
Her yıl birçok işçi, yıllık izne çıkarken gizli kalmış bazı haklarını bilmemektedir. Özellikle, yasal olarak ücretli yıllık izne çıkan işçilerin, izin süreleri boyunca alacakları ücretin peşin ödenmesi gerektiği konusunda pek çok kişi bilgi sahibi değildir. Türkiye’de işverenler tarafından sıklıkla göz ardı edilen bu gereklilik, işçilerin haklarını etkileyen önemli bir konudur. İş Kanunu’nun 57. maddesi, bu durumu düzenleyerek işçilerin yıllık izin ücretlerinin nasıl ödenmesi gerektiğini açık bir şekilde belirtmektedir. Ancak, işverenlerin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi, işçilerin yıllık izin haklarının ihlaline yol açmaktadır.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Yıllık İzin Ücretinin Peşin Ödenmesi Gerekliliği |
2) Yargıtay’ın Ücret Ödeme Yükümlülüğü Üzerine Kararı |
3) İşverenin Yükümlülükleri ve İşçilerin Hakları |
4) Kötü Niyet ve İstifa İlişkisi |
5) Yıllık İzin Ücretinin Alınmaması Halinde İzlenecek Yol |
Yıllık İzin Ücretinin Peşin Ödenmesi Gerekliliği
4857 sayılı İş Kanunu’nun 57. maddesi, yıllık ücretli izin sürelerinde işverenin, işçinin alacağı ücretin peşin olarak ödenmesi gerektiğini belirtmektedir. Kanun metnine göre, işveren, işçinin izne çıkmadan önce ilgili dönem için alacak olan yıllık izin ücretini ya doğrudan ödemek ya da avans olarak vermekle yükümlüdür.
Bu durum, yıllık izne çıkacak olan işçinin, izin süresinde maddi olarak zorluk yaşamaması adına önem taşır. Örneğin, bir işçi 14 Temmuz 2025 tarihinde izne çıkıp 21 Temmuz 2025 tarihinde iş başı yapacaksa, izinde geçireceği 7 günlük ücretin, işveren tarafından izne çıkmadan önce yatması gerekmektedir. İşverenlerin bu yükümlülüğüne uymaması, işçilerin hak kaybı yaşamalarına neden olabilmektedir.
Yargıtay’ın Ücret Ödeme Yükümlülüğü Üzerine Kararı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, İş Kanunu’na ilişkin önemli bir karara imza atmıştır. 2025/2024 esas, 2025/2487 numaralı kararında, işçinin yıllık izne çıkmadan önce ücretinin peşin ödenmemesi nedeniyle haklı olarak işten ayrıldığını ve tazminat alma hakkına sahip olduğunu belirtmiştir. Kararın verilme tarihi 10 Mart 2025’tir.
Bu karar, işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda işçilerin neler yapabileceğine dair önemli bir örnek teşkil etmektedir. Yargıtay, bu tür durumlarda işçilerin haklı gerekçelerle hareket ettiğine ve yıllık izin ücretinin önceden ödenmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekmektedir.
İşverenin Yükümlülükleri ve İşçilerin Hakları
4857 sayılı İş Kanunu’nın 57. maddesi, işverenlerin yıllık izin kullanan işçilere ilişkin sorumluluklarını kesin bir dille ifade etmektedir. Bu doğrultuda, işverenin, işçiye izne başlamadan önce ücretini peşin biçimde vermesi gerektiği belirtilmiştir. İşçilerin bu tema hakkında herhangi bir talepte bulunmalarına gerek yoktur; bu durum tamamen işverenin yükümlülüğüdür.
Eğer işveren bu yükümlülüğünü yerine getirmezse, işçi bu durumu haklı fesih olarak değerlendirebilir. Hal böyle olunca, işçi, yıllık izin hakkını kullanırken işverenin kanuni yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda tazminat alma haklarına sahiptir. Bu konu, hem işvereni hem de işçiyi ilgilendiren ciddi bir hukuki durumdur.
