Dünya

Suriye’de 1500 Alevi Sivil Katledildi: Katliam Emri Şam’dan

Suriye’nin batısında, 2025 yılı Mart ayında meydana geldiği iddia edilen büyük bir mezhep katliamı, yeni bir araştırmanın ortaya çıkardığı detaylarla gündeme geldi. Reuters’ın kapsamlı araştırmasına göre, bu olayda yaklaşık 1500 sivilin öldüğü ve onlarcasının kaybolduğu belirlendi. Katliamların, devrik lider Beşar Esad’a bağlı eski subayların başlattığı bir ayaklanmanın ardından gerçekleştiği ve Alevi topluluğunun hedef alındığı aktarılmaktadır. Güvenlik güçlerinin, yeni hükümete bağlı milislerin denetimindeki bu tür olayları nasıl organize ettiği ve etkili bir şekilde uyum sağladığı da belgelerle ortaya kondu.

Araştırmaya göre, Mart 2025’te Suriye’nin sahil bölgelerinde, çoğunluğu Alevi olan yaklaşık 1500 sivil, yeni gücün milisleri tarafından sistematik bir şekilde katledildi. Katliamların, hükümetin gerçekleştirdiği bir darbe girişimi sonrası başladığı ve saldırıların emir-komuta zincirine bağlı bir şekilde yürütüldüğü belirtildi. Olayların yaşandığı bölgelerde, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere sivillerin ağır işkenceye maruz kaldığı, bazı vakalarda ise kurbanların vücutlarının parçalandığı tanık ifadeleriyle doğrulandı.

Bu bağlamda, hükümetin yetkililerinin, yapılan zulümleri kınadığı ancak bu olaylarla ilgili uluslararası anlamda herhangi bir yaptırım uygulanmadığı dikkat çekiyor. Saldırılarla alakalı resmi bir soruşturmanın başlatıldığı belirtilse de, bu konuda henüz somut bir gelişme yaşanmamıştır.

Makale Alt Başlıkları
1) Katliam Hikayeleri
2) Alevilere Yönelik Saldırılar
3) İsyan ve Reaksiyonlar
4) Komuta Zincirinin Arkasında
5) Uluslararası Tepkiler ve Davranışlar

Katliam Hikayeleri

Mart 2025’te Suriye’nin sahil bölgelerinde gerçekleşen büyük katliamda, toplandıkları yerlerde infaz edilen sivillerin hikayeleri gündeme geldi. Hükümete bağlı güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği bu saldırılarda, 25 yaşındaki Süleyman Reşid Saad gibi birçok genç insanın hayatını kaybettiği bildirildi. Genç adamın cesedi, büyük bir işkenceye maruz kalarak acımasızca katledilmiş olarak bulundu. Aleviler köylerinde tutulan ölü listeleri, 59 kişinin isminin yer aldığı ve bunun yanı sıra çocukların da listede yer aldığını gösteriyor.

Tanıklar, bu katliamların gerçekleştirildiği bölgede güvenlik güçlerinin özellikle Alevi köylerini hedef aldığını, bunun sonucunda kadına ve çocuğa yönelik şiddetin çok fazla olduğunu dile getiriyor. Olaylar sırasında bazı kurbanların, canlı canlı infaz edildiği ve infazların video kaydının yapıldığı belirtilmektedir.

Alevilere Yönelik Saldırılar

Alevilere yönelik başlatılan saldırılar, 6 Mart’ta Lazkiye ve Tartus çevresindeki güvenlik noktalarına yönelik yapılan düzenli saldırılarla hız kazanmıştır. Hükümet, kendisine bağlı milislere “Esad rejiminin kalıntılarını” hedef alma emri verdiğini açıklamıştır. Ancak bu emir, sahadaki milisler tarafından “bütün Alevilerin hedef alınması” olarak yorumlandı.

Bu süreçte, ölümlerin 40’tan fazla noktada gerçekleştiği ortaya çıkmış, bazı bölgelerde ise köylerin neredeyse tamamen boşaltıldığı gözlemlenmiştir. Yapılan infazlar sırasında, kadınlar, yaşlılar ve çocuklar da hedef alınırken, bazı kurbanların vücutlarının parçalanarak infaz edildiği vakaları tanıklar aktardı.

İsyan ve Reaksiyonlar

Saldırılar sonrası, Alevi topluluğu büyük bir korku ve panik içinde yer değiştirmeye başladı. Hükümetin, yeni bir yönetim anlayışı oluşturma çabaları, eski rejim güçlerinin direnişiyle sık sık sekteye uğradı. Hükümetin bu düzenin sürdürülebilir olmadığına dair kanıtlar artarken, uluslararası toplumun tepkisi ise sınırlı kaldı.

