Son Dakika

26 Yılda 7.4’ten Ders Alınmadı: Alınan Önlemler Eleştiriliyor

1999 yılında yaşanan 17 Ağustos depremi, İstanbul ve çevresinde birçok insana mal oldu ve büyük bir yıkıma yol açtı. Bu büyük felaketin ardından, İstanbul’un olası bir deprem için hazırlıklı hale gelmesi adına çeşitli çalışmalar yapılacağı yönünde birçok vaat bulunuldu. Ancak, yapılan çalışmalar, beklenenin aksine, kenti daha da savunmasız hale getirdi. Uzman görüşleri ve raporlar, alınan önlemler yerine riskleri artıracak projelerin hayata geçirildiğini ortaya koyuyor. İşte, bu süreçte meydana gelen bazı çarpıcı gelişmelerin detayları.

Makale Alt Başlıkları
1) Atatürk Havalimanı’nın Kapatılması ve Kullanılamaz Hale Gelmesi
2) Deprem Toplanma Alanlarına AVM İnşaatları
3) Askeri Alanların İnşaatlara Açılması
4) Aşırı Göç Teşvik Edildi
5) Kamu Binalarının Deprem Bahane Olması

Atatürk Havalimanı’nın Kapatılması ve Kullanılamaz Hale Gelmesi

İstanbul Havalimanı’nın inşası dolayısıyla faaliyetten kaldırılan Atatürk Havalimanı, bir deprem durumunda alternatif olarak kullanılabilecek önemli bir alan olma özelliğini taşımaktaydı.

Ancak, havalimanının pistleri kırılmış ve bu alan üzerinde hastane inşa edilmiştir. Ayrıca, bazı pistlerin kullanılmaması için tenis kortları inşa edilmiştir. Şu an itibariyle projeler arasında halka açılması planlanan Millet Bahçesi hâlâ tamamlanmamış durumdadır. Tüm bu gelişmeler, Atatürk Havalimanı’nın deprem anında toplanma alanı olarak işlevselliğini kaybetmesine yol açmıştır.

Deprem Toplanma Alanlarına AVM İnşaatları

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) raporlarına göre, İstanbul’da en az 42 bin 200 kişinin barınabileceği alan büyüklüğünde toplamda 95 adet AVM bulunuyor. Bu durum, deprem sonrası insanların güvenli toplanma alanlarının birer birer AVM’lere dönüştüğünü göstermektedir.

İstanbul’un 5 ilçesi dışındaki tüm diğer ilçelerde en az 1 adet AVM bulunmaktadır. Özellikle Şişli, Bakırköy, Ataşehir ve Ümraniye ilçeleri, yüksek AVM sayıları ile dikkat çekmektedir. Uzmanlar, bu durumun büyük deprem anında insanların güvenliğini tehlikeye sokacağını ifade ediyor.

Askeri Alanların İnşaatlara Açılması

İstanbul tarafından taşınan askeri alanlar, uzun yıllar boyunca yeşil alanlar ve parklar olarak halka açık olarak kullanılmaktaydı. Bu alanlar, olağanüstü durumlarda toplanma alanı olarak kullanılabilecekken, artan inşaat talepleriyle birlikte parsel parsel satılarak çeşitli konut projelerine dönüştürülmüştür.

Örneğin, Beşiktaş’taki askeri alanlar, lüks rezidans projelerinin inşasına izin verilerek, halka açık alanlardan yoksun bir İstanbul manzarasının oluşmasına neden olmuştur. Bu durum, depreme karşı hazırlık açısından büyük bir handikap yaratmaktadır.

Aşırı Göç Teşvik Edildi

İstanbul’da büyük bir depremin yaşanması beklenirken, kente aşırı göçü engellemek için önerilen politikalar tam aksi yönde uygulamaya sokulmuştur. Özellikle Ataşehir’de finans merkezlerinin ve gökdelenlerin yükselmesi, kente olan göçü teşvik etmiştir.

Üstelik, İstanbul’a taşınmak istemeyen memurların erken emekli edilmesi gibi uygulamalar, şehrin nüfusunu daha da arttırmıştır. Sonuç olarak, deprem anında göç dalgalarının meydana gelmesi beklenmektedir.

Kamu Binalarının Deprem Bahane Olması

İstanbul’da depreme karşı önlemler alınmadığı yönünde çeşitli açıklamalar yapılmaktadır. Okullar ve hastaneler gibi kamu yapıları, bilimsel tetkiklere tabi tutulmadan, can güvenliği açısından gerekli önlemler alınmadan boşaltılmıştır.

Rant hırsının ön plana çıktığı bu durum, pek çok kamu binasının başka amaçlarla kullanılmasına yol açmıştır. Örneğin, İstanbul Harbiye’deki TRT Binası, yine deprem bahanesiyle boşaltılmış ve halen kullanılmamakta, bu durum büyük bir güvenlik sorunu teşkil etmektedir.

No. Önemli Noktalar
1 1999 depreminden sonra İstanbul’da hazırlıklar yetersiz kaldı.
2 Atatürk Havalimanı, deprem toplanma alanı olarak kullanılamadığı için zarar gördü.
3 Deprem toplanma alanlarına AVM’lerin inşası, güvenliği tehdit ediyor.
4 Askeri alanların inşaata açılması yeşil alan kaybına yol açtı.
5 Aşırı göç teşvik ediliyor, bu da riskleri artırıyor.

Haberin Özeti

İstanbul, tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşadıktan sonra gerekli önlemleri almak yerine, yüksek inşaat projeleri ile doldu. Yapılan araştırmalar, bu projelerin hem güvenlik açısından büyük sorunlar yarattığını, hem de kentin deprem anında daha da savunmasız hale getirildiğini ortaya koyuyor. Havalimanları, toplanma alanları ve kamu binaları gibi alanların deprem için kullanılmaya değerken, farklı amaca hizmet etmesi kenti tam bir kaosa sürükleme riski taşıyor.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: İstanbul’un depreme karşı hazırlıkları yeterli mi?

Hayır, İstanbul’un depreme karşı alınan önlemler yetersiz kalmakta ve riskleri artırmaktadır.

Soru: Atatürk Havalimanı neden kullanılmıyor?

Atatürk Havalimanı, üzerine inşa edilen projeler nedeniyle deprem toplanma alanı olarak işlevini kaybetmiştir.

Soru: AVM’ler deprem toplanma alanlarını nasıl etkiliyor?

AVM’lerin inşası, güvenli toplanma alanlarının azalmasına ve insanların tehdit altında kalmasına yol açmaktadır.

Soru: Askeri alanların inşaatlara açılması ne anlama geliyor?

Askeri alanların inşaatlara açılması, yeşil alanların kaybına ve halkın güvenli toplanma alanlarının azalmasına neden olmuştur.

Soru: Göç teşvikinin etkileri nelerdir?

Göç teşviki, İstanbul’un nüfusunu daha da artırarak, büyük bir deprem anında kaos yaratma potansiyelini yükseltmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu