
Son günlerde Türkiye’nin gündeminde, CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen‘in yaptığı açıklamalar dikkat çekiyor. Terör örgütü PKK’nın fesih kararı ve ardından gelen bildirideki 1921 Anayasası vurgusu üzerinden sert eleştirilerde bulunan Öztürkmen, siyasi iktidar ve PKK arasındaki benzer söylemleri de gündeme getirdi. Ülkenin Cumhuriyet değerlerinin ve Lozan Antlaşması’nın hedef alındığına dikkat çeken Öztürkmen, bu durumun Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtmekte. Bu yazıda, Öztürkmen’in açıklamalarının detayları ve bağlamı incelenecek.
Makale Alt Başlıkları |
---|
1) Lozan’a Düşmanlık, Cumhuriyete İhanettir |
2) Yeni Anayasa Planı 1921 Üzerinden Yürütülüyor |
3) Cumhuriyet Öncesine Dönüş Mü Hedefleniyor? |
4) Hilafet Çığlıklarıyla Birlikte Yükselen Tehlike |
5) Bu Manzara Karşısında Tüzük Bile Yazılmaz! |
Lozan’a Düşmanlık, Cumhuriyete İhanettir
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, terör örgütü PKK’nın yayınladığı bildiride Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın hedef alındığını ifade etti. PKK’nın 1921 Anayasası’nı model göstererek, Türk milleti ve laiklik unsurlarını dışlaması, ulus devlet anlayışını reddetmesi dikkat çekici bir durum olarak öne çıkıyor. Öztürkmen, bu durumun Cumhuriyet’in temel değerlerine karşı bir tehlike oluşturduğunu vurguladı ve PKK’nın talihe dönüş desek de, bu saldırılarla birlikte Cumhuriyet’e saldırıldığına işaret etti.
Bildirideki ifadelerin, Türkiye’deki siyasi iklimi olumsuz yönde etkileyeceğine dikkat çeken Öztürkmen, Cumhuriyet’in kazanımlarına zarar vermemek gerektiğinin altını çizdi. “PKK, 1921 Anayasası’nı model alıyorsa, burada bir yanlış var demektir,” şeklinde konuştu. “Lozan’a düşmanlık, Cumhuriyete ihanettir” diyerek bu durumun altını çizmiş oldu.
Yeni Anayasa Planı 1921 Üzerinden Yürütülüyor
Öztürkmen, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş‘un geçen yıl gündeme getirdiği 1921 Anayasası’nın, PKK’nın fesih bildirisiyle örtüştüğünü vurguladı. Bu durumun bir tesadüf olmadığını belirten Öztürkmen, terör cephesi ve iktidar cephesi arasında benzer söylemlerin yer aldığını sözlerine ekledi. 1921 Anayasası’nın ifade ettiği unsurların, günümüzde de bazı çevrelerde yeniden gündeme gelmesi, toplumda ciddi bir endişeye yol açtı.
Cumhuriyetin temel değerlerinin ve ilk dört maddesinin tartışmaya açılmasını eleştiren Öztürkmen, bu durumun Türkiye’yi geri götürecek bir adım olduğunu belirtmektedir. “Eğer bu modeli alacaksanız, Anayasa’nın ilk dört maddesini de değiştirmeyi mi planlıyorsunuz?” sorusunu yönelterek, düşüncelerini izleyicilere net bir şekilde aktardı.
Cumhuriyet Öncesine Dönüş Mü Hedefleniyor?
CHP’li vekil, mevcut iktidarın “kapsayıcılık” adı altında Cumhuriyetin temellerini çıkmaza sürüklemeye çalıştığını savundu. “Yeni bir devlet mi kurmak istiyorsunuz?” şeklindeki sorusu, gündemdeki tartışmaların ciddiyetine işaret ediyor. Öztürkmen, bugünden yarına Türkiye’nin Cumhuriyet değerlerinin tartışma konusu haline gelmesinin, demokrasi anlayışına uymadığını dile getirdi.
Bu sorularla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Kurtulmuş’a yönelttiği eleştiriler, Türkiye’nin siyasi yapısını derinden etkileyeceği düşüncesinde. Öztürkmen’in açıklamaları, iktidarın yaklaşımını sorgulayarak, halkın dikkatini çekmeyi başardı.