Saldırıların başlamasıyla yerel halk, yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı. Bu olaylar, Suriye’nin geleceği açısından büyük endişelere yol açarken, tanıkların ifadeleri doğrultusunda, sürecin daha da kötüleştiği ve bununla birlikte olayların devam etme riski bulunduğu kayıtlara geçti.

Komuta Zincirinin Arkasında

Saldırıların sadece doğal bir gelişme değil, emir-komuta zinciriyle yönetildiği belirlenmiştir. Reuters’ın elde ettiği verilere göre, saldırılar Şam’daki üst düzey yetkililer tarafından koordine edilirken, özellikle İçişleri Bakanlığı’na bağlı birimler, eski El-Kaide bağlantılı HTŞ’ye ait güçlerle birleşerek bu kanlı olayları gerçekleştirmiştir. Bu durum, mevcut hükümetin ne kadar zayıf bir yapıda olduğunu da göstermektedir.

Yeni Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, saldırıları kınayarak “suçlular kim olursa olsun yargılanacak” demiş olmasına rağmen, şu ana kadar uluslararası otoritelerden herhangi bir yaptırım uygulanmamıştır. Bu süreçte, hükümetin bazı yetkililerinin suçlu olarak değerlendirilip edilmeyeceği şu an için belirsizliğini korumaktadır.

Uluslararası Tepkiler ve Davranışlar

Uluslararası toplum, Suriye’deki insan hakları ihlalleri konusunda sınırlı tepkiler verdikçe, katliamlar devam etmekte. Hükümet, resmi olarak saldırılarla ilgili bir soruşturma başlattığını açıkladı. Ancak, devrim sonrası kurulan yeni hükümetin bu konudaki iradesi sorgulanmaya devam ediyor. Soruşturmanın ne kadar bağımsız olacağı ve ne tür adımlar atılacağı ise muamma olarak kalmaktadır.

Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası organizasyonlar, Suriye’de yaşanan insan hakları ihlalleri konusunda yaptırım uygulama yetkisinden yoksun durumda. Bu durum, Suriye halkının yaşadığı derin acıları daha da derinleştiriyor. Olayların meydana geldiği bölgedeki durum, kayıplar ve süreklilik arz eden şiddet olayları Suriye’nin geleceği için tehlikeler barındırmaktadır.

No. Önemli Noktalar
1 Suriye’de Mart 2025’te 1500 sivilin öldüğü bir katliam gerçekleşti.
2 Yeni hükümetin eski Esad rejimi yanlılarına karşı başlattığı saldırılar, Alevi köylerini hedef aldı.
3 Saldırılar, emir-komuta zinciri ile gerçekleştirildi ve Şam’daki üst düzey yetkililer tarafından yönlendirildi.
4 Yeni hükümet, olayları araştırmak için bir soruşturma başlattığını duyurdu, ancak somut adımlar atılmadı.
5 Uluslararası toplumdan henüz anlamlı bir ceza veya yaptırım uygulanmadı.

Haberin Özeti

Mart 2025’te Suriye’nin batısında meydana gelen büyük mezhep katliamı, toplamda 1500 sivilin yaşamını yitirmesi ve onlara uygulanan en ağır işkence anlayışıyla dikkat çekmektedir. Hükümete bağlı güçlerin yaptığı bu saldırıların, eski yönetimle bağlı insanların görevi olduğunu gösteren belgelerle doludur. Siyasi otoritenin sınırları içinde, katliamların devam etmesi, uluslararası kamuoyunun kayıtsız kalması sonucunda derin bir güvensizlik yaratmaktadır. Gelecekte bu tür katliamların önlenmesi ve insan hakları ihlallerinin sona ermesi için uluslararası müdahale ihtiyacı giderek belirginleşmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Katliamlar nerede ve ne zaman gerçekleşti?

Katliamlar, Mart 2025’te Suriye’nin batısındaki Lazkiye ve Tartus bölgelerinde meydana geldi.

Soru: Kimler bu katliamları gerçekleştirdi?

Yeni hükümete bağlı milis güçler, eski Esad rejimi yanlısı unsurlar vasıtasıyla bu katliamları gerçekleştirdi.

Soru: Hükümet bu olaylar hakkında ne açıklama yaptı?

Hükümet, katliamları kınadığını ve suçluların adalet önünde hesap vereceğini belirtti. Ancak somut bir eylem ortaya koymamıştır.

Soru: Uluslararası toplum bu olaylarla ilgili ne yaptı?

Uluslararası toplumdan henüz anlamlı bir yaptırım veya ceza uygulanmadı, sadece bazı Esad yanlısı komutanlara yönelik yaptırımlar açıklandı.

Soru: Olaylarla ilgili resmi bir soruşturma var mı?

Evet, hükümet olaylarla ilgili resmi bir soruşturma başlattığını açıkladı, ancak ayrıntılar paylaşılmamıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu