Küresel piyasalarda altın fiyatlarının geleceği üzerine yapılan yorumlar, uluslararası ekonomik dinamikler ve jeopolitik risklerle şekilleniyor. İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, merkez bankalarının politikalarını ve ekonomik belirsizlikleri öne çıkartarak altının ons fiyatındaki olası dalgalanmaların nedenlerine dair değerlendirmelerde bulundu. Özellikle Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlikler, Hindistan-Pakistan ilişkileri ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika hamleleri, altın fiyatlarını etkileyebilecek önemli faktörler arasında yer alıyor. Manukyan, farklı senaryoların altında yatan sebepleri ve olası gelişmeleri detaylı bir şekilde açıkladı.
| Makale Alt Başlıkları |
|---|
| 1) Merkez Bankalarının Rolü |
| 2) Jeopolitik Risklerin Etkisi |
| 3) Altın ve Gümüş Fiyatları |
| 4) Küresel Ekonomideki Belirsizlikler |
| 5) Bakır Talebi ve İmalat Sektörü |
Merkez Bankalarının Rolü
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, altın fiyatlarındaki dalgalanmaların çoğunun merkez bankalarının hareketleri ile şekillendiğini belirtmektedir. Eğer merkez bankaları yeterli dolar likiditesini sağlayamazsa, bu durum altın alımlarının azalmasına ve dolayısıyla fiyatların gerilemesine neden olabilir. Manukyan, eğer altın ons fiyatında gerçek bir geri çekilme yaşanacaksa, bunun da merkez bankalarının politikalarıyla tetikleneceğini düşünüyor.
Merkez bankalarının altın talebinin azalması, yatırımcılar açısından da belirsizlik yaratabilir. Zira, merkez bankalarının aldıkları pozisyonlar, piyasalardaki genel görünümü etkileyen önemli bir faktördür. Dolayısıyla, merkez bankalarının kararlarının yakından izlenmesi gerekiyor.
Jeopolitik Risklerin Etkisi
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginlik ve Hindistan-Pakistan ilişkilerindeki olası çatışmalar, altın fiyatlarının artışına neden olabilecek unsurlar arasında yer alıyor. Şant Manukyan, 8-10 Mayıs tarihleri arasında Rusya’nın zafer günü nedeniyle bir ateşkes olabileceğini belirterek, bu süreçte Ukrayna’nın drone saldırılarına yönelebileceğine dair spekülasyonların altın fiyatlarını etkileyebileceğini aktardı. Jeopolitik belirsizlikler, yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altına yönelmesine sebep olabilir.
Manukyan, bu tür gelişmelerin sadece kısa vadeli stratejik sonuçları değil, uzun vadede piyasalardaki dengenin nasıl değişeceği açısından da önemli olduğunu ifade etti. Özellikle jeopolitik risklerin varlığı, altın gibi değerli metallere olan talebi doğrudan etkileyebilir.
Altın ve Gümüş Fiyatları
Manukyan, gümüşün altın kadar güvenilir bir yatırım aracı olmadığına vurgu yapıyor. Gümüşün, finansal sistemin merkezine yerleşemediğini belirten Manukyan, piyasaların iyi olduğu dönemlerde gümüşte spekülatif bir yükseliş görülse de, bu durumun kalıcı olmadığına işaret etti. Altın fiyatlarının düzelmesi durumunda, fonların kısmen altından çıkarak gümüş piyasasına yönelmesi bekleniyor.
Altın/gümüş rasyosuna dair yapılan analizlerde, Şant Manukyan, merkez bankalarının güvenli liman arayışının ön planda olduğu günlerde, gümüşün alternatif olarak değil, daha çok altının tamamlayıcısı olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, altın fiyatlarının yükselmesi durumunda gümüşün de bir süre ivme kazanabileceği söylenebilir.
Küresel Ekonomideki Belirsizlikler
Küresel ekonomik belirsizlikler, piyasalara etkisini sürdürmektedir. ABD Başkanı Donald Trump‘ın uygulamaları sonucu ortaya çıkan belirsizlikler, jeopolitik risklerin yanı sıra emtia piyasasında dalgalanmalara sebep olmuştur. Ülkeler arası ilişkilerdeki gerginlikler ve ekonomik politikalar, finansal piyasalarda istikrarsızlıklara yol açtı.
Fed’in politika değişiklikleri, piyasalarda ani dalgalanmalara neden olmaktadır. Yatırımcılar, bu belirsizliklerden etkilenerek yatırım kararlarını yeniden gözden geçirme gereksiniminde hissetmektedir. Bu durum, piyasalardaki genel dengenin değişmesine neden olabilmektedir.
Bakır Talebi ve İmalat Sektörü
Manukyan, ABD’nin hedeflediği politikaları hayata geçirebilmesi durumunda, Çin’in imalat sanayinin olumsuz etkilenebileceğini belirtiyor. Bu durum, küresel anlamda talep azalmasına sebep olabilir. Bununla birlikte, eğer ABD’nin hedeflediği re-endüstrilizasyon gerçekleşirse, talebin tekrar artış göstermesi beklenebilir.
Bakır talebinin geleceği, Çin ve ABD arasındaki ilişkilerin niteliğine bağlıdır. Eğer bu ilişkilerde bir iyileşme sağlanırsa, yeniden talep artışları görülebilir. Ancak mevcut belirsizlikler, yatırımcıların piyasalardaki güvenli liman arayışını sürdürmesine neden olmaktadır.
| No. | Önemli Noktalar |
|---|---|
| 1 | Merkez bankalarının politikaları altın fiyatlarını doğrudan etkileyebilir. |
| 2 | Jeopolitik riskler, yatırımcıların altına olan talebini artırabilir. |
| 3 | Gümüş, altın kadar güvenilir bir yatırım aracı olarak görülmemektedir. |
| 4 | Küresel ekonomik belirsizlikler, piyasalardaki dalgalanmalara neden olmaktadır. |
| 5 | Bakır talebinin geleceği, Çin ve ABD arasındaki ilişkilere bağlı olacaktır. |
Haberin Özeti
Küresel ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik riskler, altın ve diğer değerli metallerin fiyatlarını etkileyen kritik faktörler arasında yer almaktadır. Şant Manukyan, merkez bankalarını, uluslararası ilişkileri ve piyasalardaki dalgalanmaları göz önünde bulundurarak, bu durumların yatırımcılar için önemli birer veri kaynağı olduğunu ifade etmiştir. Piyasalardaki dalgalanmalara karşı dikkatli olunmalı ve özellikle merkez bankalarının kararları yakından takip edilmelidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Altın fiyatlarının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uzmanlara göre, merkez bankalarının politikaları ve jeopolitik riskler, altın fiyatlarını önemli ölçüde etkileyebilir.
Soru: Gümüş altının yerini alabilir mi?
Gümüş, finansal sistemin merkezine yerleşemediği için altının yerini alması beklenmemektedir.
Soru: Jeopolitik riskler neden altın talebini artırır?
Jeopolitik riskler, yatırımcıların güvenli liman arayışı içinde altına yönelmelerine sebep olur.
Soru: Fed’in politikaları neden önemlidir?
Fed’in politikaları, piyasalarda ani dalgalanmalara yol açarak yatırımcıların kararlarını etkileyebilir.
Soru: Bakır talebi neden önemlidir?
Bakır talebi, küresel ekonomik ilişkilerin durumu ile doğrudan ilişkili olup, yatırımcıların ilgisini çekmektedir.
