Gündem

Kanal İstanbul, Saadet Partisi Lideri Mahmut Arıkan’dan ‘En Büyük İhanet’ Girişimi Olarak Değerlendirildi

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin aylık divan toplantısında son dönemdeki İstanbul depremleri ve Kanal İstanbul projesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arıkan, İstanbul’da meydana gelen depremlerin, 6 Şubat depremlerinden ders almadığımızı gösterdiğini belirtti. Ayrıca, Kanal İstanbul projesinin Türkiye’yi tehdit eden bir adım olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, şehirdeki deprem riskine karşı alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu ve kamuoyundaki endişelerin göz ardı edildiğini ifade etti.

Toplantıya Trabzon’da bulunan il binasında katılan Arıkan, burada il yönetimi ve partililerle bir araya gelerek, İstanbul’daki depremler hakkında görüşlerini sundu. Açıklamalarında, depremlerin getirdiği risklerin ve alınması gereken önlemlerin ciddiyetine dikkat çekti. Arıkan, İstanbul’un yaşadığı depremlerin çoğunun göz önünde bulundurulmadığını, bu durumun yerel halkı da endişelendirdiğini dile getirdi.

Arıkan’ın ifadelerine göre, İstanbul’da yaklaşık 600 ila 700 bin konutun olası bir depremde yıkılma riski bulunuyor. Herbir konutta ortalama dört kişi yaşadığını düşündüğümüzde, 2,5 milyon insanın bu durumun tehdidi altında olduğu sonucuna varılıyor. Bu endişeleri dile getiren Arıkan, bunun yanında, İstanbul’a yönelik yapılacak yeni konut projelerinin tehlikeli olduğunu belirtti. Büyük bir çelişki olarak nitelendirdiği durum, deprem riski olan bir şehirde yeni konutlar inşa edilmesinin akıl almaz bir yaklaşım olduğunu savundu.

Makale Alt Başlıkları
1) İstanbul Depremleri ve Alınmayan Tedbirler
2) Kanal İstanbul Projesinin Tehditleri
3) Deprem Riskine Dikkat Çekiş
4) İktidarın Tutarsız Yaklaşımı
5) Yerel Yönetim ve Sorumluluklar

İstanbul Depremleri ve Alınmayan Tedbirler

Mahmut Arıkan, İstanbul’da yaşanan son depremlerle ilgili olarak, bu olayların 6 Şubat depremlerinin getirmiş olduğu dersleri göz ardı ettiğimizi vurguladı. “İstanbul deprem riski altında ve bu riske karşı ciddi tedbirler alınmıyor” diyen Arıkan, resmi yetkililere sert eleştirilerde bulundu. İstanbul’un genel deprem tehlikesinin herkes tarafından bilindiğini, bu konuda farkındalığın artırılması gerektiğini belirtti. Arıkan, “İstanbul’da 600-700 bin konutun olası bir depremde yıkılacağını biliyoruz” şeklinde konuşarak, bu durumun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Arıkan, İstanbul’daki konutların büyük kısmının eski ve sağlam olmayan yapılar olduğunu ifade ederek, bu durumun halkın güvende olmadığını gösterdiğinin altını çizdi. Ayrıca, “Deprem sonrası böylesine büyük bir yıkım yaşanırsa, bu şehirde yaşamak zorunda kalan insanların durumu ne olacak?” diye sordu. Bu konudaki rahatsızlığını dile getirirken, halkın bu konuda ne kadar kaygılı olduğunu bildiğini de sözlerine ekledi.

Kanal İstanbul Projesinin Tehditleri

Arıkan, Kanal İstanbul projesine yönelik ciddi eleştirilerde bulundu. Bu projenin, İstanbul’un doğal yapısını bozacağı ve çevre felaketlerine yol açacağı konusunda uyarılarda bulundu. “Kanal İstanbul, Türkiye’ye en büyük ihanet olacaktır” diyen Arıkan, bu projeyle birlikte İstanbul’un bir adaya dönüştürüleceği endişesini taşıdığını belirtti. Kentin mevcut deprem riskine karşı yeni bir tehlike getireceğini düşündüğünü ifade etti.

Arıkan, Kanal İstanbul projeleri kapsamında 24 bin konutun ihalesinin yapılmasını da eleştirdi. “İstanbul’u boşaltmaya çalışıyoruz ama yeni konutlar inşa ederek durumu kötüleştiriyoruz,” diyerek yetkililerin çelişkili politikalarına dikkat çekti. Bu projelerin tam anlamıyla rant üzerine kurulu olduğuna inandığını belirten Arıkan, muhalefetin deprem hazırlık komisyonlarında daha fazla yer alması gerektiğini savundu. Eğer böyle olsaydı, bu projelerin halk yararına olacağına inanmadıklarını vurguladı.