Hilafet Çığlıklarıyla Birlikte Yükselen Tehlike
Öztürkmen, sözlerini, hilafet ve şeriat çağrılarının artışı ile sürdürdü. Galata Köprüsü’nde yapılan yürüyüşler ve Boğaziçi Üniversitesi’nde Nurettin Yıldız’a verilen konferans iznini örnek göstererek, bu gelişmelerin toplumsal kutuplaşmayı artırdığını ifade etti. Bu bağlamda, “Lozan düşmanlığı ile birlikte gericilik ve bölücülük aynı anda sahnede,” dedi.
PKK’nın terör eylemlerinin, yalnızca güvenlik sorunu yaratmakla kalmadığını, aynı zamanda toplumsal değerleri de hedef aldığını belirten Öztürkmen, durumu daha da ciddileştiriyor. Bu yürüyüşlerle birlikte, ulusal birliğin tehdit altında olduğunu ifade etmekte ve halkı bilinçli olmaya çağırmaktadır.
Bu Manzara Karşısında Tüzük Bile Yazılmaz!
Açıklamalarını sert bir dille sürdüren Öztürkmen, “Cumhurbaşkanı adayımızı, milletvekillerimizi ve öğrencileri cezaevine atan bir anlayış kalkıp ‘demokratikleşmeden’ söz edemez,” diyerek eleştirilerini yöneltti. Cumhuriyet devrimlerine ve Lozan’a el uzanılamayacağını, bu kazanımların pazarlık konusu yapılamayacağını belirten Öztürkmen, dikkatleri gereken konulara tekrar çekmekte.
Bu durum, toplumda büyük bir kaygı yaratırken, Öztürkmen’in sözleri, iktidarın uygulamalarına karşı ciddi bir eleştiri ve uyarı bağlamında yankı bulmakta. Türkiye’nin geleceğine dair endişeleri artıran bu durum, halk arasında tartışmaları sürdürmekte.
No. | Önemli Noktalar |
---|---|
1 | PKK’nın geri dönüş çağrıları, ulusal birliği tehdit ediyor. |
2 | 1921 Anayasası’nın gündeme gelmesi, Cumhuriyet değerlerine zarar veriyor. |
3 | İktidarın “kapsayıcılık” söylemleri, Cumhuriyetin temellerini sorgulatıyor. |
4 | Hilafet ve şeriat çağrıları, toplumsal gerilimleri artırmakta. |
5 | Demokratikleşme vaadi, mevcut siyasi durumu değiştirmiyor. |
Haberin Özeti
CHP Milletvekili Hasan Öztürkmen, PKK’nın bildirisi üzerinden yürütülen siyasi tartışmaları eleştirdi. Cumhuriyetin temel değerleri ve Lozan Antlaşması’nın hedef alındığını belirterek, bu durumun Türkiye için büyük bir tehdit olduğunu ortaya koydu. Özellikle iktidarın katıldığı söylemlerin benzerliği, toplumda belirsizlik yaratmakta ve mevcut siyasi ortamda ciddi bir kaygıya neden olmaktadır. Bu nedenle, geniş kitleleri ilgilendiren bu tartışmalar, sadece siyasi bir mücadele değil, aynı zamanda toplumsal değerlerin korunması adına da büyük bir önem taşımaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Soru: CHP Milletvekili Hasan Öztürkmen neden PKK’nın bildirisini eleştirdi?
Öztürkmen, PKK’nın bildirisinde yer alan 1921 Anayasası vurgusunun Cumhuriyet ve Lozan değerlerine saldırı olduğunu belirtmektedir.
Soru: Yeni Anayasa tartışmalarının önemi nedir?
Yeni Anayasa tartışmaları, Cumhuriyet değerlerinin ve ulusal kimliğin korunabilmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Soru: PKK’nın 1921 Anayasası ile ilgili görüşleri ne?
PKK, 1921 Anayasası’nı model alarak Türk milleti ve laiklik gibi unsurları dışlamaktadır.
Soru: Hilafet çağrıları toplumda nasıl bir etki yaratıyor?
Hilafet ve şeriat çağrıları, toplumda gerilim ve kutuplaşmayı artırarak ulusal birliği tehdit etmektedir.
Soru: Özellikle iktidarın söylemleri nelerdir?
İktidar, “kapsayıcılık” adı altında Cumhuriyetin değerlerini tartışmaya açtığını savunmaktadır.