Kötü Niyet ve İstifa İlişkisi
Birçok işçi, yıllık izne çıktığında, tazminat haklarını da düşünerek işten ayrılmak istemez. Ancak, izin esnasında kendilerine ait alacaklarının ödenmemesi, işçileri haklı fesih yöntemine başvurmaya itebilir. Bu noktada insan kaynakları uzmanlarının da dikkatli olması gerekmektedir.
İşverenlerin, geçmiş yıllardan kalan izin ücretlerini ödememesi durumunda, işçilerin kötü niyetli olduğu düşüncesi yaygınlaşabilir. Ancak Yargıtay, bu durumu değerlendirirken, işverenin işçilerin taleplerini yerine getirmesi gerektiği konusunda net görüşler ortaya koymuştur. Dolayısıyla, işverenlerin işçilerin haklarına saygı duyması büyük önem taşımaktadır.
Yıllık İzin Ücretinin Alınmaması Halinde İzlenecek Yol
Eğer işçi, yıllık izni sırasında alacak olduğu ücreti avans veya peşin olarak işvereninden almazsa, yasal hakları çerçevesinde hareket edebilir. İşçilerin bu durumda, ilgili bir yere şikayette bulunabilmeleri gereklidir. Yasal yolların araştırılması, işçi tarafından izlenecek ilk adımdır.
Yıllık izin süresi içinde ücretini alamayan işçi, hukuki danışmanlık alarak İş Mahkemesi’nde talepte bulunabilecektir. İşverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi, işçilerin hukuksal olarak haklarını arama yollarını açmaktadır. İşçinin bu haklarını kullanması, çalışma hayatının daha sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi adına önem taşımaktadır.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Yıllık izin ücretinin peşin ödenmesi yasal bir zorunluluktur. |
2 | Yargıtay, işçinin haklı tazminat alma hakkını korumuştur. |
3 | İşverenin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. |
4 | İşçiler, yıllık izin süresinde ücretlerini almazlarsa haklarını aramalıdır. |
5 | Kötü niyetli varsayımlar, işverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda değerlendirilir. |
Haberin Özeti
Ücretli yıllık izne çıkan işçilerin hakları konusunda bilgi eksikliği ciddi bir sorun teşkil etmekte, bu durum işçilerin hak kaybına uğramalarına yol açmaktadır. İş Kanunu’nun 57. maddesi, işverenlerin yıllık izin ücretini peşin ödemesi gerektiğini belirtirken, Yargıtay’ın kararları, bu yükümlülüklerin önemini vurgulamaktadır. İşçilerin haklarını korumak adına yapmaları gerekenler ve işverenlerin sorumlulukları, çalışanın hayati önceliklerinden biri olmalıdır. Bu çerçevede, hem işverenlerin hem de işçilerin Türkiye’deki yasaları anlaması ve uygulaması büyük önem taşımaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Yıllık izin ücreti ne zaman ödenmelidir?
Yıllık izin ücreti, işçi izne çıkmadan önce peşin olarak ödenmelidir.
Soru: İşveren yıllık izin ücretimi ödemediği takdirde ne yapmalıyım?
İşçi, yasal haklarını aramak için ilgili yasal mercilere başvurabilir.
Soru: Yargıtay hangi durumlarda işçiyi haklı bulmuştur?
Yargıtay, yıllık izne çıkmadan önce ücretin peşin ödenmemesi durumunda işçiyi haklı bulmaktadır.
Soru: İşçinin yıllık izin ücretine dair talepte bulunması gerekli midir?
Hayır, işverenin bu ücreti ödemesi zorunludur; işçinin talebi gerekmemektedir.
Soru: Kötü niyet tazminat durumunu nasıl etkiler?
Kötü niyetin varlığı, işvereni zan altında bırakabilir ancak hukuki metne göre ücretin ödenmesi gereklidir.