
İstanbul’un karmaşasından uzakta, Kırklareli’nin huzurlu köy hayatına adım atan 46 yaşındaki Berrin Şako, hayatını tamamen değiştirdi. Önceden mali müşavirlik yapan Şako, arılarla kurduğu bağ sayesinde yeni bir yaşam biçimi oluşturdu. Meşe ağaçlarının gölgesinde arıcılık yapan Şako, doğasıyla iç içe geçmiş bir yaşam sürüyor. Arıcılığın sadece bir meslek değil, aynı zamanda ruhsal bir terapi olduğunu düşünen Şako, arılarına “prensesleri” olarak hitap ediyor ve bu canlılarla olan duygusal ilişkisini derinlemesine ifade ediyor.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Tatil Durağı Hayatının Yeni Yolu Oldu |
2) Mali Müşavirlikten Arıcılığa |
3) Doğayla Kurulan Bağ |
4) Arıların Önemi |
5) Geleceğe Dair Hedefler |
Tatil Durağı Hayatının Yeni Yolu Oldu
Berrin Şako’nun yeni yaşam yolculuğu, yaklaşık on yıl önce tatil için gittiği Kırklareli’nin Kömürköy köyünde başladı. Güzel doğası ve sakin atmosferi bir kenara not eden Şako, bu köyden bir arsa edinerek her tatilini burada geçirmeye başladı. İçsel bir huzur arayışında olan Şako, üç yıl önce radikal bir karar alarak İstanbul’daki başarılı kariyerini sonlandırdı ve köye kalıcı olarak yerleşti. Bu süreç, onun için yeni bir başlangıç anlamına geliyordu.
Kırklareli’nin doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferi içinde kendisini yeniden bulduğunu belirten Şako, bu değişikliğin hayatını olumlu etkilediğini dile getiriyor. “Köyde hayat daha huzurlu,” diyor. Kent yaşamının karmaşasından uzakta, doğayla iç içe bir yaşam sürmeyi tercih etti.
Mali Müşavirlikten Arıcılığa
Berrin Şako’nun arıcılıkla ilişkisi, bir gün kardeşinin önerisiyle başlamış. Önceleri hiçbir deneyimi olmayan Şako, az sayıda kovanla arıcılığa adım attı. Şu an 35 kovana ulaşan Şako, Orman İşletme Müdürlüğü’nün “bal ormanları” içinde yer alan kovanlarıyla coğrafi işaretli meşe balı üretiyor. Arıcılığın getirdiği özgürlük ve doğayla kurduğu özel bağ, onun için bu işi daha da anlamlı kılıyor.
“Arılığa girdiğimde özgürlüğümü hissediyorum çünkü arı bana çok şey öğretiyor,” diyen Şako, arılara olan sevgisini ve onlarla kurduğu bağı ise “prenseslerim” diyerek ifade ediyor. Şako, arılarla bir iletişim kurduğunu ve onların da kendisini anlıyor gibi davrandığını düşünüyor.
Doğayla Kurulan Bağ
Köy hayatına hızlı bir giriş yapan Berrin Şako, şehir hayatına geri dönmeyi hiç düşünmediğini ifade ediyor. “Köyde yaşam daha gerçek,” diyor. Doğal üretimi desteklemenin önemine de dikkat çeken Şako, meşe balının butik ve kıymetli bir ürün olduğunu belirtiyor. Bu değerleri yaşatmayı kendine görev edinmiş durumda. Yılda yaklaşık 100 kilogram meşe balı üreten Şako, her kovanla yakından ilgileniyor.
Doğayla kurduğu bu bağ ve ürettiği ürünlerdeki kalitenin önemi, Şako’nun hayatında merkezi bir rol oynuyor. “Meşe balı gibi doğal ve sağlıklı ürünler üretmek, benim için bir tutku,” diyor.
Arıların Önemi
Arıların ekosistem üzerindeki önemi, günümüzde birçok çevre uzmanı tarafından sıkça dile getiriliyor. Berrin Şako da bu konuda duyarlı. Arıların sadece bal üretmekle kalmadığını, aynı zamanda bitki çeşitliliğini artırarak sürdürülebilir tarıma katkı sağladığını vurguluyor. Arıların doğal dengenin korunmasında önemli bir yere sahip olduğuna inanıyor.
Şako, arıcılığın sadece bir iş değil, aynı zamanda ruhsal bir tatmin kaynağı olduğunu ifade ediyor. “Arılar yalnızca işçinin değil, doğanın da bir parçası,” diyerek arıların hayatındaki yerini anlatıyor.
Geleceğe Dair Hedefler
Berrin Şako, arıcılığı daha da geliştirmek ve köydeki geleneksel yöntemlerle organik bal üretmeyi hedefliyor. Bunun yanı sıra, çevre dostu uygulamaları yaygınlaştırarak daha fazla insanın organik ürünlere yönelmesini sağlamak istiyor. Şako, kendi ürettiği meşe balının Türkiye genelinde tanıtımını yaparak, bu konuda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
Hedefleri arasında, arıcılıkla ilgili düzenlenen organizasyonlara katılarak diğer arı üreticileriyle bilgi paylaşımında bulunmak da yer alıyor. Şako, sadece kendisi için değil, tüm arıcılık sektörünün gelişmesi için çalışmayı sürdüreceğini belirtiyor. Bu bağlamda, arıcılığın öneminin arttığı günümüzde, Şako gibi bireylerin çabası büyük bir değer taşıyor.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Berrin Şako, İstanbul’daki kariyerini bırakarak Kırklareli’nde arıcılıkla ilgilenmeye başladı. |
2 | Arılarına “prenseslerim” diyen Şako, onlarla kurduğu duygusal bağı vurguluyor. |
3 | Köy yaşamı, Şako’nun yaşam kalitesini artırdı ve huzur bulmasını sağladı. |
4 | Arıcılığın ekosistem üzerindeki etkileri ve arıların korunması üzerine katılımcı bir yaklaşım benimsiyor. |
5 | Gelecekte organik bal üretimini yaygınlaştırma ve farkındalık oluşturma hedefleri bulunuyor. |
Haberin Özeti
Berrin Şako’nun hayat hikayesi, kişisel bir dönüşümün ve doğayla buluşmanın örneğini sunuyor. Istanbul’un gürültüsünden uzaklaşıp Kırklareli’nin sakin köy hayatına adım atan Şako, arıcılığı bir meslek olarak seçmekle kalmadı, aynı zamanda ruhsal bir terapi olarak değerlendirdi. Bugün, “prenseslerim” dediği arılarıyla kurduğu bağ sayesinde sadece bal değil, geçmişi ve geleceği birleştiren bir yaşam tarzı yaratıyor. Doğayla iç içe olan bu yaşam, diğer insanlara da ilham verici bir örnek sunuyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Berrin Şako’nun kariyeri neydi?
Berrin Şako, İstanbul’da mali müşavirlik yapıyordu.
Soru: Arıcılığa nasıl başladı?
Kardeşinin önerisiyle arıcılığa adım attı ve ilk başta 7-8 kovanla başladı.
Soru: Şako’nun arılarına verdiği özel ad nedir?
Şako, arılarına “prenseslerim” diyerek hitap ediyor.
Soru: Şako’nun arıcılıkla ilgili hedefleri nelerdir?
Gelecekte organik bal üretimini yaygınlaştırmak ve farkındalık oluşturmak istiyor.
Soru: Şako’nun ürettiği bal türü nedir?
Berrin Şako, coğrafi işaretli meşe balı üretiyor.