
Kamuda çalışan yaklaşık 600 bin işçi için yürütülen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci, hükümetin belirlediği zam teklifi ile yeni bir aşamaya girdi. Özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları tarafından hazırlanan teklif, işçilerin beklentisinin altında kalması nedeniyle dikkat çekti. Türk-İş ve Hak-İş’in zam ve sosyal hak talepleri, hükümetin sunduğu oranın oldukça uzağında olduğu için bu durum işçi sendikalarında büyük bir huzursuzluğa yol açtı. Hükümetin ekonomik hedefleriyle işçi talepleri arasında ciddi bir uçurum oluştu. Bu gelişmeler, işçi sendikalarının grev tehdidini gündeme getirdi.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Hedeflenen Enflasyona Göre Zam Hazırlığı |
2) Refah Payı, Kıdem Zammı ve Vergi Taleplerine Ret Hazırlığı |
3) İşçi Sendikaları Tepkili: Greve Gidebiliriz |
4) Grev Yasakları Gündeme Gelebilir |
5) Ekonomi Yönetiminin Sıkı Para Politikası |
Hedeflenen Enflasyona Göre Zam Hazırlığı
Ekonomi yönetimi, 2 yıllık TİS sürecinde işçilerin ücret ve hak artışlarının “dezenflasyon süreci ve ekonomik denge” ile uyumlu olmasını sağlamayı amaçlıyor. Kulis bilgilerine göre, hükümetin oluşturduğu teklif, 2026 yılı için yalnızca yüzde 12’lik hedef enflasyon oranında artış öngörüyor. Bu durum, işçi konfederasyonlarının sunduğu taleplerle büyük bir uyumsuzluk yaratıyor. Türk-İş ve Hak-İş, 2025 yılı için ilk 6 ayda yüzde 50, ikinci 6 ayda yüzde 25 ve 2026 yılı için de her iki dönemde yüzde 25 zam talep etmişti. Bunun yanı sıra her dönem için yüzde 10 refah payı da istemekteydiler. Ancak hükümetin sunduğu teklif, bu taleplerin çok gerisinde kalmakta.
Özellikle işçilerin yaşam standartları göz önünde bulundurulduğunda, bu zam teklifinin yetersiz kalacağı düşünülüyor. İşçilerin geçim sıkıntısı çekmesi durumunda, toplumsal huzursuzluğun artabileceği endişesi var. Hükümetin sunduğu teklife karşı işçi hareketlerinin nasıl bir tepki vereceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
Refah Payı, Kıdem Zammı ve Vergi Taleplerine Ret Hazırlığı
İşçilerin sosyal haklar, vergi adaleti ve çalışma saatleri gibi temel talepleri de hükümetin gündeminde yer almadığı gözlemleniyor. Gelir vergisi diliminin sabitlenmesi, kıdem tazminatında 35 günlük ödeme, haftalık 40 saat çalışma süresi ve fazla mesai ücretine yüzde 100 zam gibi taleplerin karşılık bulması beklenmiyor. Bu durum, işçilerin toplu iş sözleşmesi sürecinde hükümetin yaklaşımı karşısında hayal kırıklığı yaşayan geniş kitleleri daha da yüreklendiriyor.
Ekonomi yönetiminin sunduğu tek seferde zam yapma modeli, IMF’nin Türkiye’ye yönelik önerileriyle de paralellik taşıyor. Bu model, işçilerin gelirlerinde daha fazla belirsizlik yaratacak gibi görünüyor. Ayrıca, hükümetin bu yaklaşımı, geçmişte yaşanan her türlü ekonomik zorlanmadan sonra ortaya çıkan asgari ücret artışlarıyla da ilintili. İşçilerin bu durumla ilgili talepleri ne olursa olsun, hükümetin diskuruyla çelişen bir izlenim yaratıyor.
İşçi Sendikaları Tepkili: Greve Gidebiliriz
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, hükümetten mayıs sonuna kadar bir adım beklediklerini belirtti. Aksi durumda grev dahil her türlü mücadeleye hazır olduklarını vurguladı. İşçilerin mevcut ücretlerle geçinemediğini ifade eden Atalay, taleplerin karşılanmaması durumunda milyonlarca kişinin iki yıl daha sefalet içerisinde yaşamaya zorlanacağını dile getirdi. Bu durum, işçi sınıfının artan öfkesini ve hükümete karşı direniş yönelttiğini gösteriyor.
Taleplerin karşılanmaması halinde sendikaların, işçilerin hakları için eyleme geçme konusunda kararlılığını koruduğu anlaşılıyor. İşçi sendikalarının bu durumu nasıl değerlendireceği ve nesnel bir konuşma yapıp yapmayacağı bekleniyor.
Grev Yasakları Gündeme Gelebilir
Pazarlıkların tıkanması durumunda grev sürecinin başlatılması olası görünüyor. Ancak kamu iş kolundaki grevlerin “genel sağlık ve milli güvenlik” gerekçesiyle Cumhurbaşkanı kararıyla 60 gün süreyle ertelenme ihtimali bulunuyor. Bu dava durumunun işçilerin toplu hareket etme arzularını etkileyip etkilemeyeceği merak ediliyor. Eğer erteleme sonrası da bir anlaşma sağlanamazsa, TİS kararı iktidara yakın üyelerden oluşan Yüksek Hakem Kurulu’na kalacak.
Bu tür bir gelişmenin yaşanması, grev süreçlerinin daha fazla karmaşaya neden olabileceği anlamına geliyor. İşçilerin bilinçli bir şekilde hareket etmesi, bu süreçte büyük önem taşıyacak. Hükümetin bu tür ertelemelere karşı alabileceği önlemler ve işçiler arasındaki kamuoyu algısıyla ilgili tasarımlar da oldukça mühim görünüyor.
Ekonomi Yönetiminin Sıkı Para Politikası
600 bin kamu işçisini ilgilendiren TİS sürecinde hükümetin sunacağı teklif, işçilerin beklentilerinin çok uzağında. Ücretlerde yaşanan ciddi erozyona rağmen ‘sıkı para politikası’ vurgusu yapan ekonomi yönetimiyle sendikalar arasındaki gerilim giderek artıyor. Bu durum, işçi ve işveren arasındaki müzakerelerin gidişatını da ciddi anlamda etkileyebilir.
Bayram sonrası başlayacak resmi müzakerelerin, sert pazarlıklara ve olası grev süreçlerine sahne olabilmesi mümkün. İşçilerin, ekonomik belirsizlikler içerisinde nasıl bir tavır alacağı ise mevcut müzakerelerin gidişatına bağlı olarak şekillenecek.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Hükümetin sunduğu zam teklifi işçilerin beklentisinin altında. |
2 | Türk-İş ve Hak-İş, yüksek zam talep ediyor. |
3 | Grev süreci ihtimali sendikalar arasında tartışılıyor. |
4 | Hükümetin sıkı para politikası sendikalar ile gerilim yaşatıyor. |
5 | İşçilerin sosyal hak talepleri, hükümetin önceliklerinde yok. |
Haberin Özeti
Kamuda çalışan 600 bin işçiyi etkileyen TİS süreci, hükümetin belirlediği teklifin işçi beklentilerini karşılamaması nedeniyle gergin bir döneme girmiş bulunuyor. İşçi sendikaları, hükümetten daha fazla sosyal hak ve adalet talep ediyor. Bu koşullar altında, müzakerelerin nasıl bir seyir alacağı ve işçilerin grev yapma haklarının nasıl şekilleneceği, gelecekteki olayların seyrini belirleyecektir. Hükümet ile işçi sınıfı arasındaki bu gerilim, ekonomik ve sosyal sonuçlar doğurma potansiyeline sahip.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Toplu İş Sözleşmesi süreci ne zaman başlayacak?
Toplu İş Sözleşmesi süreci bayram sonrası başlayacak olan resmi müzakerelerle devam edecek.
Soru: Hükümetin önerdiği zam oranı nedir?
Hükümetin zam teklifi, en fazla yüzde 30 olarak belirlenmiş, Cumhurbaşkanı onayıyla en fazla yüzde 35 seviyesine çıkabileceği ifade edilmiştir.
Soru: İşçi sendikalarının talepleri nelerdir?
İşçi sendikaları, refah payı dahil olmak üzere büyük oranda zam ve sosyal hak talepleri öne sürmektedir.
Soru: Grev süreci nasıl başlatılabilir?
Pazarlıkların tıkanması durumunda grev süreci başlatılabilir, ancak bu süreçte yasaklamalar gündeme gelebilir.
Soru: Hükümetin sıkı para politikası, işçiler üzerinde ne gibi etkiler yaratabilir?
Hükümetin sıkı para politikası, işçilerin geçimlerini zorlaştırarak daha fazla huzursuzluğa yol açabilir.