Son günlerde dünya genelinde yaşanan jeofizik olaylar, birçok kişinin endişelenmesine neden oldu. Ünlü astrolog Öner Döşer, özellikle artan Güneş patlamalarının, jeomanyetik fırtınaların ve koronal kütle atımlarının, Dünya’nın manyetik alanını önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor. Bu etkilerin yalnızca sismik hareketlerle sınırlı olmadığını, günlük yaşam, ruh hali, uluslararası ilişkiler ve ekonomik dalgalanmalar üzerinde de etkili olabileceğini vurguladı. Bu kapsamda Döşer, önümüzdeki günlerde dikkat edilmesi gereken önemli tarihler ve olaylarla ilgili uyarılarda bulundu.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Kritik Tarihler ve Jeofizik Hareketlilik |
| 2) Dolunay ve Güneş Merkez Gezegeni Açılarının Önemi |
| 3) Jeofizik Risklerin Artışı |
| 4) Teknik Arıza Riskleri ve Ulaşım |
| 5) Amaç: Farkındalık Yaratmak |
Kritik Tarihler ve Jeofizik Hareketlilik
Astrolog Öner Döşer, 4-9-11 Haziran tarihlerinin kritik tarihler olduğunu belirtiyor. Özellikle 4 Haziran’da Ay’ın, Satürn ve Neptün ile kuracağı kavuşumun jeofiziksel hareketliliği tetikleyebileceğini ifade etti. Bu tarihlerde artan sismik aktiviteler, yer sarsıntıları ve olası depremlerle birlikte değerlendirilmeli. Döşer, özellikle geçmişte yaşanan büyük depremlerin, Ay’ın Akrep burcundayken meydana geldiğini hatırlatarak, 9 Haziran’ın önemli etkilerin gözlemlenebileceği bir tarih olduğunu vurguladı.
9 Haziran’da ayrıca Mars-Uranüs ve Venüs-Plüton arasındaki sert açılar öne çıkıyor. Döşer, bu tarihin etkilerinin 10 veya 11 Haziran tarihlerinde de hissedilebileceğini belirtti. Dolayısıyla, bu tarihlerde özellikle dikkatli olunması öneriliyor. Döşer, “Bu tarihlerde belirsiz davranışların artacağı ve sosyal gerginliklerin olabileceği gözlemlenebilir” dedi.
Dolunay ve Güneş Merkez Gezegeni Açılarının Önemi
Döşer, 11 Haziran’da Yay burcunda gerçekleşecek dolunayın dikkat edilmesi gereken bir olay olduğunu belirtti. Dolunayların genel olarak duygusal yoğunluğu artırdığı ve ruh hali üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. 15 Haziran’da devreye girecek Güneş merkezli Mars-Jüpiter açısı, dolunayın etkilerini daha da yoğunlaştırabilir.
Bu dolunayın, Mayıs ayındaki dolunay kadar güçlü olmasa da, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerindeki sismik risklerin devam ettiğini vurguladı. “Dolunay zamanı özellikle dalgalanmalara ve olumsuz etkilere hazırlıklı olunmalı” diyen Döşer, dolunay döneminin jeofizik analizlerin önemli olduğunu hatırlattı.
Jeofizik Risklerin Artışı
Öner Döşer, geçmiş yıllara ait astrolojik analizlerden yola çıkarak, Haziran ayı boyunca jeofizik risklerin artabileceğine dikkat çekti. Özellikle 9-16 Haziran tarihleri arasında artan bir dikkat ve hazırlık gerektirdiğinin altını çizdi. Önceki yıllarda yaşanan olaylarla kıyaslandığında, bu tarihlerde meydana gelebilecek risk ve olumsuz etkilerin daha da belirgin hale geleceğini öngörüyor.
Döşer, 28-29 Mayıs tarihlerinde yaşanan olayları örnek göstererek, astrolojik etkenlerin dünya üzerindeki fiziksel durumlarla nasıl birleştiğine dair gözlemlerini paylaştı. “Bu dönemde yaşanabilecek olaylar, beklenmedik ve hızlı gelişim gösterebilir, bu nedenle hazırlıklı olunması önemlidir” dedi.
Teknik Arıza Riskleri ve Ulaşım
Güneş patlamalarının sadece yer sarsıntılarıyla sınırlı olmadığını belirten Döşer, havayolu ulaşımında yaşanabilecek teknik arızalar ve kazalar gibi problemlerle de bağlantılı olabileceğine dikkat çekti. 11-15, 18-19 ve 24-27 Haziran tarihleri, bu tür teknik arıza risklerinin daha da artacağı dönemler olarak değerlendiriliyor.
Bu bağlamda, döşer, yolcuların ve havayolu şirketlerinin bu tarihlere özellikle dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. “Olası teknik aksaklıklar, seferlerde gecikmelere ve iptallere yol açabilir. Yolcuların bilinçli olması önemlidir” diye ekledi.
Amaç: Farkındalık Yaratmak
Döşer, yaptığı açıklamalarda, geçmişten gelen astrolojik veri analizlerinin bir nebze tahmin edici olabilirken, bu tür uyarıların asla korku yaratmak için değil, yalnızca farkındalık sağlamak amacıyla yapıldığını ifade etti. “Bu tarz bilgilerin toplumda panik yaratmak gibi bir amacı yoktur” diyen Döşer, jeofizik risklerin yalnızca astrolojik göstergelerle değerlendirilemeyeceğinin de altını çizdi.
Jeoloji uzmanlarının görüş ve verilerinin esas alınması gerektiğini belirten Döşer, ayrıca olası afet durumları öncesinde ve sonrasında alınması gereken bazı temel tedbirleri de hatırlattı. “Cep telefonlarının şarjlı, acil durum çantalarının hazırlıkta olması gibi basit ama etkili önlemler alınmalı,” dedi.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | 4-9-11 Haziran tarihlerinin kritik günler olduğu belirtilmiştir. |
| 2 | Haziran’da artan jeofizik risklerin gözlemlenebileceği ifade edilmiştir. |
| 3 | Teknik arıza risklerinin özellikle 11-15, 18-19 ve 24-27 Haziran tarihlerinde artabileceği belirtilmiştir. |
| 4 | Dolunay döneminin etkisi ve jeofizik olaylarla birlikte değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. |
| 5 | Farkındalık yaratma amacıyla yapılan uyarıların yanıltıcı olmaması gerektiği belirtilmiştir. |
Haberin Özeti
Son gelişmeler ışığında, Öner Döşer’in açıklamaları, özellikle jeofizik riskler ve olası doğa olayları hakkında toplumu bilgilendirmek amacı taşımaktadır. Artan Güneş patlamaları, jeomanyetik fırtınalar ve diğer kozmik etkiler, sadece doğa olaylarıyla kalmayıp sosyal ve ekonomik alanlarda da dalgalanmalara yol açabilir. Bu nedenle, bu bilgiler ışığında dikkatli ve hazırlıklı olmak, olası risklerden minimum düzeyde etkilenmek için büyük önem taşımaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: 4-9-11 Haziran tarihlerinin önemi nedir?
Bu tarihler, Ay’ın belirli gezegenlerle yapacağı açılar nedeniyle jeofizik hareketlilik açısından kritik günler olarak değerlendirilmektedir.
Soru: Dolunay neden önemlidir?
Dolunay dönemleri, duygusal yoğunluğu artırır ve sismik risklerin artabileceği dönemlerdir.
Soru: Güneş patlamaları hangi alanları etkileyebilir?
Güneş patlamaları sadece depremler değil, aynı zamanda hava trafiğinde teknik arızalara da yol açabilir.
Soru: Ne tür tedbirler almalıyız?
Olası afet durumlarına karşı cep telefonlarının şarjda tutulması ve acil durum çantalarının hazırlanması gibi önlemler alınmalıdır.
Soru: Bu bilgiler neden korku yaratmamalı?
Bu tür uyarılar, toplumda panik yaratmaktan ziyade farkındalık oluşturmak amacıyla yapılmaktadır, bu yüzden doğru anlayışla değerlendirilmelidir.
