Türkiye’deki tarım sektörü, son dönemde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmış olup, bu durum çiftçilerin yaşadığı ürün ve mali kayıplara yol açmaktadır. Çiftçinin belini bükme potansiyeline sahip bu zorlukların üstesinden gelmek için devletin, geçmişte hakkını almayan çiftçiye destek olması büyük bir önem taşımaktadır. Son yıllarda yaşanan gıda enflasyonu ile birlikte artan maliyetler, çiftçilerin iş yapmasını zorlaştırmakta ve gıda arz güvenliğini tehdit etmektedir. Tarım alanlarında yaşanan gerilemenin yanı sıra, çiftçiye sağlanması gereken devlet desteklerinin azalması da bu sıkıntıları derinleştirmektedir.
Yıllarca göz ardı edilen tarım politikaları, Türkiye’de tarım alanlarının azalmasına ve gıda üretiminin yetersiz kalmasına sebep olmuştur. Çiftçiye sağlanan desteklerin az olması, tarım sektöründeki dışa bağımlılığı artırmış ve bu da mevcut gıda krizini derinleştirmiştir. Tarım Kanunu gereği, devletin çiftçilere yapması gereken desteklerin yerine getirilmediği görülmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’deki tarımsal destekler, milli gelirin yalnızca üçte biri kadar bir miktarda kalmış ve bu durumun acilen ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Türkiye’de Nüfus Artıyor Ama Ekilen Alan Azalıyor |
| 2) Tarım Kanunu Tarım Desteği Milli Gelirin Yüzde Birinden Az Olamaz Diyor Ama Neredeyse Üçte Biri Bile Verilmiyor |
| 3) Eksik Ödenen Tarımsal Destek Nedeniyle Çiftçi Devletten 3.5 Milyon Trilyon Lira Alacaklı |
| 4) Faize Var Ama Tarıma, Hayvancılığa Yok |
| 5) Çiftçilere Yapılması Gereken Desteklerin Önemi |
Türkiye’de Nüfus Artıyor Ama Ekilen Alan Azalıyor
Türkiye, nüfus artışıyla boğuşurken, ekilen tarım alanlarında ise belirgin bir düşüş gözlemlenmektedir. Hükümetin tarım politikaları ve sınırlı kaynaklar, çiftçilerin üretim alanlarını daraltmakta ve bu durum çiftçilerin gıda üretiminde karşılaştığı zorlukları artırmaktadır. 2001 yılında kişi başına 0,40 hektar olan tarım alanı, 2023 yılı itibarıyla 0,28 hektara düşmüştür. Nüfusun %30,13 oranında artmasıyla birlikte, ekilen tarım alanlarının %9,02 oranında azalması, gıda arz güvenliği için kaygı verici bir durum yaratmaktadır.
Tarım alanlarındaki bu daralmanın temelinde, artan maliyetler ve yanlış tarım politikaları yatmaktadır. Türkiye’de tatbik edilen tarım uygulamalarının ve yatırımlarının yetersiz kalması, çiftçilerin tarlalarındaki verimi artırmalarını engellemektedir. Tarımsal üretim açısından stratejik bir öneme sahip olan tarım arazileri, nüfus artışına rağmen sürdürülebilir bir şekilde yönetilememektedir.
Tarım Kanunu Tarım Desteği Milli Gelirin Yüzde Birinden Az Olamaz Diyor Ama Neredeyse Üçte Biri Bile Verilmiyor
Tarım Kanunu’na göre, tarımsal desteklerin kesinlikle milli gelirin en az %1’ini bulması gerektiği belirtilmektedir. Ancak, özellikle son yıllarda uygulanan tarım destekleri bu düzenlemenin çok altında kalmaktadır. Resmi verilere göre, geçmişte sağlanan desteklerin, milli gelir oranlarının çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu durum, çiftçilerin tarlasını, ürününü ve dolayısıyla geçim kaynaklarını tehdit etmektedir.
Çiftçilerin beklentileri doğrultusunda, 2024 yılında tarım için yapılması gereken desteklerin ancak beşte biri kadar bir destek verileceği öngörülmektedir. Bu durum, tarım sektöründe yaşanan krizin derinleşmesine neden olmaktadır. Tarım destekleri, çiftçilerin üretim yapabilmesi için hayati önem taşımaktadır ve bu nedenle bu durum acil olarak ele alınmalıdır.
Eksik Ödenen Tarımsal Destek Nedeniyle Çiftçi Devletten 3.5 Milyon Trilyon Lira Alacaklı
Tarım Kanunu, 2006 yılında yürürlüğe girdiğinden itibaren çiftçilere yapması gereken desteklerin, hiçbir yıl tam olarak verilmediği bildirilmiştir. 93,7 milyar dolar karşılığı olan bu eksik ödemeler, 2006-2024 yılları arasında çiftçilere ödenmeyen destekler toplamını göstermektedir. Bu miktarın TL cinsinden karşılığı ise 3 trilyon 559 milyar TL’ye ulaşmaktadır. Çiftçiler yaşadıkları zorluklarla birlikte, mevcut gıda enflasyonunun etkilerini daha fazla hissetmektedirler.
Bu durum, tarımdaki dışa bağımlılığı artıran bir faktördür. Tarımsal desteklerin eksikliği, gıda güvenliği ve çiftçilerin geçim kaynakları üzerinde de olumsuz etkilere yol açmaktadır. Çiftçilerin karşılaştığı sorunların giderilmesi, hem üretim seviyesinin artmasına hem de gıda arz güvenliğine katkı sağlayacaktır.
Faize Var Ama Tarıma, Hayvancılığa Yok
Gıda arz güvenliği açısından kritik bir önemi bulunan tarım sektörü, hükümetin mevcut ekonomi yönetimi tarafından yeterince desteklenmemektedir. 2024 yılı bütçesi incelendiğinde, faiz ödemelerinin tarımsal destek ödemelerinin 13,9 katı kadar olduğu gözlemlenmiştir. Bütçeden yapılan faiz ödemeleri 1 trilyon 270 milyar lira iken, tarımsal destek ödemeleri yalnızca 91,5 milyar liradır.
Bu durumda, çiftçilerin tarlasını işlemeye devam etmesi, sürdürülebilir gıda üretimini sağlamak için gereken desteği bulması son derece zordur. Çiftçilerin üretim yapabilmesi için gerekli olan tarımsal desteklerin artırılması ve gıda güvenliğinin sağlanması için devletin daha aktif bir rol üstlenmesi elzemdir.
Çiftçilere Yapılması Gereken Desteklerin Önemi
Çiftçilere sağlanacak destekler, yalnızca bireysel olarak çiftçilerin ekonomik durumlarını iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda gıda arz güvenliğini de artıracaktır. Artan gıda ihtiyaçlarına cevap vermek ve sürdürülebilir tarımsal üretim sağlamak için gereken desteklerin zamanında ve yeterli miktarda verilmesi gereklidir. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu gıda enflasyonu ve dışa bağımlılık sorununun çözümü için çiftçilerin desteklenmesi, devletin sorumluluğundadır.
Aksi takdirde, hem üreticiler hem de tüketiciler açısından gıda güvensizliği ve fiyat artışları kaçınılmaz olacaktır. Tarım alanında yapılacak yatırımlar, tarım sektörü için sadece bir çözüm değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik istikrarı için de kritik öneme sahiptir.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Tarım alanları, 2001-2023 döneminde %9,02 oranında azalmıştır. |
| 2 | Çiftçiler, devlet desteklerinin %20’sinden azını almakta ve bu, maliyet artışlarını karşılamada yetersiz kalmaktadır. |
| 3 | Gıda enflasyonu, artan maliyetler ve dışa bağımlılık sorunlarıyla birleşerek, çiftçilerin üretim yapabilme yeteneklerini tehdit etmektedir. |
| 4 | Hükümetin 2024 yılı tarımsal destek bütçesi, gerekenin yalnızca beşte biri kadardır. |
| 5 | Tarım sektörüne gereken yatırımlar yapılmadığı sürece gıda güvensizliği ve maliyet artışları devam edecektir. |
Haberin Özeti
Türkiye, tarım alanlarında önemli sorunlarla karşı karşıya kalırken, çiftçilerin desteklenmesi acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Nüfus artışı ve ekilen alanlardaki azalma, gıda arz güvenliğini tehdit eden faktörler arasında yer alırken, devletin bu konuda gerekli adımları atması gerekmektedir. Tarım Kanunu gereğince, çiftçilere yapılması gereken destekler eksik kalmış ve bu durum, çiftçilerin ekonomik durumu ve sektörün sürdürülebilirliği açısından tehlike arz etmektedir. Çiftçilere sağlanacak yeterli destek, gıda enflasyonunun kontrol altına alınmasına ve tarımsal üretimde devamlılığın sağlanmasına katkı sağlayacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Türkiye’de tarım alanlarında neden azalma yaşanıyor?
Tarım alanlarındaki azalma, nüfus artışı ve yanlış tarım politikaları nedeniyle yaşanmaktadır. Çiftçilerin üretim yapma imkanı azalmaktadır.
Soru: Devlet, çiftçilere ne kadar destek sağlamalıdır?
Devlet, Tarım Kanunu gereği çiftçilere, gayrisafi milli hasılanın en az %1’ini destek olarak sağlamalıdır.
Soru: Gıda enflasyonu neden yüksektir?
Gıda enflasyonu, artan maliyetler, tarım alanlarının azalması ve tarımsal desteklerin yetersizliği nedeniyle yükselmektedir.
Soru: Tarım desteklerinin azalmasının sorunları nelerdir?
Tarımsal desteklerin azalması, çiftçilerin mali durumunu kötüleştirmekte, gıda arz güvenliğini tehdit etmekte ve dışa bağımlılığı artırmaktadır.
Soru: Çiftçiler nasıl desteklenmelidir?
Çiftçilerin desteklenmesi için zamanında ve yeterli miktarda tarımsal destek sağlanmalı, eğitime ve altyapıya yatırım yapılmalıdır.
