Ekonomi

2,1 Milyon Kişi Varlığın Yüzde 78’ini Kontrol Ediyor, Milyonlarca Vatandaşın Bankasında 10 Bin Lira Yok

Son yıllarda Türkiye’deki servet eşitsizliği dikkat çekici bir şekilde artış gösterdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, toplam banka mevduatlarının büyük bir bölümü yalnızca 2,1 milyon kişiye aitken, milyonlarca kişi düşük tutarlı hesaplarla zor bir yaşam sürdürüyor. 2025 itibarıyla, Türkiye’deki milyoner sayısı ve mevduat miktarındaki artış, ekonomik dengesizliklerin ve toplumsal eşitsizliğin ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor. Bu durum, yüksek enflasyon karşısında yoksul kesimlerin daha da zayıfladığı bir tablo oluşturuyor.

Makale Alt Başlıkları
1) Milyoner mudi sayısında rekor artış
2) Yurt dışından da büyük artış
3) Toplam mevduat 19 trilyon TL’ye dayandı
4) Servet eşitsizliği: 2,1 milyon kişi, tüm paranın yüzde 78’ine sahip
5) Düşük gelir grubunun payı eriyor

Milyoner mudi sayısında rekor artış

Nisan 2025 itibarıyla Türkiye’deki toplam milyoner sayısı 2 milyon 377 bin 32 kişiye ulaştı. Bu sayı, geçen yıl aynı döneminde 1 milyon 591 bin 682 kişi olarak kaydedilmişti. Yani sadece bir yıl içinde, milyoner sayısında yaklaşık %49’luk bir artış gözlemlendi. Bu artışta, yüksek enflasyon ve ekonomik belirsizlik nedeni ile birikim yapmak isteyen bireylerin bankalarda daha fazla mevduat bulundurması etkili oldu.

Ayrıca, 1 milyon lira ve üzeri mevduata sahip kişilerin hesaplarındaki toplam tutar da 11,8 trilyon TL’den 16,99 trilyon TL’ye yükseldi. Yurt içindeki milyoner sayısındaki artış, ülke içerisindeki servet dağılımını derinleştirirken, yüksek gelir grubuna mensup bireylerin servetlerinin hızla artmasına yol açtı. Bu durum, ekonomi uzmanları tarafından dikkatle izleniyor; çünkü servet adaletsizliği, toplumun çoğunluğunu olumsuz etkiliyor.

Yurt dışından da büyük artış

Yurt dışında yerleşik mükellef olarak bankalarda hesap sahibi olan milyoner sayısı da önemli ölçüde artış gösterdi. 2025 Nisan ayı itibarıyla, bu sayı 200 bin 93 kişiye ulaştı. Geçen yıla göre 40 bin 802 kişilik bir artış yaşandı. Bu durum, uluslararası piyasalarda Türk ekonomisine olan güvenin azalması ile ilişkili olarak, yurt dışında tasarruf yapma eğilimindeki artışla açıklanabilir.

Yurt dışındaki milyonerlerin hesaplarındaki toplam mevduat miktarı 278,4 milyar TL arttı. Yurt dışındaki varlıkların büyük bir kısmı yerel para cinsinden olmakla birlikte, döviz kurundaki dalgalanmaların etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Yurt dışı mükellefler arasında artan bir güven duygusu, Türkiye’deki ekonomik belirsizlikler karşısında tasarruf hangisiyle güvence arayışını artırmaktadır.

Toplam mevduat 19 trilyon TL’ye dayandı

Türkiye bankacılık sektöründeki toplam mevduat miktarı, 13 Aralık 2025 haftasında 18 trilyon 997 milyar TL’ye ulaştı. BDDK’nın yayınladığı haftalık para ve banka istatistiklerine göre, bu rakamın önemli bir kısmı yerli mevduat hesaplarından oluşuyor. TL cinsinden mevduatlar, %4,12 artışla 11,75 trilyon TL, yabancı para cinsinden mevduatlar ise %1,19 artışla 6,42 trilyon TL seviyesine yükseldi.

Bankalardaki toplam döviz mevduatı ise 192,8 milyar dolar olarak kaydedildi. Bunun 164,1 milyar doları yurt içi yerleşiklere ait. Parite etkisinden arındırıldığında, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatında haftalık 1,37 milyar dolarlık net bir artış gözlemlendi. Bu durum, döviz cinsinden tutulan varlıkların önemini arttırıyor ve finansal istikrar açısından dikkatle izleniyor.

Servet eşitsizliği: 2,1 milyon kişi, tüm paranın yüzde 78’ine sahip

Türkiye’de bankacılık sistemindeki toplam mevduatların %78’inin yalnızca 2,1 milyon kişi tarafından tutulduğu ifade edilmektedir. Bu hesaplarda toplamda 15,3 trilyon TL bulunmaktadır. Diğer yandan, 10 bin TL’nin altında parası bulunan banka hesabı sayısı ise 163 milyonun üzerinde. Bu durum, ülkede ekonomik olarak zor durumda olan bireylerin varlığını gözler önüne sermektedir.

Çoğu kişi, bankalarda sadece birkaç yüz veya birkaç bin lira birikim bulundururken, bazıları birden fazla hesap açarak servetlerini çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Bu eşitsizlik olgusu, toplumda farklı gelir seviyeleri arasında büyük uçurumlar oluşturmakta ve sosyal huzursuzluğa yol açmaktadır.

Düşük gelir grubunun payı eriyor

2020 yılında milyonerlere ait mevduatların toplam içindeki payı %55,37 iken, 10 bin TL altındaki mudilerin payı %2,69 seviyesindeydi. Ancak günümüzde bu oran, %0,7’ye düşmüştür. Son beş yıl içerisinde, yüksek gelir grubunun piyasa içindeki payının hızla arttığı görülürken, düşük gelir grubunun toplamdan aldığı pay dramatik bir şekilde azalmaktadır.

Ekonomi uzmanları, düşük gelirli bireylerin yaşadığı bu azalma ve servet eşitsizliğinin nedenlerini derinlemesine incelemektedir. Yüksek enflasyon, işsizlik ve genel ekonomik koşullar, bu durumu daha da kötüleştiren faktörler olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, aynı zamanda ülkenin ekonomik yapısında köklü değişikliklerin gerekliliğini ortaya koymaktadır.

No. Önemli Noktalar
1 Türkiye’deki toplam banka mevduatlarının %78’i 2,1 milyon kişiye ait.
2 Milyonerlerin sayısı, 2025 itibarıyla 2 milyon 377 bin 32 kişiye ulaştı.
3 Yurt dışındaki milyoner sayısı 200 bin 93 kişi olarak kaydedildi.
4 Toplam mevduat miktarı 19 trilyon TL’ye yaklaşmış durumda.
5 Düşük gelir grubunun servet içindeki payı son yıllarda kritik bir şekilde azalmıştır.

Haberin Özeti

Türkiye’deki banka hesapları ve sahiplerin servet durumu, derinleşen ekonomik eşitsizlik konusunda önemli veriler sunmaktadır. Nüfusun büyük bir kısmı düşük tutarda bankacılık hizmeti almakta iken, servetlerin büyük bir bölümü küçük bir kesimde toplanmıştır. Bu durum, toplumun genel refah seviyesi üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Milyoner sayısındaki hızlı artış ve düşük gelir grubunun payının azalması, ekonomik politikaların yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Ekonomi alanındaki uzmanlar, bu olguların daha fazla incelenmesi ve toplumun tüm kesimlerinin yararına olacak çözümler geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru: Servet eşitsizliği nedir?

Servet eşitsizliği, bir toplumda bireyler arasında mal varlığı ve gelir dağılımındaki dengesizliktir. Bu durum, bazı bireylerin çok büyük zenginliklere sahipken, diğerlerinin yoksulluk içerisinde yaşamalarına neden olur.

Soru: Milyoner sayısı neden artıyor?

Milyoner sayısının artışı, yüksek enflasyon ve ekonomik belirsizlik nedeniyle daha fazla bireyin tasarruflarını bankalarda tutma eğilimi göstermesi ile ilişkilidir.

Soru: Türkiye’de bankacılık sistemi ne durumda?

Türkiye’deki bankacılık sistemi, toplam mevduat açısından büyümekte ancak bu büyüme, çoğunlukla zengin kesimler arasında yoğunlaşmaktadır.

Soru: Düşük gelirli bireylerin durumu nasıl?

Düşük gelirli bireylerin durumu giderek zorlaşıyor; banka hesaplarındaki tutar azalmış ve ekonomik güvenceleri tehdit altına girmiştir.

Soru: Servet eşitsizliğini azaltmak için ne yapılabilir?

Servet eşitsizliğini azaltmak için ekonomik politikaların yeniden gözden geçirilmesi, sosyal yardımların arttırılması ve gelir dağılımının adaletli hale getirilmesi gerektiği ifade edilmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu