Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, bir dizi önemli açıklamada bulunduğu Küresel Görünüm Forumu’nda, para politikasındaki sıkı duruşun devam edeceğini vurguladı. Karahan, Türkiye’nin son iki yıl içinde önemli bir dezenflasyon sürecinden geçtiğini belirterek, bu sürecin hem iç dinamiklerden hem de küresel dalgalanmalardan etkilendiğini ifade etti. Ayrıca, yıllık enflasyonun son on aydır kesintisiz bir şekilde düştüğünü ve fiyat baskılarında belirgin bir yavaşlama olduğuna dikkat çekti. TCMB’nin para politikası stratejisinin, mevcut global ekonomik belirsizliklere karşı önlemler almayı hedeflediğini vurguladı.
Karahan, günümüzdeki ekonomik ortamda Türkiye’nin dış şoklara karşı daha iyi bir konumda olduğunu ifade ederken, döviz kuru ve uluslararası sermaye akımlarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecine katkı sağladığını belirtti. Bütün bu açıklamaların yanı sıra, gelecekteki para politikalarının şekillendirilmesinde güvenin tesis edilmesinin önemine değindi. Bu bağlamda, hem yerli hem de uluslararası aktörlerin beklentilerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, Hatice Karahan, önümüzdeki dönemde TCMB’nin izlemekte olduğu politikaların daha fazla derinlemesine değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Dezenflasyon Süreci ve İç Denge |
| 2) Fiyat Baskılarının Durumu |
| 3) Dış Gelişmelerin Ekonomiye Etkisi |
| 4) Türkiye’nin Küresel Ekonomideki Yeri |
| 5) Gelecek İçin Para Politikaları |
Dezenflasyon Süreci ve İç Denge
TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, Türkiye’nin son iki yıldır yaşadığı dezenflasyon sürecine dikkat çekerek, bu sürecin iç ve dış dinamiklerin etkisi altında geliştiğini ifade etti. İç talepteki ılımlı seyrin ve Türk Lirası’nın reel değerlenmesinin bu sürecin önemli bileşenleri arasında olduğunu belirten Karahan, bunun yanı sıra, enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin de katkı sağladığını vurguladı. Özellikle tüketim gücünün artmasıyla birlikte cari açığın GSYH’nın yüzde 6’sından yüzde 1’in altına düştüğünü kaydeden Karahan, bu gelişmelerin sürdürülebilir büyüme açısından olumlu olduğunu ifade etti.
Karahan, TCMB’nin almış olduğu kademeli para politikası sıkılaştırmalarının, piyasalarda güveni yeniden tesis ettiğini ve Türk Lirası varlıklarına olan ilgiyi artırdığını vurgulayarak, bu durumun Türk Lirası’nın değer kazanmasına yol açtığını açıkladı. Bu yaşanan dönüşüm, dezenflasyon süreci için kritik bir gelişme olarak değerlendirildi ve uluslararası piyasalarda da olumlu yansımaları olacağının altı çizildi. Sıkı para politikası yaklaşımı doğrultusunda, TCMB’nin önümüzdeki dönemde atacağı adımların dikkatle izlenmesi gerektiği ifade edildi.
Fiyat Baskılarının Durumu
Karahan, yıllık enflasyon oranının son on aydır arka arkaya düşmesinin yanı sıra, enflasyonun ana gösterge verilerinin fiyat baskılarında belirgin bir yavaşlamaya işaret ettiğini vurguladı. Mayıs 2024’te yüzde 75 seviyesinden Mart 2025’te yüzde 38,1’e kadar düşen yıllık enflasyon verileriyle ilgili olarak, piyasa profesyonellerinin ve hane halklarının enflasyon beklentilerinde de bir iyileşme gözlemlendiğini belirtti. Ancak, hâlâ bazı zorlukların varlığına dikkat çeken Karahan, özellikle hizmet kalemlerinde yapışkan enflasyonun devam ettiğini ifade etti.
Geriye dönük endeksleme sorununa da değinen Karahan, zamanla bu alanda iyileşmeler beklediklerini vurguladı. Hane halkı ve firmaların enflasyon beklentilerinin hâlâ hedeflenen seviyenin üzerinde olduğunu hatırlatan Karahan, bu durumun piyasalar üzerindeki etkilerine dair daha fazla bilgi vererek, hedeflerin tutturulmasının önemine dikkat çekti.
Dış Gelişmelerin Ekonomiye Etkisi
TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, uluslararası piyasalardaki belirsizliklerin potansiyel etkilerini de göz önüne alarak, dış gelişmelerin Türkiye’nin para politikası üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Bu bağlamda, Türkiye’nin cari açığının oldukça düşük olduğunu ve dış borç çevirme oranının belirgin şekilde iyileştiğini belirtti. Karahan, “Özellikle Türkiye, dış şoklara karşı daha iyi konumlanmış durumda” değerlendirmesini yaptı.
Sermaye akımlarındaki değişimlerin gelişmekte olan ülkeler için risk oluşturduğunu hatırlatan Karahan, uluslararası sermaye akışlarının TCMB’nin uygulamakta olduğu politikalar üzerindeki etkisini sürekli olarak izlediklerini ifade etti. Değişken küresel ticaret ortamının, başta Türkiye olmak üzere birçok ülke için yeni zorluklar getirdiğini belirten Karahan, bu noktada TCMB’nin proaktif bir yaklaşım benimseyeceğini duyurdu.
Türkiye’nin Küresel Ekonomideki Yeri
Hatice Karahan, Türkiye’nin uluslararası ekonomik bağlamdaki yerinin güçlendiğini vurgulayarak, mevcut dış şoklara karşı korunma kapasitesinin arttığını ifade etti. Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki konumunun güçlendiğini belirten Karahan, “Değerli bir piyasa oyuncusu haline geliyoruz” diyerek, bu durumun öngörülebilir bir ticaret ilişkisinin geliştirilmesine olanak tanıdığını ifade etti.
Karahan, Türkiye’nin uluslararası ticaretteki payını artırmak için atılan adımların, uzun vadede Türkiye’nin ekonomik sürdürülebilirliğini destekleyeceğini belirtti. Bu bağlamda, mevcut ithalat fiyatlarının, özellikle petrol fiyatları göz önüne alındığında Türkiye için olumlu olduğunu aktardı. Ancak, global ekonomik belirsizliklerin tam olarak tahmin edilemeyeceğinin de altını çizdi.
Gelecek İçin Para Politikaları
Karahan, gelecek dönem için TCMB’nin izleyeceği para politikaları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Sıkı parasal duruşun devam edeceği sinyalini veren Karahan, bu sürecin Türkiye’nin ekonomik iyileşmesine katkı sağlaması için kritik olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra, maliye politikası kapsamında dezenflasyon sürecinin daha fazla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Aynı zamanda, TCMB’nin hane halkı ve firmalar ile daha etkin bir iletişim geliştirerek, piyasanın beklentilerini şekillendirme amacında olduğunu belirtti. Karahan, uluslararası finansal koşullardaki oynaklığın dikkatlice izlenmesi gerektiğini belirterek, bu ortamın TCMB için sürekli bir izleme ve müdahale gerektirdiğinin altını çizdi.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | TCMB’nin para politikasındaki sıkı duruşu devam edecek. |
| 2 | Yıllık enflasyon son on aydır sürekli olarak düşüş göstermektedir. |
| 3 | Dış şoklara karşı Türkiye’nin konumu güçlenmiştir. |
| 4 | Dezenflasyon sürecinin sürdürülmesi için güven tesis edilmesi gerekmektedir. |
| 5 | Para politikalarının etkinliği, piyasa aktörleri ile iletişim ile artırılacaktır. |
Haberin Özeti
TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, para politikasındaki sıkı duruşu sürdürerek, dezenflasyon sürecinde önemli adımlar atıldığını belirtti. Son yıllardaki ekonomik gelişmelere ve uluslararası belirsizliklerin etkilerine değinerek, Türkiye’nin dış şoklara karşı daha dayanıklı hale geldiğini ifade etti. Fiyat baskılarındaki yavaşlama ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme ile birlikte, Türkiye’nin ekonomik politikalarının geleceği hakkında umut verici bir tablo çizen Karahan, TCMB’nin proaktif yaklaşımının devam edeceği mesajını verdi.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: TCMB’nin para politikası neden sıkılaştırılıyor?
TCMB, enflasyonu kontrol altına almak ve döviz kurunu stabilize etmek amacıyla para politikasını sıkılaştırmaya gitmektedir.
Soru: Dezenflasyon süreci ne anlama geliyor?
Dezenflasyon süreci, enflasyon oranlarının düşüş göstermesi anlamına gelir. Bu süreç, piyasalarda fiyat istikrarını sağlamak için önemlidir.
Soru: Dış şoklar nasıl etkiliyor?
Dış şoklar, uluslararası ekonomik belirsizlikler ve ticaret politikaları gibi faktörler, Türkiye’nin ekonomik dengesini ve döviz kurlarını etkileyebilir.
Soru: Enflasyon beklentileri neden önemlidir?
Enflasyon beklentileri, piyasa aktörlerinin gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmesine yardımcı olur ve bu durum ekonomik kararları etkiler.
Soru: TCMB’nin gelecekteki politikaları nasıl şekillenecek?
TCMB, piyasa koşullarını ve enflasyon beklentilerini dikkate alarak, sıkı para politikalarını sürdürmeyi planlamaktadır.
