
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin ardından, depremzede aileler, yaşadıkları acıları paylaşmak ve sorumluların yargılanmasını talep etmek amacıyla bir araya geldi. Kızılay Konur Sokak’ta gerçekleştirilen basın toplantısında, aileler adına açıklama yapan Zeynel Nihadioğlu, yürütülen adalet talebinin bir direniş çağrısı olduğuna dikkat çekti. Depremin ardından yaşanan ihmal ve ihmalkarlıkları dile getiren Nihadioğlu, ailelerin yaşadığı acıları ve devletin gelişmeler üzerindeki duyarsızlığını eleştirdi. Bu toplantıda aileler, yaşananları unutmadıklarını, aksine adalet talebinin devam edeceğini vurguladılar.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Sorumluların Yargılanması Talebi |
2) Depremin Ardındaki Acı Hikayeler |
3) Geç Gelinen Adalet ve Baskılar |
4) Kamu Görevlilerinin Hesap Vermesi Gerekiyor |
5) Adalet Mücadelesinin Önemi |
Sorumluların Yargılanması Talebi
Depremzede aileler, yaşanan felaketin ardından sorumluların yargılanması gerektiğini vurgulayarak, bu yolda adalet arayışında bulunduklarını belirttiler. Açıklama yapan Zeynel Nihadioğlu, ‘Müteahhitlerden belediyelere, kamu görevlilerinden siyasi otoriteye kadar birçok sorumlu var ve hepsi dışarıda’ şeklinde konuştu. Nihadioğlu, yapılan tüm bu ihmalkarlıkların halkı daha da büyük bir acıya sürüklediğini ifade etti.
Nihadioğlu, adalet arayışının yalnızca bir basın açıklaması olmadığını, aynı zamanda bir direniş çağrısı olduğunu da belirtti. Sorumluların adil bir şekilde yargılanmasını talep eden aileler, bu süreçteki acıları ve kayıplarının unutulmaması gerektiğini dillendirdiler. 28 ay süresince yaşadıkları travmaların ve kayıpların hiç bir zaman hafızalarından silinmeyeceğini vurguladılar ve bu durumu ‘Kader değil, bilinçli bir tercih’ olarak nitelendirdiler.
Depremin Ardındaki Acı Hikayeler
Depremin yarattığı tahribat ve kayıplar, sokağa dökülen ailelerin gözünden bir kez daha gün yüzüne çıktı. Örneğin, Hatay’da Ahmet Güreşçi‘nin karakolda işkenceyle öldüğü gibi olaylar, devletin ihmali olarak nitelendirildi. Ayrıca, hala akıbetleri bilinemeyen yüzlerce kişi olduğu, yardım talep edenlerin baskı altına alındığı da ifade edildi. Nihadioğlu, bu acıların üzerine inşa edilen adalet talebinin önemine vurgu yaptı.
Yaşanan bu travmaların ardından, ölenlerin yakınları hala adalet arayışından vazgeçmiş değil. Gizem Çetin adlı bir depremzede de bunun örneklerinden biri. Kardeşini ve babasını kaybeden Çetin, yaşadığı acıyı dile getirirken ‘Biz, tekrar olası kasttan ceza verilmesini istiyoruz’ diyerek adalet mücadelesinin devam edeceğini belirtti. Gözyaşları içinde, ‘Ne kadar zaman geçerse geçsin, bu tarifsiz kayıpların hayatımız boyunca bizimle kalacağını biliyoruz’ dedi.
Geç Gelinen Adalet ve Baskılar
Adaletin geç gelmesi, pek çok depremzedenin sinirlerini yıpratıyor. Hatice Açıkalın, Malatya’daki davanın duruşmasında verilen cezalara rağmen sanıkların tutuklamadan serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Açıkalın, ‘Geç gelen adalet, adalet değildir’ sözleriyle duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi. ‘Canlarımız 28 aydır toprak altında; sorumlular ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor’ şeklinde sözlerine devam etti.
Baskılar altında kalan aileler, devlet yetkililerinin adalet sağlama konusundaki duyarsızlıklarını da eleştirdi. Bu durum, toplumda bir infial yaratırken, adaletin sağlanmaması pek çok insanın yaşadığı travmayı derinleştiriyor. Nihadioğlu, bu konuda, ‘Tüm bu sebeplerden dolayı direnen halk değil, bu düzen yargılanmalıdır’ dedi. Bu durum, geç gelen adaletin sonuçlarını daha da derinleştiriyor.
Kamu Görevlilerinin Hesap Vermesi Gerekiyor
Topluluk adına konuşan Kübra Özyurt, yalnızca müteahhitlerin değil, kamu görevlilerinin de hesap vermesi gerektiğini belirtti. Özyurt, ‘Buradayız çünkü adaleti birlikte arıyoruz. Katillerin, sorumluların, göz yumanların yargılanmasını istiyoruz’ dedi. Bu durum, adalet arayışında daha fazla birey ve kurumun hesap vermesi gerektiğini gözler önüne seriyor.
Ziya Nihadioğlu da kardeşi Tahsin Nihadioğlu‘nun ölümünün ardından yaşanan polis işkencesini dile getirerek adalet talebini yineledi. Annesini kaybeden Kübra Özyurt ise, adalet mücadelesinin bir halk hareketi olduğunu ifade ederek ‘Kamu görevlileri de hesap versin’ diye ekledi. Yaşanan acılar, bu taleplerin daha da güçlü bir şekilde dile getirilmesine neden oluyor.
Adalet Mücadelesinin Önemi
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, adalet arayışının yalnızca bir grup insanın talebi olmadığını, herkesin mücadelesi olması gerektiğini vurguladı. ‘Yaşam hala zor, insanlar hala yoksulluk içinde. Bu adalet mücadelesi herkesin mücadelesi olmak zorunda’ ifadelerini kullandı. Karaca, depremzedelerin 28 ay süresince yaşadıkları acıların, adalet arayışının sadece deprem bölgesine özgü olmadığını gösterdiğini ifade etti.
Karaca, birçok kamu görevlisinin, siyasi ilişkilerin baskısından ötürü yargı önüne çıkarılmadığını dile getirdi ve bu durumu eleştirdi. Adaletin sağlanmaması, toplumda daha büyük sorunlara yol açacağına dikkat çekerek, ‘Göstermelik yargılamalarda kamu görevlileri yok’ dedi. Bu, gelecekte benzer olayların önlenmesi açısından önemli bir konudur.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Aileler, deprem sonrası yaşananları unutmamak ve sorumluları yargılamak için bir araya geldi. |
2 | Yaşanan ihmal nedeni ile yüzlerce kayıp hala meçhul. |
3 | Depremzede yakınları, geç gelen adaletin adalet olmadığını vurguluyorlar. |
4 | Kamu görevlileri ve müteahhitlerin hesap vermesi gerektiği ifade ediliyor. |
5 | Adalet mücadelesinin toplumun tüm kesimlerini kapsaması gerektiği belirtiliyor. |
Haberin Özeti
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından yaşanan travmaların etkisi hala sürerken, depremzede aileler, adalet arayışlarını sürdürüyor. Toplanan aileler, sorumluları yargılama talepleri ile devlete sesleniyor. Geç gelen adaletin sonuçları ve devletin ihmal ve ihmalkarlıkları, yaşanan acıları daha da derinleştiriyor. Bu durumda, her bireyin adalet talebinin sadece kendisine değil, tüm topluma da hitap ettiği vurgulanıyor. Bu, kolektif bir mücadelenin parçası olarak ortaya çıkıyor ve her bireyin haklarının korunması gerektiği mesajını veriyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Depremzede ailelerin talep ettiği başlıca konular nelerdir?
Aileler, sorumluların adil bir şekilde yargılanmasını ve yaşanan ihmalin araştırılmasını talep ediyor.
Soru: Devletin deprem sürecindeki rolü nedir?
Devlet, kapsamlı bir yardım süreci başlatmakta yetersiz kaldı ve yaşanan kayıplar ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmedi.
Soru: Geç gelen adalet ne anlama geliyor?
Aileler, geç gelen adaletin adalet olamayacağını ve bu durumun travmalarını derinleştirdiğini ifade ediyor.
Soru: Kamu görevlilerinin sorumluluğu nedir?
Kamu görevlileri, deprem sürecinde yaşanan ihmallerden dolayı sorumlu tutuluyor ve hesap vermek durumundalar.
Soru: Adalet mücadelesinin önemi nedir?
Adalet mücadelesi, sadece depremzedelerin değil, toplumun her kesiminin birlikte mücadele etmesi gereken bir süreçtir.