Gündem

Menderes’in Özel Kalem Müdürü Tüm Mal Varlığını Oğluna Verdi

Eski Başbakan Adnan Menderes’in özel kalem müdürü ve gazeteci Mustafa Şevket Tarı’nın vefatının ardından miras üzerinde başlayan kavga, mahkeme salonlarına taşındı. Tarı’nın vefatından sonra, onun üç torunu ve evlatlık oğlu Yusuf Demir Tarı arasında özellikle bir daire üzerinde süren hukuk mücadelesi dikkat çekiyor. Tarı’nın torunları, dedelerinin akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia ederek, onun miras vasiyetini iptal ettirmek için mahkemeye başvurmuşken, aynı zamanda daireyle ilgili kiraya verme işlemlerine karşı haksız kazanç iddialarıyla başka bir dava daha açmış durumda.

94 yaşında hayatını kaybeden Kore gazisi Mustafa Şevket Tarı, yedi yıl önce bir devlet hastanesinden akıl sağlığına dair aldığı rapor ile birlikte, yolda tanıştığı Yusuf Demir Tarı’yı evlat edinmişti. Tarı’nın tüm mal varlığını bu kişiye bırakması, ailesi tarafından önceki bir dönemde yaşanan gelişmeler nedeniyle tedirginlikle karşılandı. Tarı’nın torunları, dedelerinin yaptığı bu atamanın geçersiz olduğunu ve akıl sağlığının yerinde olup olmadığını sorgulamakta. Mahkemede devam eden bu tartışmaların yanı sıra, Yıldız Kenter gibi önceki dönemlerde eserlerinde yer alan bir konulu davaya dönüşüp dönüşmeyeceği de merak ediliyor.

Makale Alt Başlıkları
1) Yolda tanıştığı Yusuf Demir Tarı’yı evlat edindi
2) Torunların vefatın ardından açtığı davalar
3) Deniz manzaralı dairenin kiraya verilmesi
4) Davacıların nedenleri ve karşı iddialar
5) Mirasçılar arasındaki bağlılık ve hukuksal süreçler

Yolda tanıştığı Yusuf Demir Tarı’yı evlat edindi

94 yaşında vefat eden Mustafa Şevket Tarı, önceki yıllarda yolda karşılaştığı Yusuf Demir Tarı ile bir dostluk geliştirmiş ve bu dostluk sonucunda, onu evlatlık olarak almayı kararlaştırmıştı. Mahkeme tarafından onaylanan resmi evlatlık kararı, özellikle Tarı’nın kendi ailesinde bazı tartışmalara kapı açtı. Tarı, evlatlık sürecinde akıl sağlığına dair aldığı rapor ile yasal olarak böyle bir tasarrufta bulunmasına olanak tanıyan belgeleri hazırlamıştı. Bu süreç, devletteki yardım kuruluşlarına yaptığı bağışlarla tanınan Tarı’nın, bu bağışların hayatının son döneminde bir bireye, hem de hiç tanımadığı bir gence bırakmasını sorgulayan tartışmaları beraberinde getirdi.

Torunların vefatın ardından açtığı davalar

Tarı’nın vefatından sonra, vasiyetinin geçerliliği konusunda ilk adım, torunları tarafından atıldı. Mustafa Burak Tarı, Ayşe Ceylan Abay ve Salih Fatih Tarı, dedelerinin vasiyetinin geçersiz olduğunu savunmak adına mahkemeye başvurmuşlardı. Torunlar, dedelerinin akıl sağlığının yerinde olmadığını ve bu noktada bir psikolojik sorun yaşadığını öne sürerek, vasiyetnamede belirtilen hususların gerçek iradelerini yansıtmadığını savundular. Dava dilekçesinde, “Mustafa Şevket Tarı, sağlığında birçok yardım kuruluşuna bağışlar yapmıştır. Tüm mirasını yolda tanıştığı birine bırakması inandırıcı değildir” şeklinde ifadelerde bulundular.

Deniz manzaralı dairenin kiraya verilmesi

Tarı’nın torunları, bu davanın yanı sıra başka bir dava açarak, İstanbul Cihangir‘de bulunan deniz manzaralı dairenin izinsiz kiraya verildiğini öne sürdüler. Mahkeme sürecinin halen devam ederken, evin gizlice kiraya verilmesi iddiası üzerine haksız kazanç elde edildiği gerekçesiyle “ecrimisil” (haksız işgal tazminatı) davası açtılar. Torunlar, avukatları aracılığıyla mahkemeye verdikleri dilekçede, evin gelirlerinden pay alamadıkları ve bu durumun haksız bir kazanç sağlandığına dair belgeler sundular.

Davacıların nedenleri ve karşı iddialar

Davanın başında olan Yusuf Demir Tarı, tüm bu iddialara karşı kendini savundu. Mahkemeye sunduğu savunma dilekçesinde, kendisinin Mustafa Şevket Tarı’nın vasiyetinde diğer bütün mirasçılardan ayrı olarak tek varis belirlenip belirtildiğini ifade etti. Davacıların kötü niyetli hareketler içinde olduğunu iddia eden Tarı, açılan davaların reddini de talep etti ve vasiyetnamenin asıl irade olduğunu savundu.

Mirasçılar arasındaki bağlılık ve hukuksal süreçler

Bu olay, sadece bir miras kavgası olarak nitelendirilmekle kalmayıp, aynı zamanda anılarda kalan bir insanın yaşadığı son durumun da bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Aile içindeki bu tartışmalar öncelikle Mustafa Şevket Tarı’yı gölgeleyen bir zemin oluştururken, maddenin etki alanı da genişliyor. İki taraf arasındaki hukuksal süreçlerin sonucunda, tarafların birbirlerine yönelik saygısızlıkları ve yaşanılan olumsuz duyguların sürekliliği, hukuksal çerçevesindeki sorunları artırabilir. Birçok ailede rastlanabilen miras paylaşımında yaşanan çatışmalara yönelik hukuki çözüm süreçleri, farklı bir yön alabilir ve pek çok insanı etkileyebilir.

No. Önemli Noktalar
1 Mustafa Şevket Tarı’nın evlatlık süreci, ailesinde tartışmalara yol açtı.
2 Torunlar, dedelerinin akıl sağlığına dair endişelerle dava açtı.
3 Cihangir’deki dairenin kiraya verilmesi üzerine hukuki süreç başladı.
4 Yusuf Demir Tarı, vasiyetin geçerliliği noktasında itiraz etti.
5 Miras kavgalarının hukuki sürekliliği ve sonuçları ele alınıyor.

Haberin Özeti

Eski Başbakan Adnan Menderes’in özel kalem müdürü Mustafa Şevket Tarı’nın vefatının ardından torunları ve evlatlık oğlu arasında medyada geniş bir yankı uyandıran miras tartışmaları gün yüzüne çıktı. Tarı’nın vasiyeti ve ardından başlayan hukuk mücadelesi, özellikle aile içindeki çatışmalar ve yasalar arasındaki karmaşıklık açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Mirasın paylaşımı konusunda yaşanan bu iç çatışmalar, hiçbir ailenin istemeyeceği bir durumun ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu durum, aynı zamanda hukukun aile ilişkileri üzerindeki etkisini de gözler önüne seriyor.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Tarı’nın vasiyetinde ne yazıyor?

Tarı’nın vasiyetinde, tüm mal varlığının evlatlık oğlu Yusuf Demir Tarı’ya bırakıldığı belirtiliyor.

Soru: Torunlar neden dava açtı?

Torunlar, dedelerinin akıl sağlığının yerinde olmadığını ve vasiyetnamenin gerçek iradesini yansıtmadığını iddia ederek mahkemeye başvurdular.

Soru: Daire ile ilgili hangi iddialar var?

Torunlar, Cihangir’deki deniz manzaralı dairenin izinsiz olarak kiraya verildiğini ve bu süreçte haksız kazanç elde edildiğini öne sürdüler.

Soru: Tarı’nın evlatlık süreci nasıl gelişti?

Mustafa Şevket Tarı, yolda tanıştığı Yusuf Demir Tarı’yı mahkeme kararı ile evlat edinmişti.

Soru: Davanın sonucu ne olacak?

Mahkeme sürecinin gelişimi, tarafların sundukları savunmalara ve delillere göre şekillenecektir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu