
Türkiye’de adalet sistemine duyulan güvensizlik son yıllarda giderek derinleşiyor. Kamuoyunda bu durumu ifade eden çeşitli araştırmalar ve veriler mevcut. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu konuda dikkat çekici bir açıklama yaptı ve vatandaşların yargıya olan güven sorununun alarm verdiğini belirtti. Tanrıkulu, Türkiye’de yurttaşların yaklaşık yüzde 80’inin adalet sisteminin sorunlu olduğuna inanarak, yargıya güvenenlerin oranının yalnızca yüzde 5 olduğuna dikkat çekti. Bu oranlar, Türkiye genelinde adaletin sağlanamaması konusundaki derin kaygıyı ortaya koyuyor ve adaletin tekrardan sağlanabilmesi için yapılması gerekenlerin aciliyetini vurguluyor.
Tanrıkulu, daha önce 23 yıl önce başlattıkları “Herkes İçin Adalet” isimli projeye de değinerek, adaletin toplum için ne kadar önemli bir mesele olduğunu dile getirdi. Yıllar geçse de adalet konusunun hala çözülmemiş sorunlar arasında yer aldığını belirten Tanrıkulu, Türkiye genelindeki partilerden bağımsız olarak vatandaşların büyük bir oranda adalete duyduğu güvensizliğin ortak bir kaygı haline geldiğini ifade etti. Adaletin sağlanması konusundaki sorunların cinsiyet, etnik köken veya siyasi görüş üzerinden ayrım gözetmediği gözlemleniyor. Bu mesele, tüm toplumu etkilemekte ve herkesin ortak bir kaygısı haline gelmiştir.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Adalet Güveninin Düşük Olması |
2) Herkes İçin Adalet Projesi |
3) Adalete Güvensizlik Partiler Üzerine |
4) Adaletin Sağlanması İçin Gereken Cesaret |
5) Toplumun Ortak Kaygıları |
Adalet Güveninin Düşük Olması
Türkiye’de adalet sistemine duyulan güven oranları alarm verici boyutlara ulaştı. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, toplumda adalet sistemine dair güvenin oldukça azaldığını ifade etti. Tanrıkulu, yaptığı açıklamada, yurttaşların yaklaşık yüzde 80’inin adalet sistemindeki sorunları dikkate alarak, bu sistemin güvenilir olmadığına inandıklarını belirtti. Ayrıca yargıya güvenenlerin oranının sadece yüzde 5 olarak ifade edilmesi, adalet konusundaki kaygının ne denli ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Bu bulgular, toplumun genelinin adalete dair hissettiği ortak kaygıyı yansıtıyor. Adaletin sağlanması oldukça önemli bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Tanrıkulu, bu durumu “Toplumun ortak noktası adalet duygusudur. İnsanlarımız bu konuda büyük bir kaygı yaşıyor,” şeklinde ifade etti. Bu güven kaybının arka planında yargının işleyişindeki aksaklıklar, keyfi uygulamalar ve yetersiz hukuki destek gibi faktörlerin bulunduğu belirtiliyor.
Herkes İçin Adalet Projesi
23 yıl önce Tanrıkulu tarafından başlatılan “Herkes İçin Adalet” projesi, Türkiye’de adaletin sağlanması gerekliliğini vurgulamak amacıyla oluşturulmuştu. Proje, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde cinsel taciz, çocuk istismarı, işkence ve kötü muamele gibi pek çok alanda adalet arayışında olanlara destek vermek amacıyla yürütüldü. Tanrıkulu, bu projeyle birlikte adalete ulaşmanın ne kadar önemli olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Proje boyunca Diyarbakır ve çevresindeki insanlara hukukî destek sağlandı. Özellikle kadın hakları, çocuk hakları ve azınlık hakları gibi hassas konular ele alındı. Bu tür projelerin, adaletin sağlanmasına dair ortak bir platform oluşturduğu ve farkındalık yarattığı belirtiliyor. Ancak, Tanrıkulu, aradan geçen 23 yılda adalet sistemi sorunlarının sadece bölgesel kalmayıp, tüm Türkiye’ye yayıldığını ifade ederek, bu durumun aciliyetine dikkat çekti.
Adalete Güvensizlik Partiler Üzerine
Adalet sistemine olan güvensizlik sadece tek bir siyasi görüşle sınırlı kalmayıp, ülke genelindeki çeşitli partiler arasında da yaygın bir sorun haline gelmiştir. Tanrıkulu, CHP, DEM ve İYİ Parti gibi muhalefet partilerinde adalete güvenmeyenlerin oranının yüzde 90’ların üstünde olduğunu dile getirirken, milliyetçi muhafazakar partilerde de bu oranın yüzde 70’in üzerinde olduğunu belirtmiştir. Cumhur İttifakı’na mensup olan iki partide ise bu oranın yüzde 50’nin üzerinde olması, Türkiye’de adalet konusundaki derin kaygının toplumsal bir sorun olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Bu veriler dahlinde, siyasetin gündeminde yer alan adalet raporları ve kamu verileri, bu meseleyi daha sağlam bir çerçeveye oturtmayı amaçlamakta. Adalet arayışı, siyasi kimliklerden bağımsız olarak büyük bir kesimi etkilemektedir. Bu nedenle siyasetçilerin bu konuyu ciddiye alması ve çözüm önerileri geliştirmesi elzem hale gelmiştir.
Adaletin Sağlanması İçin Gereken Cesaret
Sezgin Tanrıkulu, adaletin sağlanması adına toplumun öncelikli olarak cesaret göstermesi gerektiğini vurgulamaktadır. “Cesaret bulaşıcıdır,” diyen Tanrıkulu, bu cesaretin, yalnızca bireylerde değil, toplumsal düzeyde de gerektiğini söylemektedir. Adalet arayışını cesur bir şekilde sürdüren bireyler, etraflarındaki diğer insanlara ilham verebilir ve böylece daha geniş bir kitle adalet için mücadele etmeye istekli olabilir.
Adaletin sağlanabilmesi için var olan sistemin gözden geçirilmesi, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi ve yargı bağımsızlığının sağlanması gerektiği, son derece elzemdir. Tanrıkulu, bu mücadelede her bir bireyin üzerine düşen bir sorumluluk olduğunu ifade ederek, adalet için mücadele etmenin önemine dikkat çekiyor.
Toplumun Ortak Kaygıları
Sonuç olarak, Türkiye genelinde adalet konusundaki kaygılar giderek büyümekte ve bu gerçeğin farkında olan, çözüm üretecek mekanizmaları harekete geçirecek bireyler ve gruplara ihtiyaç vardır. Tanrıkulu, adaletin sağlanmasını bir toplumun gerekliliği olarak görmektedir ve bireylerin bu mücadelede aktif rol alması gerektiğinin altını çizmektedir. Toplumun adalete olan inancını yitirmesi, sosyal barış ve huzur açısından son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Bu bağlamda, adalet konusundaki duyarlılığını yitiren bir toplum, gelecekte daha büyük sorunlarla yüzleşmek durumunda kalabilir. Adaletin tekrardan sağlanabilmesi adına geçmişte yürütülen projelerden ders alınması, sosyal bilincin artırılması ve güçlü bir destek ağı oluşturulması gerekmektedir.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Yurttaşların %80’i adalet sisteminin sorunlu olduğunu düşünüyor. |
2 | Yargıya güvenenlerin oranı yalnızca %5. |
3 | Adalete güvensizlik tüm siyasi partilerde yaygın. |
4 | Herkes İçin Adalet projesi 23 yıl önce başlatıldı. |
5 | Adalet için cesaret gerekmekte, bu mücadele bireylerden başlamalı. |
Haberin Özeti
Türkiye genelinde adalet sistemiyle ilgili güven kaybı büyük bir toplumsal sorun haline gelmiştir. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu konudaki açıklamalarında yurttaşların adalete olan güvensizliğinin alarm verici boyutlarda olduğunu vurgulamaktadır. Adaletin sağlanması ve bu kaygının giderilmesi adına cesaretli bir adım atılması gerektiği yönündeki görüşleri, toplumun genelinde ortak bir kaygı olduğunu göstermektedir. Adalet sisteminin çevresinde dönen tartışmaların giderek derinleşmesiyle birlikte, bu konunun tüm toplum için elzem bir mesele olduğu bir kez daha anlaşılmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Toplumun adalet sistemine olan güven oranı nedir?
Türkiye’deki yurttaşların yaklaşık olarak %80’i adalet sisteminin sorunlu olduğunu düşünmekte ve bu nedenle yargıya güven duymamaktadır.
Soru: Sezgin Tanrıkulu’nun “Herkes İçin Adalet” projesi neleri kapsamaktadır?
Bu proje, cinsel taciz, çocuk istismarı gibi konularla ilgili mağdurlara hukuki destek sağlamak amacıyla yürütülmüştür.
Soru: Adalet konusundaki güvenin düşük olmasının sebepleri nelerdir?
Adaletin sağlanamaması, keyfi uygulamalar ve yetersiz hukuki destek gibi faktörlerin, toplumsal güvenin düşmesine yol açtığı belirtilmektedir.
Soru: Adaletin sağlanabilmesi için ne yapılmalıdır?
Adaletin sağlanabilmesi için cesaret göstermeli, mevcut sistemin gözden geçirilmesi ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi gerekmektedir.
Soru: Toplumun adalete olan güvenini yeniden nasıl kazanabiliriz?
Toplumda adalete duyulan güveni yeniden kazanmak için hukuki bilincin artırılması, düşüncelerin paylaşılması ve adalete erişim konusunda destek programları oluşturulması gerekmektedir.