
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halk TV’de Remziye Demirkol tarafından sunulan Manşet 15 programında, terör örgütü PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakma kararını değerlendirdi. Tanrıkulu, bu kararın önemli olduğunu vurgulayarak, sürece karşı çıkanların acı çekmeyenler olduğunu belirtti. PKK’nın bu kararın “en üst organı olan kongresi vasıtasıyla” alındığını ifade eden Tanrıkulu, silahlı mücadeleye son vermenin anlamlı olduğunu ve Türkiye’de silahın meşruiyetinin artık sona erdiğini söylediklerini aktardı.
Tanrıkulu, 2003 yılında Diyarbakır Barosu Başkanı olduğu dönemde örgütün silah bırakma sürecini desteklemek için yasa tasarısı hazırlanması gerektiğini bildirdi. Ayrıca mevcut hükümetin anayasa tartışmalarına karşı CHP’nin duruşunu net bir şekilde ortaya koydu. Tanrıkulu, CHP’nin sürecin nasıl yönetileceği noktasında daha fazla şeffaflık ve hukuk vurgusu yaptığını ifade etti. Tüm bu açıklamalar, Türkiye’nin Kürt meselesinin çözümü için atılması gereken adımları da kapsamaktadır.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Silahlı Mücadeleyi Bırakma Kararının Önemi |
2) Diyarbakır’daki Coşku ve Tepkiler |
3) Hukuki Düzenlemelerin Gerekliliği |
4) CHP’nin Anayasa Tartışmalarına Duruşu |
5) Kürt Meselesinin Çözümünde Atılacak Adımlar |
Silahlı Mücadeleyi Bırakma Kararının Önemi
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakma kararını değerlendirdi. Bu karar, örgütün en üst organı olan kongresi vasıtasıyla alınmış olup, Türkiye’de uzun zamandır tartışılan bir konunun sonuca ulaşmasını sağladı. Tanrıkulu, bu durumun olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, “Ne diyeceğiz biz? ‘Hayır, neden silah bırakıyorsun?’ mi diyeceğiz? Tabii ki sevineceğiz.” dedi.
Tanrıkulu, kararın anlamının büyük olduğunu vurguladı. Bu, aynı zamanda bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin bu noktaya gelmesi, silahlı mücadele yönteminin meşruiyetini kaybettiği anlamına geliyor. Daha önce Kürtlerin bir kısmı silahlı mücadelenin meşru olduğunu düşünürken, artık bu durum değişmiş durumda.
Diyarbakır’daki Coşku ve Tepkiler
Tanrıkulu, Diyarbakır’da bu kararın nasıl karşılandığına dair bilgiler verdi. Sokaklarda bir coşku olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “Bir daha silahın, şiddetin olmayacağı, çocukların, gençlerin, askerlerin, polislerin, korucuların şehit olmayacağı bir yeni dönemden bahsediyoruz.” ifadelerini kullandı. Bu coşku, toplumda uzun zamandır beklenen bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor.
Silahın meşruiyetinin kaybedilmesi, bir dönüşümün habercisi olarak görüldü. Tanrıkulu, bahsedilen bu olumlu gelişmelerin toplum için sağladığı rahatlama ve güven ortamının önemine dikkat çekti. “Artık o ihtimal bitiyor.” diyerek, gelecekte daha barışçıl bir ortamın oluşabileceğinin sinyallerini verdi.
Hukuki Düzenlemelerin Gerekliliği
Tanrıkulu, 2003 yılında Diyarbakır Barosu Başkanı iken, örgütün silah bırakma sürecine destek için yasa tasarısı hazırladıklarını açıkladı. Bu süreçlerin hukuki zemine oturtulması gerektiğini ifade etti. “Şimdi buna benzer bir çalışmanın Meclis’te yapılması lazım.” diyerek, parlamentoda bir komisyon kurulması gerektiğini vurguladı.
CHP’nin bu konudaki ısrarları, sürecin daha açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi ihtiyacını öne çıkarmaktadır. Tanrıkulu, “Bu işin çözüm yeri Parlamentodur ve süreç açık, şeffaf olsun.” ifadelerine yer verdi. Bu bağlamda, kamuoyunun rızasının alınması gerektiğini savundu.
CHP’nin Anayasa Tartışmalarına Duruşu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yeniden adaylık hakkı verilmesi yönündeki anayasa tartışmalarına ilişkin de net bir tavır sergileyen Tanrıkulu, CHP’nin pozisyonunu açıkladı. CHP’nin bu konuda “Bu Parlamento yeni bir anayasa yapmaz.” dediği biliniyor. Tanrıkulu, mevcut hakları tanımayan bir iktidarla anayasa masasına oturmayacaklarını ifade etti.
Demirkol’un sorduğu “Peki, çözüm bu değil mi?” sorusuna yanıt veren Tanrıkulu, mevcut sistemin sorunlarını çözmek için yasaların ve uygulamaların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. “Getirsinler af yasasını, hemen destek verelim.” diyerek, yasaların önemine vurgu yaptı.
Kürt Meselesinin Çözümünde Atılacak Adımlar
Tanrıkulu, Türkiye’nin Kürt meselesinin demokrasi ve adalet sorunu ile bağlantılı olduğunu belirtti. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için çok yönlü adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi. “Silahlı yöntem yanlıştı bana göre. Şimdi sonuçlanıyor.” diyerek, çarpıcı bir değerlendirme yaptı.
Bunun kalıcı hale gelmesi için herkesin sorumlu olması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin geleceğinde önemli bir yer tutan bu mesele, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla çözüme kavuşturulmalıdır.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | PKK, silahlı mücadeleyi bırakma kararı aldı. |
2 | Diyarbakır’da karar olumlu karşılandı. |
3 | Hukuki düzenlemelerin yapılması gerektiği vurgulandı. |
4 | CHP, anayasa tartışmalarında net bir duruş sergiliyor. |
5 | Kürt meselesinin çözümü için herkesin sorumlu olması gerekiyor. |
Haberin Özeti
Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakma kararını değerlendirirken bu durumun topluma olumlu yansıyacağını belirtti. Diyarbakır’da hissedilen coşku, silahın meşruiyetinin sona erdiği gerçeğiyle birleşince, yeni bir dönemin kapıları açılmaktadır. Ancak bu sürecin başarılı olması için hukuki düzenlemelerin yapılmasına ve toplumun tüm kesimlerinin katılımının sağlanmasına ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi, anayasa tartışmalarında net bir duruş sergileyerek, demokratik bir sürecin işleyişine zemin hazırlamalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakma kararı ne anlama geliyor?
Bu karar, uzun zamandır tartışılan bir konunun sonuçlanması anlamına gelmektedir. Silahlı mücadele yöntemi artık meşru görülmemektedir.
Soru: Diyarbakır’da bu karara nasıl tepki verildi?
Diyarbakır sokaklarında coşku ile karşılandığı ve yeni bir barış dönemine işaret ettiği belirtilmektedir.
Soru: Tanrıkulu’nun 2003’teki açıklaması neydi?
Tanrıkulu, 2003 yılında PKK’nın silah bırakma sürecine destek için yasa tasarısı hazırladıklarını ifade etti.
Soru: CHP’nin anayasa tartışmalarındaki tutumu nedir?
CHP, mevcut iktidarla anayasa masasına oturmayacaklarını ve yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu belirtmektedir.
Soru: Kürt meselesinin çözümü için hangi adımlar atılmalıdır?
Toplumun tüm kesimlerinin ortaklaşa hareket etmesi, hukuki düzenlemelerin yapılması ve şeffaf bir süreç yürütülmesi gerektiği ifade edilmektedir.