
Adana’nın Çukurova ilçesinde yer alan Güzelyalı Mahallesi’nde, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde yıkılan Sami Bey Apartmanı’nda 40 kişinin hayatını kaybetmesi, büyük bir acı ve tartışma yaratmaya devam ediyor. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, bu olayla ilgili olarak müteahhitler Abdullah Aybaba ve kızı Eda Aybaba Çelik’e karşı “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçuyla 22 yıl 6 aylık hapis cezası talebiyle dava açtı. Bununla birlikte, Seyhan Belediyesi eski İmar Müdürü Alim Erdoğan ve eski Harita Kadastro Teknikeri Sunay Meydan hakkında da “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan dava açılmıştır. Dava süreci ilerlerken, firari sanıkların durumu ve mahkemedeki savunmaları dikkat çekmektedir.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Gözaltında Firar |
2) Kamu Görevlileri Savunmalarını Yaptı |
3) Beraat Talepleri |
4) Mahkeme Kararları ve Ertelenen Duruşmalar |
5) İnşaat Süreci ve Sorunlar |
Gözaltında Firar
Sami Bey Apartmanı’nın yıkılması, hem sosyal hem de hukuksal anlamda büyük yankı uyandırdı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın ardından, sanık Eda Aybaba Çelik’in 18 Eylül 2022 tarihinde, sanık Abdullah Aybaba’nın ise depremin gerçekleştiği gün İstanbul Havalimanı’ndan yurt dışına çıktığı tespit edildi. Alınan mağdur ifadeleri ve belgeler, sanıkların bu tarihten sonraki Türkiye’ye dönüş kaydının bulunmadığını göstermektedir.
Davanın dördüncü duruşması, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Duruşmada ilk kez, sanıklar dışında iki kamu görevlisi de savunma yaptı. Firari sanıkların duruşmaya katılmaması dikkat çekti. CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, duruşmayı izleyen kişiler arasında yer aldı. Duruşmaya katılan taraf avukatları ve müştekiler de davanın önemini vurguladı.
Kamu Görevlileri Savunmalarını Yaptı
Duruşmada savunma yapan Alim Erdoğan, 1997 yılından itibaren Seyhan Belediyesi’nde imar müdürü olduğunu belirterek, Sami Bey Apartmanı’na ilişkin tüm ruhsat ve teknik işlemlerin ilgili birimlerce hazırlandığını ifade etti. Erdoğan, yalnızca imzalamakla yetkili olduğunu, yapım aşamasında mevzuatın uygulanıp uygulanmadığını bilemeyeceğini savundu.
Erdoğan, binanın betonarme projesinin dönemin mevzuatına uygun yapıldığını öne sürerek, kendisinin yapım sürecine müdahale edemediğini dile getirdi. “O dönem İmar Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca inşaat denetimi fenni mesullerce yapılmaktaydı,” diyerek üzerindeki suçlamaları kabul etmedi.
Beraat Talepleri
Tutuksuz sanık Sunay Meydan da savunmasında, kendi görev tanımının bina inşaatıyla ilgili olmadığını belirterek, olay tarihinde Seyhan Belediyesi İmar Müdürlüğü’ne bağlı harita ve kadastro teknikeri olarak görev yaptığını söyledi. Bu süreçte, binanın yerleşim planlamasının yapılmasının dışında yapısal özellikleri hakkında herhangi bir sorumluluğunun olmadığını vurguladı.
Meydana, inşaat mühendisi olmamasından dolayı yapıya dair bir yetkinliği olmadığını da hatırlattı. Her iki sanık da, üzerlerine atılı suçlardan beraat talep ettiler. Müşteki avukatları ise sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme Kararları ve Ertelenen Duruşmalar
Mahkeme heyeti, firari sanıklar hakkında çıkarılan kırmızı bültenle yakalama emrinin infaz edilmesini bekleyeceğini ifade etti. Aynı zamanda, firari sanıklar için çıkarılan tutuklama emrinin kaldırılması, duruşmaların sağlıklı bir şekilde devam etmesine engel olabileceğinden, bu talepleri de reddetti.
Mahkeme, yaptıkları değerlendirme sonucunda, Seyhan Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü İnşaat Kontrol Şubesi’nde görevli inşaat mühendislerinin ve Sami Bey Apartmanı’ın fenni mesulünün tespit edilmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Duruşma, 28 Ekim tarihine ertelendi.
İnşaat Süreci ve Sorunlar
Mahkeme sürecinde, inşaatın gerçekleştirilme şekli de gündeme geldi. Apartmanın yapım sürecinin mevzuata uygun olup olmadığına dair tartışmalar, bilirkişi raporlarıyla desteklenmeye çalışılıyor. Sanıkların savunmalarındaki hususlar, olayın kökenine dair çeşitli sorulara işaret ediyor. Mahkeme, bu bağlamda, inşaatın standartlarının belirlenmesi için gerekli adımları atıyor.
Özellikle bina yapım sürecinin başlangıcında alınan izinlerin geçerliliği ve denetim mekanizmalarının nasıl işlediği üzerine yoğunlaşmak önem taşıyor. Bu durum, sadece davayı değil, aynı zamanda gelecekteki yapı güvenliği ile ilgili sistemlerin sorgulanmasına da zemin hazırlamaktadır.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Sami Bey Apartmanı’nda 40 kişi hayatını kaybetti. |
2 | Müteahhitlere karşı hapis cezası talebiyle dava açıldı. |
3 | Sanıkların yurt dışına firar ettiği tespit edildi. |
4 | Mahkeme savunmaları dinledi ve duruşmayı erteledi. |
5 | İnşaat denetim standartları üzerine tartışmalar başladı. |
Haberin Özeti
Sami Bey Apartmanı’nın yıkılmasıyla birlikte, yaşanan trajedi ve onu takip eden hukuki süreç, Türkiye’de inşaat güvenliği ile ilgili bilinçlenmeyi artırmayı hedefliyor. Sanıkların duruşmalara katılmaması ve uluslararası düzeyde kaçmaları, adaletin işlemesi için karşı karşıya olunan zorluklardan sadece birini oluşturmaktadır. Mahkemenin kararlarına, tarafların savunmalarına ve yapı güvenliği üzerindeki tartışmalara dikkat edilmesi, önümüzdeki süreçte inşaat mevzuatının yeniden değerlendirilmesine yol açabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Sami Bey Apartmanı davasında ne kadar kişi hayatını kaybetti?
Dava ile ilgili olarak 40 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin ise yaralandığı bilgisi paylaşılmıştır.
Soru: Sanıklar neden duruşmaya katılmadı?
Sanıkların yurt dışında olduğu ve duruşmaya katılmadıkları belirtiliyor. Eda Aybaba Çelik’in İngiltere’de olduğu kesinleşmiştir.
Soru: Mahkeme hangi tarihte duruşmayı erteledi?
Mahkeme, duruşmayı 28 Ekim 2023 tarihine ertelemiştir.
Soru: Hangi sanıklar hakkında tutuklama kararı alındı?
Müteahhitler Abdullah Aybaba ve kızı Eda Aybaba Çelik hakkında yokluğunda tutuklama kararı verilmiştir.
Soru: Davanın hangi aşamasında bilirkişi raporları değerlendirildi?
Davanın devamında, bilirkişi raporları üzerinden yapılan değerlendirmelerle suçlamalarda ve sanıkların savunmalarında bir yol haritası çizilmeye çalışılmıştır.