Deprem Riskine Dikkat Çekiş

Arıkan, İstanbul’un deprem riskine bir kez daha dikkat çekerek, bu durumun halkın zihninde bir korku yaratması gerektiğine dikkat etti. “Riskler dikkate alınmazsa, İstanbul büyük bir felaketle karşı karşıya kalabilir” diye belirtti. İstanbul’un altyapısının yetersiz olduğunu iddia eden Arıkan, mevcut yapıların çoğunun depreme dayanıklı olmadığını ve bu nedenle İstanbul’da toplumun bir kaygı içinde olduğunu belirtti.

Ayrıca, iktidarın bu konudaki yaklaşımını eleştiren Arıkan, “Tedbir almazsak, deprem sadece bir sayıdan ibaret olmayacak” dedi. Bu nedenle, İstanbul için gerekli tedbirlerin süratle alınması gerektiğini ve kamunun bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu konudaki farkındalığın artırılmasının aciliyet taşıdığını ifade etti.

İktidarın Tutarsız Yaklaşımı

Mahmut Arıkan, iktidarın deprem konusundaki tutarsız yönetim anlayışını, dikkat çekici cümlelerle eleştirdi. Kendi içinde çelişkiler barındıran bir yöneticilik anlayışına sahip olduklarını belirtti. “Aynı yönetim, bir yanda canlı bir İstanbul yaratmaya çalışırken diğer yanda insanları güvenli alanlardan uzaklaştırıyor,” dedi. Arıkan, bu çelişkili tutumun halkı nasıl bir ruh hali içine sürüklediğine dikkat çekmekteydi.

Ayrıca, AK Partili yetkililerin bu projeye karşı duyduğu tereddütü ifade etmeleri gerektiği konusunda ısrarcı oldu. Ancak, bu konudaki seslerin kısılmasının kimseye bir fayda sağlamayacağını düşündüğünü belirtti ve siyasi korkuların insan hayatının önüne geçemeyeceğini vurguladı. “Kendi yaptıkları yanlışları kabullenmeliler,” diyerek eleştirilerini sürdürdü.

Yerel Yönetim ve Sorumluluklar

Arıkan, yerel yönetimlerin, şehirdeki deprem hazırlığı ve güvenliği konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. Yerel yönetimlerin bu konuda daha etkili olmasını ve halkla daha fazla diyalog kurmasını önerdi. “Halkın bu konudaki endişelerini duyurlamalarını istiyoruz,” dedi.

Deprem riski taşıyan bir şehirde insanların güvenliğini sağlamanın, yerel yönetimlerin önceliklerinden biri olması gerektiğini belirti. Kesin bir çözüm sunmak yerine sadece konuşmaların yapıldığını düşündüğünü ifade etti. “İnsanları korumak için ne tür önlemler alındığını görmek istiyoruz,” diyerek yerel yönetimlerin halkla olan ilişkilerini güçlendirmeleri gerektiğini ifade etti.

No. Önemli Noktalar
1 İstanbul’da 600-700 bin konut deprem riski altında.
2 Kanal İstanbul projesinin İstanbul’un doğal yapısına ciddi zarar vereceği kaygıları var.
3 Deprem hazırlığı ve güvenliği için yerel yönetimlerin etkinliği eleştirildi.
4 İktidarın deprem konusundaki tutarsız tavrı dikkat çekiyor.
5 Halkın bu süreçte bilgilendirilmesi ve endişelerinin dile getirilmesi gerektiği vurgulandı.

Haberin Özeti

Mahmut Arıkan’ın açıklamaları, İstanbul’un deprem riskine ve Kanal İstanbul projesine dair önemli değerlendirmeler içermektedir. Bu söylemler, İstanbul’un yaşadığı gerçekleri gözler önüne sererken, yetkililerin bu konudaki harekete geçmelerinin ne kadar acil olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Halkın tehlikeler karşısında korunmasının ön planda olduğu bir dönemde, yetkililerin bu konudaki sorumluklarını yerine getirip getirmediği sorgulanmaya devam edecektir.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Mahmut Arıkan kimdir ve hangi görevde bulunuyor?

Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Genel Başkanıdır ve partinin politikalarını yönlendirmektedir.

Soru: İstanbul’daki depremlerle ilgili Arıkan’ın görüşü nedir?

Arıkan, İstanbul’da yaşanan depremlerin ciddi riskler taşıdığına ve tedbirlerin yetersiz olduğu konusunda uyarılarda bulundu.

Soru: Kanal İstanbul projesine neden karşı çıkmaktadır?

Arıkan, Kanal İstanbul’un, İstanbul’un doğal yapısını bozacağı ve ciddi çevresel tehditler oluşturacağına inanmaktadır.

Soru: İstanbul’da deprem riskine karşı ne tür önerilerde bulunmuştur?

Arıkan, İstanbul’un deprem riski açısından hazırlık yapılması ve bu konuda halkı bilgilendirilmesi gerektiğini savunmuştur.

Soru: Yerel yönetimlerin rolü hakkında ne düşünmektedir?

Mahmut Arıkan, yerel yönetimlerin deprem hazırlığına dair etkin rol oynaması ve halkla daha güçlü bir diyalog kurması gerektiğini vurgulamıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu