Dünya

ABD ve İsrail’in İran’a Nükleer Silah İzni Verme Sebepleri

ABD ve İran, nükleer program üzerine yeni bir anlaşma sağlamak için Umman’ın başkenti Maskat’ta bir araya geldi. ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’de İran ile dünya güçleri arasında varılan nükleer anlaşmadan çekilmesi ve sonrası yaşanan gerilimler, görüşmelerin daha da önem kazanmasına sebep oldu. Yaptırımların yeniden uygulanması ve askeri müdahale tehdidi, İran’ın nükleer silah geliştirme çabaları ile ilgili endişeleri artırıyor ve bu durum uluslararası ilişkilerdeki dinamikleri etkiliyor.

Makale Alt Başlıkları
1) İran’a neden nükleer silah izni verilmiyor?
2) İran’ın nükleer programı ne kadar ilerlemiş durumda?
3) Trump nükleer anlaşmadan neden çekildi?
4) ABD ve İsrail şimdi ne istiyor?
5) ABD ve İsrail İran’a saldırabilir mi?

İran’a neden nükleer silah izni verilmiyor?

İran, nükleer programını yalnızca sivil amaçlar için sürdürdüğünü savunmaktadır. Ancak, birçok ülke ve uluslararası kuruluş, bu iddiayı yeterince inandırıcı bulmamaktadır. Özellikle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın nükleer silah geliştirebileceğine dair endişelerini dile getirmiştir. 2002 yılında, İran’ın gizli nükleer tesislerinin ortaya çıkması, bu konudaki şüpheleri daha da artırmıştır.

İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) gibi uluslararası yükümlülüklerine taraf olsa da, askeri olmayan amaçlarla nükleer teknoloji kullanma hakkı ile nükleer silah geliştirme hakkı arasında bir denge kurmaya çalışmaktadır. Ancak, NPT kapsamındaki yükümlülükleri ihlal etmemesi gerektiği gerçeği, İran’ı nükleer silah geliştirmemesi konusunda sıkı bir denetim altında tutmaktadır.

İran’ın nükleer programı ne kadar ilerlemiş durumda?

ABD’nin 2018 yılında İran’ın nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından, İran, söz konusu anlaşmadaki taahhütlerini ihlal etmeye başlamıştır. Bu süreçte, yasaklanmış olan uranyumu zenginleştirmek için binlerce gelişmiş santrifüj kurulmuştur. Bu durum, nükleer silahların inşasında kullanılabilecek %90 saflıkta uranyum elde etme potansiyeli taşımaktadır.

Ilımlı, ancak kontrol altındaki zenginleştirme oranı, uluslararası anlaşma gereğince yalnızca %3,67 olmasına rağmen, İran kısa sürede %60 saflıkta uranyum elde ettiğini açıklamıştır. Bu, diğer ülkelerden gelen kaygıları artırmaktadır ve İran’ın potansiyel olarak bir nükleer silah üretebileceği endişelerini güçlendirmektedir.

Trump nükleer anlaşmadan neden çekildi?

ABD’nin, BM, ABD ve Avrupa Birliği’nin İran’a uyguladığı ekonomik yaptırımların etkisi, ülkenin uluslararası piyasalarda petrol satımını engelleyerek yüz milyarlarca dolarlık dış varlıklarını dondurması ile ortaya çıkmıştır. Trump, İran nükleer programının hâlâ bir tehdit oluşturduğunu düşünerek anlaşmadan çekilme kararı almıştır.

Gerekçe olarak, mevcut anlaşmanın kalıcı olmaması ve İran’ın balistik füze programı ile ilgili kuralları içermemesini öne sürmüştür. Trump, İran’ın yıllık olarak yapılan süresi dolduğunda uluslararası kısıtlamalardan kurtulacağı endişesini taşımaktadır.

ABD ve İsrail şimdi ne istiyor?

ABD’nin İran ile görüşme yoluna gitmesi, özellikle bölgedeki müttefiklerini ve özellikle de İsrail’i endişelendiriyor. Trump, uzun süredir daha iyi bir anlaşma yapma konusunda vurgu yaparken, İran şimdiye kadar müzakereleri reddetmiştir.

İsrail Başbakanı, kabul edilebilir tek anlaşmanın İran’ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılması olması gerektiğini belirtmiştir. Eğer bu sağlanmazsa, uluslararası atmosferde ciddi bir belirsizlik ve endişe oluşacaktır.

ABD ve İsrail İran’a saldırabilir mi?

Evet, her iki ülke de İran’ın nükleer tesislerine askeri müdahalede bulunma kapasitesine sahiptir; fakat böyle bir operasyon karmaşık, riskli ve sonuçları itibarıyla belirsizdir. İran, kendini savunma amacıyla karşılık verebilecektir.

Ancak, bu tür bir askeri operasyon için ABD’nin Körfez bölgesindeki askeri varlıklarını harekete geçirmesi gerekecektir. Sonuç olarak, her iki ülkede bu tür bir saldırının, bölgedeki istikrarı daha da bozabileceğinin farkındadır.

No. Önemli Noktalar
1 Amerika ve İran arasında Umman’da görüşmeler yapılmaktadır.
2 İran’ın nükleer programı internasyonel gözlemcilerin endişelerine neden olmaktadır.
3 Trump, nükleer anlaşmadan çekilerek yaptırımları yeniden başlattı.
4 İsrail, İran’ın nükleer programını tamamen sona erdirmek istemektedir.
5 Askeri müdahale, karmaşık ve riskli bir seçenek şeklinde değerlendirilmektedir.

Haberin Özeti

Sonuç olarak, ABD ve İran arasında süregelen nükleer tartışmalar, özellikle Trump yönetiminin anlaşmadan çekilmesi ve ikili ilişkilerin gerginleşmesiyle daha da karmaşık hale gelmiştir. Hem uluslararası toplum hem de bölgesel güçler, olası bir askeri çatışmanın önlenmesi ve diplomatik bir çözüm yolu aramaktadır. İran’ın nükleer programının kontrol altında tutulması için uluslararası iş birliği ve güçlü denetim mekanizmaları, hem bölgesel barış hem de küresel güvenlik açısından kritik öneme sahiptir.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: İran’ın nükleer programı gerçekten sivil amaçlarla mı sürdürülüyor?

Cevap: İran, nükleer programının sivil amaçlar için olduğunu iddia etse de, uluslararası gözlemcilerin çoğu bu iddiayı yeterli görmemektedir.

Soru: Trump neden nükleer anlaşmadan çekildi?

Cevap: Trump, mevcut anlaşmanın kalıcı olmaması ve İran’ın balistik füze programını içermemesi gibi nedenlerle anlaşmadan çekilme kararı almıştır.

Soru: ABD ve İsrail, İran’a nasıl bir askeri müdahalede bulunabilir?

Cevap: Her iki ülke de askeri kapasitelere sahip olabilir; ancak bu tür bir operasyon karmaşık ve risklidir ve sonuçları belirsizdir.

Soru: İran’ın nükleer programı uluslararası güvenliği nasıl etkiliyor?

Cevap: İran’ın nükleer silah geliştirme potansiyeli, bölgedeki güç dinamiklerini etkileyerek uluslararası güvenliği tehdit etmektedir.

Soru: Umman’daki görüşmelerin sonucu ne olacak?

Cevap: Görüşmelerin sonucunun ne olacağı belirsizdir; ancak her iki tarafın da diplomatik bir çözüm arayışında olduğu görülmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu