Boğaziçi Üniversitesi, eğitim dünyasında önemli bir yere sahip olan Emeritus Prof. Dr. Oya Başak’ı 82 yaşında kaybetti. Başak, 22 yıl boyunca üniversitenin Batı Dilleri ve Edebiyatı bölüm başkanlığını yürütmüş ve kamu üniversitesine dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Cenazesi, Bebek Cami’nde düzenlenmiş olup, akademik camiada, öğrencilerinde ve sanat dünyasında geniş yankı bulmuştur. Başak, yaşadığı dönemde öğrencilerine eğitim vermenin yanı sıra insan olmanın önemini de vurgulayarak yaşamına yön vermiştir.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Cenaze Töreni |
| 2) Eğitim Anlayışı |
| 3) Direnişin Sembolü |
| 4) Öğrencilerinin Anıları |
| 5) Unutulmaz Miras |
Cenaze Töreni
Emeritus Prof. Dr. Oya Başak’ın cenaze töreni Boğaziçi Üniversitesi’nin köklü geleneğine uygun bir şekilde Bebek Cami’nde gerçekleştirildi. Törene çok sayıda öğrenci, mezun ve akademik personel katıldı. Başak için düzenlenen cenaze sırasında, katılımcılar onun yaşamına olan saygılarını sunarak, tabutunun üzerine çiçekler bıraktılar. Aile bireylerinin yanı sıra, sanat, akademi ve iş dünyasından birçok kişinin iştirak ettiği tören, öğrencilerin “çocuklarının” ifadesi ile Başak’a duyduğu sevgiyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Kızı Ela Başak Atakan, annesinin eğitim hayatına düşkünlüğünü ve Boğaziçi Üniversitesi’ne olan bağlılığını vurgulayarak, “Boğaziçi Üniversitesi’nden kendi çocuğu olarak bahsederdi. Dolayısıyla öğrencileri onun çocuklarıdır,” diyerek onun eğitim sevdamına ve topluma olan katkılarına dikkat çekti.
Eğitim Anlayışı
Oya Başak, Boğaziçi Üniversitesi’nde güçlü bir eğitim kültürü oluşturmanın yanı sıra, aynı zamanda “iyi insan” olmanın da önemine sıkça vurgu yapmıştır. Eğitimde sadece akademik başarıların değil, bireysel değerlerin de geliştirilmesi gerektiğini savunan Başak, öğrencileriyle olan ilişkilerinde bu yaklaşımını sık sık göstermiştir. Öğrencileri üzerinde derin bir etki bırakmış ve onların hayatında kalıcı izler bırakmıştır.
Başak’ın eğitim anlayışı, onu sadece bir akademisyen değil, yaşam koçu olarak da öne çıkarmıştır. Eğitim hayatını her şeyin üzerinde tutan Başak, birçok öğrencisinin hayatının şekillenmesine katkıda bulunmuş ve onları geleceğe başarıyla yönlendirmiştir. Bu bağlamda, onu sadece bir hoca değil, bir yaşam rehberi olarak da görmek mümkündür.
Direnişin Sembolü
Oya Başak, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan kayyum rektör tartışmalarına karşı olan duruşuyla da tanınmıştır. 2021 yılında “Boğaziçi Direnişi” olarak bilinen protestolar sırasında, kampüse girişinin yasaklanmasıyla birlikte, öğrencileri ve diğer akademisyenleriyle dayanışma içinde olmuş ve bu direnişin sembolü haline gelmiştir. Başak, gözleri görmemesine rağmen, bastonuyla sembolik bir direniş göstermiştir.
Prof. Dr. Betül Tanbay, onun bu özelliğini vurgulayarak, “Oya Başak kampüsümüze Naci İnci ve Fazıl Önder Sözmez’in emriyle alınmamış bir insandır. Kendisi sonuna kadar Boğaziçi için mücadele etti,” ifadelerini kullanmıştır. Başak’ın direnişine aktif bir katılımcı olarak katılan akademisyenler, onun cesaretinin kendilerine ilham verdiğini belirtmişlerdir.
Öğrencilerinin Anıları
Başak’ın cenazesinde birçok eski studentin anıları gündeme geldi. Özlem Görey, “Hayatımın en büyük şanslarından biridir onunla birlikte olabilmek. Müstesna bir insan,” diyerek onun hayatındaki yerini önemli bir şekilde ifade etmiştir. Başak, öğrencilerine sadece akademik bilgilerini öğretmekle kalmamış, aynı zamanda yaşamın değerlerini de aşılamıştır.
Pelin Batu da dayanışma dolu anılarını paylaşarak, “İnanılmaz bir hayat enerjisi olan, bizlere dersin sadece ders değil, bir tiyatro olduğunu gösteren bir kadındı,” açıklamasında bulunmuştur. Bu tür anılar, Başak’ın sadece bir eğitimci değil, yaşamın içindeki bir mentor olduğunu da ortaya koymaktadır.
Unutulmaz Miras
Oya Başak’ın eğitim anlayışı ve direniş mücadelesi, ona hem akademik alanda hem de toplumda unutulmaz bir miras bıraktı. Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) Başkanı Gülfem Serra Ulusoy, başkan sözlerinde, “Kendisi gerçek anlamda bir Boğaziçi efsanesiydi,” diyerek Başak’ın Boğaziçi’nin kamu üniversitesine dönüşüm sürecindeki rolüne vurgu yaptı. Başak, öğrencilerine erdemli olmayı, iyi insan olmayı ve ahlaklı olmayı her zaman teşvik etti.
Başak’ın mirası, sadece eğitim hayatında değil, akademik toplulukta yarattığı etkiyle de kalıcı olacak. İleriye dönük, onun ideallerini yaşatacak olan yeni nesil akademisyenler, bu mirası sürdürmeyi hedefleyeceklerdir.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Boğaziçi Üniversitesi’nde önemli bir eğitimci ve mentor olarak görev yapmış. |
| 2 | Cenazesi, geniş bir katılımcı kitlesi tarafından anıldı. |
| 3 | 2021 yılında “Boğaziçi Direnişi”ni desteklemiş ve sembolü haline gelmiştir. |
| 4 | Eğitimdeki insan odaklı yaklaşımıyla örnek olmuştur. |
| 5 | Öğrencileri ve akademik camia üzerinde kalıcı bir etki bırakmıştır. |
Haberin Özeti
Emeritus Prof. Dr. Oya Başak, Boğaziçi Üniversitesi’nin dönüşüm sürecinde önemli bir rol üstlenmiş ve öğrencilerine eğitim vermenin yanısıra sosyal ve insani değerleri de aşılamaktadır. Cenazesi, geniş bir katılımcı kitlesinin desteğiyle gerçekleştirilmiş, direnişin sembolü konumundaki Başak, akademik ve sosyal hayatta unutulmaz bir iz bırakmıştır. Başak’ın mirası, yarattığı etki aracılığıyla gelecekte de yaşamaya devam edecek ve yeni nesiller üzerinde ilham kaynağı olacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Oya Başak kimdir?
Oya Başak, Boğaziçi Üniversitesi’nde 22 yıl boyunca Batı Dilleri ve Edebiyatı bölüm başkanlığı yapmış bir akademisyendir.
Soru: Cenazesi nerede düzenlendi?
Cenaze töreni Bebek Cami’nde gerçekleşmiştir.
Soru: Eğitim anlayışı nasıldı?
Başak, sadece akademik başarıya değil, insani değerlere de önem veren bir eğitimciydi.
Soru: Direniş sürecinde nasıl bir rol oynadı?
Oya Başak, kayyum rektör atamalarına karşı yürütülen direnişin sembolü haline gelmiştir.
Soru: Başak’ın öğrencileri onun hakkında neler söyledi?
Öğrencileri, onun hayat enerjisi ve eğitimdeki etkisi nedeniyle onu unutulmaz bir insan olarak tanımlamaktadır.
