalkarlığını sorgulamak durumunda kaldı. Uzun süreli bekleyiş, binlerce gencin geleceğini belirsiz bir hale getirmiş, hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaratmıştır. Mağduriyet ve yetersiz yönetmelik uygulamaları, gençlerin sosyal hayatta da huzursuzluk yaratmalarına yol açmıştır. Dolayısıyla, söz konusu belirsizlik, toplumsal barış açısından da ciddi bir sorun haline gelmiştir.
Mağduriyetin Derinleşmesi
2018 yılı, sözleşmeli erbaş sisteminde önemli bir dönüm noktası oldu. Devlet Personel Başkanlığı’nın kapatılması, yönetmeliklerin çıkarılması gereken ana kurumun ortadan kalkmasına yol açtı. Bu durum, zaten yıllardır bekleyen yönetmeliklerin nasıl bir belirsizlik içinde kalacağını derinleştirdi. Gençlerin yaşadığı mağduriyet artarak devam etti ve bu süre zarfında devletin sessizliği, sorunları daha da büyüttü.
Ataması yapılmayan sözleşmeli erbaşlar, süreç içinde yaşadıkları haksızlıkları dile getirdiler. 2018 sonrasında, pek çok genç, kanunen öngörülen yedi yıllık hizmet süresini doldurmuş olmasına rağmen, hala atama beklemekteydi. Bu suretle başlatılan sürecin hukuki ve toplumsal boyutları gündeme geldi; atama aşamasında yaşanan belirsizlikler, sadece bireysel mağduriyetler değil, aynı zamanda toplumsal huzuru etkileyecek şekilde birikimli sorunlar yaratmaya başladı.
Hukuki Mücadele ve Hak Arayışları
Sözleşmeli erbaşların yaşadığı mağduriyet, gençlerin hukuki yolları zorlamalarına yol açtı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yapılan başvurular, bu mağduriyetlerin Anayasa’nın 49 ve 70. maddelerine aykırı olduğunu ortaya koydu. Ancak Millî Savunma Bakanlığı’nın, Komisyon’un tespitlerini göz ardı etmesi, devletin vatandaşına karşı sorumluluğunu yerine getirmediği yönünde ciddi eleştirilere sebep oldu.
Bu hukuki süreç, devletin şeffaflığa ve hesap verebilirliğe ne denli ihtiyaç duyduğunu gösterdi. Sözleşmeli erbaşların haklarının korunması, sadece kâğıt üzerinde değil, aynı zamanda icraasyonel anlamda da gerçekleştirilmelidir. Gençlerin seslerini duyurmaları, toplumsal mücadelenin bir parçası haline gelmiştir.
2023 Yönetmeliği ve Gelecek Umutları
Uzun uğraşların ardından, nihayet 12 Mayıs 2023 tarihinde yeni yönetmelik Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu durum, yıllardır mağduriyet yaşayan gençler için yeniden bir umut ışığı olarak değerlendirildi. Ancak ilk atamaların 2024 yılına sarkacağı haberleri, sabırla bekleyen gençlerin moralini bir kez daha bozdu. 2023 yılında yalnızca 185 kişi çağrıldı. 2025’te ise 5500 kişiden sadece 112 kişi mülakata çağrıldı ve atama bekleyenlerin sayısı 6000 kişiye ulaştı.
Yaşanan bu gelişmeler, mağduriyeti giderme sürecinin hala yetersiz olduğunu gözler önüne serdi. Gençler, sadece bir iş değil, aynı zamanda devletin kendilerine karşı olan sorumluluğunu yerine getirmesini de bekliyor. Son yıllarda yaşanan bu kadro belirsizlikleri, toplumsal dayanışmayı daha da önemli hale getirmektedir.
Önemli Noktalar
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Sözleşmeli erbaşlık sistemi 2011 yılında yürürlüğe girdi. |
2 | 2013’teki yönetmelik eksiklikleri birçok gencin hayallerini kararttı. |
3 | 2018, mağduriyetin derinleştiği önemli bir yıl oldu. |
4 | Mücadele eden gençler, haklarını Anayasa’ya dayandırarak arıyor. |
5 | 2023’te çıkan yeni yönetmelik umut yaratsa da, hala belirsizlikler var. |
Haberin Özeti
Sözleşmeli erbaşlık sistemi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde profesyonelleşme hedefleri doğrultusunda hayata geçirilmiş bir düzenlemedir. Ancak yıllarca beklenen yönetmeliklerin zamanında çıkarılmaması, gençlerin hayallerini ve umutlarını ertelemiştir. 2018 yılına gelindiğinde, mağduriyetler derinleşmiş; birçok genç, hak ettikleri pozisyon için gün saymaya başlamıştır. Hukuki mücadeleler ve toplumsal farkındalık, bu süreçte önemli bir rol oynamıştır. 2023’te yeni yayımlanan yönetmelik, belki bir umut ışığı olmuş olabilir ama atamaların gerçekleşmemesi, belirsizlikleri artırmaktadır. Ülkenin geleceği için, bu sorunların gözden geçirilip çözüme kavuşturulması büyük önem taşımaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Sözleşmeli erbaşlık sistemi kimleri kapsıyor?
Sözleşmeli erbaşlık sistemi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan ve belirli bir süre hizmet etmek isteyen gençleri kapsamaktadır.
Soru: Yönetmelik ne zaman yayımlandı?
Yeni yönetmelik 12 Mayıs 2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandı.
Soru: Atama süreçlerinde ne gibi sorunlar yaşanıyor?
Atama süreçlerinde yaşanan en büyük sorun, gerekli yönetmeliklerin zamanında uygulanmaması ve iletişim eksikliğidir.
Soru: Mağduriyetler için ne tür hukuki yollar deneniyor?
Mağdur olan gençler, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurarak hak ve taleplerini iletmektedir.
Soru: Ne zaman atama yapılacak?
Atamalar hakkında kesin bir tarih verilmemesine rağmen 2024 yılı itibarıyla atamaların yapılması beklenmektedir.