
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 sabahı gerçekleştirilen ve hem Kıbrıs Türk toplumu hem de adanın siyasi geleceği açısından büyük önem taşıyan bir askeri müdahaledir. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, harekatın başlatıldığını duyurarak, hedeflerinin sadece Türkler değil, Rumlar için de barış sağlamak olduğunu vurgulamıştır. Harekat sonucunda Türk ordusu, hareket sonrası belirtilen hedeflere ulaşmış ve hem Türk hem de Rum toplumu için önemli gelişmeler yaşanmıştır. Harekatın başlamasından bu yana geçen 51 yıl içerisinde, hem olayın tanıkları hem de KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, harekatın önemine değinmekte ve o günleri hatırlamaktadırlar.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Kıbrıs Barış Harekatı’nın Başlangıcı |
2) İlk Günlerin Zorluğu |
3) Sampson Darbesi ve Türkiye’nin Müdahalesi |
4) Katliamlar ve İkinci Harekat |
5) KKTC Cumhurbaşkanı’nın Açıklamaları |
Kıbrıs Barış Harekatı’nın Başlangıcı
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde başlamıştır. O gün, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, harekatın amacını “Biz savaş için değil, barış için gidiyoruz” ifadeleriyle açıklamıştır. Ecevit’in öncülüğünde gerçekleştirilen harekat, Türkiye’nin garantör ülke konumunu da pekiştirmiştir. Harekatta, Türk Silahlı Kuvvetleri ilk aşamada adaya hava ve deniz yoluyla müdahale etmiş, bir dizi stratejik nokta ele geçirilmiştir.
Bu harekat, Kıbrıs Türk toplumu için bir güvenlik hamlesi olmasının yanı sıra, adanın geleceği için de kritik bir dönüşüm noktası oluşturmuştur. O gün, Türk uçaklarının sesi ve askeri hareketlilik, Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin umudunu artırmış ve cesaret vermiştir.
İlk Günlerin Zorluğu
Harekatın ilk günü olan 20 Temmuz’da, KKTC’nin 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, uyanır uyanmaz harekatın haberini almış ve hemen Mağusa Hastanesi’ne koşmuştur. O an itibarıyla Rumların saldırı başlattığı ve hastaneye yaralıların gelmeye başladığı durumu aktarılmıştır. Eroğlu, o zorlu süreçte hem cerrah olarak görev almış hem de ailelere çocuklarının şehit haberlerini vermek zorunda kalmıştır. Bu olaylar, hastaneyi adeta bir savaş alanına dönüştürmüştür.
O günleri unutmadığını belirten Resmiye Eroğlu Canaltay ise o dönemde yaşadıklarını hatırlatırken, evdeki sevinç ve korku arasında gidip geldiklerini anlatmaktadır. Ailelerin çocuklarını saklamak için sığınaklara koşmaları ve yaşanan acılar, o günden sonra hafızalarda silinmez bir yer edinmiştir.
Sampson Darbesi ve Türkiye’nin Müdahalesi
15 Temmuz 1974 tarihinde meydana gelen Nikos Sampson’un darbesi, Kıbrıs’ta yaşayan Türkler için alarm zillerinin çalmasına neden olmuştur. Darbe ile birlikte adadaki Türklerin yaşamı ciddi bir tehdit altına girmiştir. Bu durum, Türkiye’nin acil müdahale kararını almasına yol açmıştır. 20 Temmuz sabahı yapılan askeri operasyon, yanı sıra binden fazla Türk askeri bölgeye intikal etmiştir.
Harekat, Türkiye’nin Kıbrıs’taki Türk nüfusunu korumak adına attığı bir adım olarak öne çıkmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, başta Girne olmak üzere birçok stratejik noktayı kontrol altına alarak, adanın önemli bölümünde askeri hakimiyet kurmuştur. Bu durum, Kıbrıs’ın geleceği için de önemli bir dönüm noktası teşkil etmiştir.
Katliamlar ve İkinci Harekat
İlk harekat sonrası, bazı bölgelerde katliamlar baş göstermiştir. Rumların Türk bölgesine gerçekleştirdiği saldırılar, 14 Ağustos 1974 tarihine kadar devam etmiştir. Türkiye, bu saldırılara karşılık vermek amacıyla ikinci harekatı başlatmıştır. Bu harekat, Kıbrıs’ın doğusundaki Mağusa ve Lefke bölgeleri de dahil olmak üzere birçok yerin tekrar kontrol altına alınmasını sağlamıştır.
Bu sürecin sonunda Türkiye, adanın %38’ine hakim olmuş ve Kıbrıs’ın yeni sınırları belirlenmiştir. İkinci harekat, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Kıbrıs’taki hayati önem taşıyan noktaları ele geçirmesi açısından ciddi bir başarı olmuştur.
KKTC Cumhurbaşkanı’nın Açıklamaları
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı vesilesiyle yaptığı açıklamada, Kıbrıs’taki olayların tarihsel önemine vurgu yapmaktadır. Tatar, Rumların Kıbrıs Türklerine yönelik planlarının ve gerçekleştirilen katliamların, uluslararası kamuoyunu ilgilendiren bir mesele olarak kalmaya devam ettiğine değinmiştir. Türkiye’nin müdahalesinin, adadaki Türkleri katliamdan kurtardığını ifade eden Tatar, müdahalenin tarihsel bir zorunluluk olduğunu da dile getirmiştir.
Elde edilen kazanımlar ve yaşanan acılar, Kıbrıs Türk halkının hafızasında her daim yaşayacak ve gelecek nesillere aktarılacaktır. Tatar, bu bağlamda, Kıbrıs’ta barışın sağlanmasının önemine vurgu yaparak, Kıbrıs Türklerinin haklarının korunması gerektiğini belirtmektedir.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974’te başlamıştır. |
2 | Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, harekatın amacını barış sağlamak olarak açıklamıştır. |
3 | Elde edilen başarılar, Kıbrıs Türk toplumu için bir güvenlik adımı olarak değerlendirilmiştir. |
4 | Rumların gerçekleştirdiği saldırılar, Türkiye’nin ikinci harekatını başlatma gerekçesi olmuştur. |
5 | KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, olayların tarihsel önemine vurgu yapmıştır. |
Haberin Özeti
Kıbrıs Barış Harekatı, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilmektedir. 51 yıl önce gerçekleştirilen bu harekat, yalnızca askeri bir müdahale değil, aynı zamanda Kıbrıs Türklerinin varoluş mücadelesinin de bir sembolü olmuştur. O dönemde yaşanan acılar ve zorluklar, Kıbrıs Türk halkının hafızasında unutulmaz bir yer bulmuş ve gelecek nesillere aktarılmıştır. Kıbrıs’ın geleceği için güvenli bir zemin oluşturan harekat, bugün bile tartışma konusu olmaya devam etmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: Kıbrıs Barış Harekatı ne zaman gerçekleştirildi?
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde başlamıştır.
Soru: Harekatın amacı neydi?
Harekatın amacı, Kıbrıs’ta barış sağlamak ve Kıbrıs Türk toplumunu korumaktı.
Soru: İkinci harekat neden gerçekleştirildi?
İkinci harekat, Rumların Türk bölgelerine yönelik saldırılarını devam ettirmesi nedeniyle başlatılmıştır.
Soru: Kıbrıs Barış Harekatı’nın sonuçları nelerdir?
Türkiye, Kıbrıs’ın %38’ine hakim olmuş ve yeni sınırları belirlenmiştir.
Soru: KKTC Cumhurbaşkanı ne gibi açıklamalarda bulunmuştur?
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta yaşananların tarihsel önemine dikkat çekmiş ve Türk halkının haklarının korunması gerektiğini vurgulamıştır.